Diğer AKP’li vekiller gibi tek işi, hayati oylamalarda el kaldırıp indirmek olan Abdulahat Arvas, şimdi AKP’den Van Büyükşehir Belediye Başkan adayı sıfatıyla karşımımıza çıkıyor.

Mecliste yıllarını oturarak geçirmiş, sanırım; diğer AKP’li vekiller gibi tek işi, hayati oylamalarda el kaldırıp indirmek olan Abdulahat Arvas, şimdi AKP’den Van Büyükşehir Belediye Başkan adayı sıfatıyla karşımımıza çıkıyor.

İlk kez herkesle olağanca samimi görüntüler verip, kentin gelişmemişliğinden dem vuruyor!

Bu kentin gelişmemişliğinden vekillilik yaptığı süreci görmezden gelerek,  muaf tutuyor kendisini!

Biliyor musunuz, bilmiyorum!

Abdulahat Arvas mecliste bizleri (Beni değil) temsil ediyordu.

27. Dönem Van’ı ulusal anlamda TBMM kürsüsünde sözde temsil etti.

Vekilliliği süresince, maaşlı danışmanının açıklamalarıyla gündemi geçiştirmekten başka bir işi olmadı hiç…

İnsan biraz sıkılır, biraz haya eder ve biraz çekinir…

Ama nerde?

Büyükşehir Belediyesine aday oldu ya şimdi, çıkmış gittiği her kurumu babacan bir hava ile ziyaret ediyor ve sanki ilk kez görev alacak gibi verip veriştiriyor kendisini ağırlayan her kalabalığa…

Çok şükür!

Karşısında muhalefet edeceği kimse de yok. Sadece kayyum yönetimindeki belediyenin yapamadığı çalışmaları eleştiriyor ve birde vekil olduğu süreci yaşanmamış sayarak…

Tabi isim vermeden…

Bizim gözümüzle görse o yapmacık tavırlarını, ne kadar gülünç olduğunu anlar biraz daha gerçekçi davranmaya özen gösterirdi.

Abdulahat Arvas, Van’ı temsilen seçildiği günden bu yana Van için somut bir çalışmaya odaklanmadı. Kendisinin güzellikle, iyilikle anılacağı bir iş, projesi gerçek anlamda yok.

Varsa kalıcı bir çalışması saygıyla dinlerim.

Olsaydı zaten,  başkanlık iddiasına kanıt olarak çıkıp;  Bakın hizmetlerde rol oynayıp Van’a bunları kazandırdım deyip başkanlık çalışmasını daha güçlü kıllardı oy istediği halktan.

Gözümüze sokardı demiyorum bakın!

Maalesef yok.

Mecliste boş boş oturmuş, kendisine fayda sağlamak dışında elinde başka bir şey olmayan bu adam, çıkmış büyükşehir belediye başkanlığına oynuyor.

Ama ne yaparsın, Abdulahat Arvas bu. Mesele; statü ve konum olunca karşında kimseyi görmek istemez ve zaten umurunda değil…

Aldatmayı marifet sanıyor kendince.

Olurda yanlı yazdığımı düşürseniz;

Bu kentin uçuş seferlerine bakın, uçak eksikliğne…

Bu kentin avaz avaz stad diye bağıran gençlerine ve barakadan stadına bakın

79. sırada yer alan eğitim sıralamasına ve işsizliğine bakın!

Bu kentin depremden kalan enkazlarına bakın

İtaalat ihracaatına bakın!

Bu kentin cadde ve sokaklarına bakın..

Bu kentin yatırımlarına bakın.

Bu kentin gelişmişliğine bakın

Kalkınmışlıkta Arvas’ın dediği gibi, ne kadar geride olduğuna bakın.

Doğup büyüdüğü Erciş’te aday olup kendi ilçe halkına güven verememiş olan Abdulahat Arvas, 10 yıl aradan sonra çıtayı yükselterek Van Büyükşehir Belediyesine oynuyor.

Hatırlarsanız; 2014 yerel seçimlerinde tabanı sağ görüş ağırlıklı, Van’ın Erciş ilçesinde BDP’li Diba Keskin’e karşı girdiği belediye yarışını kaybetti.

Hem de farkla…

Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu AKP olmasa, Türkiye Büyük Millet Meclisi’deki oturduğu sandalyeyi rüyasında bile göremezdi.

Nasıl bir özgüven nasıl bir makam sevdasıdır?

Haya çok önemli bir duygu… Her kula nasip olmaz!

Merak ediyorum. Kente vekililiği süresince zerre somut fayda sağlayamamış, aday olduğu Erçiş ilçe halkının güvenini kazanamış olan Arvas’ın Van’a nasıl bir katkı sağlamasını bekleyebiliriz ki?

Abdullahat Arvas bu memlekete zerre fayda sağlayamamış vekiller arasında ilk üçte yer alır.

Türevleri tarihe karışmış. Zahmet edip bakabilirse, ondan önceki vekillerin hiçbirinin esamesi okunmuyor. Ölmüşüne rahmet bile okunmuyor lanet dışında…

Şimdi tüm bunlar ortadayken, bu kent niye seni başkan yapsın? Bu millete ne verdin sen, bugün toz-pembe görüntülerle şehrin yönetiminde yer almaya çalışıyorsun?

Haaa.. Allah var. Kendi yakınlarına çok çalıştığı doğrudur…

Başkan adayı olur olmaz, yaptığı açıklamalar yenilir yutulur cinsten değil.

Buyurun birlikte bakalım!

Bakın; ziyaretlerinde Büyüksehir Belediyesinin kayyum yönetiminde olduğundan bihaber yaptığı açıklama aynen şöyle; “Biz Van olarak Hakketiğimiz hizmetlere kavuşamadık, sorunlarımız, problemlerimiz var.” Ekliyor, “Şehrimizin işe, aşa istihdama ve gelişmeye ihtiyacı var. Eğer bir şehirde huzur olsa gelişim olur, istihdam olur biz çok ıstırap çektik, bunu kemiklerimize kadar hissettik. Sizler bu süreçleri iyi biliyorsunuz…”

Sözlerinin sonunda gururla söylüyor; “Biz kayyum atanması için değil, kazanmak için mücadele veriyoruz.”

Şimdi bu adam ne konuştuğunu bilmiyor desem, veyahut aday olduğu şehrin yönetminden… Kim tarafından yönetildiğini bilmiyor desem, bu yazıyı okuyan beni yandaş sanıp belki küfür edecek..

Kayyum atanan belediye senin ve zihniyetinin güdümünde değil mi?

Sen kayyumun (Vali’nin) ne yaptığını, çalışıp çalışmadığını bilmiyor musun?

Farkında değil! ama muhalefet ettiği belediye yönetimi ve kayyumu açıkça (Van valisini) resmen alenen eleştiriyor.

Sırf kazanmak için elinden geleni fazlasıyla yapmaya çalışıyor. Sözlerinin kime zarar vereceği hiç umurunda değil…

Gerekirse, Valiyi hırsına kurban edecek kadar kararlı!

Mesele kazanmak olunca; Kayyumun kendisinden olmadığını açıkça vurgulayıp çalışmadığını kentin geride kaldığını, ziyaret ettiği yerde açıkça söylüyor. Ve seçilmişin gaspedilen iradesinden yoksun kurnazlıkla politika yürütüyor.

Bunun adı sahtekarlık. AKP’li olduğu için bunu söylemem soruştuma konusu olabilir. Sorun değil.

Ama bilin kime oy vereceğinizi ve çalışacağınızı…

Siyasi tarihi başarısızlıkla dolu kendisine katkı sağladığı kadar; kente, kent halkına hizmet edememiş, adamın seçilmesini istiyor AKP genel merkezi!

Bu gibi insanların, göstermelik sevgi gösterisinde bulunmaları, yapmacık, soğuk ve itici tavırları, sizleri aldatmasın.  Sizlere hüsran ve büyük bir pişmanlıktan öte yaşatacağı bir duygu yok.  Bunu anlamak, bilmek için vekillilik süreçlerine yani geçmişlerine bakın.

Girdiği seçimlere bakın!

Koca bir yanılgı olduğunu göreceksiniz..

O yüzden yalan konuşmaları gayet nomal

O yüzden çıkarları için,sizi aldatmaya meyletmeleri gayet normal.

Diyor ya, bu şehir geri kaldı gelişmedi..

Madem bu şehir geri kaldı, sen bu şehrin kalkınması ve ilerlemesi ve büyükşehirlerle yarışması için ne yaptın?

Vekil değilmiyidin sen?

Ne yaptın?

Onbinlerin;  işsizlikle boğuştuğu, çocuklarının, gençlerinin batı da inşaatlarda ölen fakir çocuklarına?

Ne yaptın sen? Sokaklarında eli siftahsız kapatan esnafına?

Ne yaptın sen kira patlaması yaşayıp, mülk sahiplerine boyun eğen fakirlerine?

Sen ve ve mansubu olduğun partinin eseridir, eleştirdiğin geri kalmışlık, yarattığınız enkazdır muhalefet ettiğin!

2011 depreminden bu yana bu şehir halen kalkınmaya canlanmaya çalışıyor yerinde sayıyor.

Bu kentin kozmopolitik bir kent olduğu gerçeğini göz önünde bulundurduğumuzda, elbette herkesin kendini sağlama aldığı, almak isteyeceği ilk durak oluyor.

Tıpkı Abdulahat Arvas gibi...

Aşiret saçmalığına kapılanı mı dersin, aşiret lideri olduğunu iddia edeni mi, aşiret gücünü arkasına alanı mı dersin?

Herkes bu kentte pirim yapmak ister…

Merak etmeyin!

Biz Vanlılar; Van’da ikamesi olan, yaşayanlar semer vurup süreceğiniz eşeğiniz değiliz…

Biraz haddinizi bilmenizde fayda olduğunu düşünerek; söylemek istediğimiz, bizden akkılı olmadığınız gerçeğidir…

Sevgili Abdulahat Arvas, nazarında o kadar da aptal ahmak bir toplum değiliz…  Sanırım sende geçmişinle bizden daha zeki değilsin. Ve senin durumun geçmişinden ibaret farkındasın eminiz…

Ben ümitvar değilim kendisinden. Yetki elindeyken Van’a zerre fayda sağlamamış olan Arvas’ın yarışı tiyatro gösterinden öteye gitmez.

Aksini iddia etmek ahlaki değer ve ilkelere aykırıdır bu kadar net….

Takdir, sizlerin….

Sevgiyle…