Van’ın Erciş ilçesinin yakınlarında bulunan Zilan Deresi, tarih ve arkeoloji meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğinde. Bu bölge, paleolitik dönemden günümüze kadar uzanan çeşitli tarihi kalıntılarla doludur. Arkeolog ve araştırmacı Zeynel Abidin Çelebi’nin açıklamaları, Zilan Deresi'nin barındırdığı tarihi zenginlikleri gözler önüne sermektedir.
Arkeolojik Keşifler ve Buluntular
Zilan Deresi’nde yapılan arkeolojik çalışmalar, bölgenin tarih öncesi dönemlerden itibaren yerleşim gördüğünü ortaya koymaktadır. Çelebi, bölgedeki taşların avcılık ve savunma amaçlı kullanıldığını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Zilan Deresi'nde yapılan arkeolojik keşifler, paleolitik dönemden günümüze kadar uzanan tarihi kalıntıları ortaya çıkarmaktadır. Bu bölgedeki taşların, avcılık ve savunma amaçlı kullanıldığı düşünülmektedir. Urartular dönemine ait yapı teknikleri ve savaşların izleri de burada bulunmaktadır.”
Tarih Öncesinden Urartulara
Paleolitik dönem, insanlığın en eski dönemlerinden biridir ve bu döneme ait buluntular, insanlık tarihinin ilk evrelerine ışık tutar. Çelebi, bu dönemin insanlarının metal işleme öncesinde taş aletler kullandığını belirtiyor: “Paleolitik dönem insanları, alet edevatları ile metalin işlenmesi öncesinde yaşamışlardır. Bu, insanlık tarihinin erken evrelerine ışık tutmaktadır. Bu bölgedeki taşlar, paleolitik döneme ait olduğu düşünülmektedir ve bu kalıntılar, insanların geçmişte nasıl yaşadıklarını anlamamıza yardımcı olmaktadır.”
Zilan Deresi, yalnızca paleolitik döneme değil, aynı zamanda Urartular dönemine ait kalıntılara da ev sahipliği yapmaktadır. Urartular, bölgenin tarihi ve kültürel dokusunda önemli bir yere sahiptir. Çelebi, bu döneme ait izlerin savaşlar ve yapı teknikleriyle ilgili önemli bilgiler sunduğunu ifade ediyor: “Urartular dönemine ait yapı teknikleri ve savaşların izleri de burada bulunmaktadır. Bu kalıntılar, Urartular’ın nasıl yaşadıklarını ve bölgedeki siyasi yapının nasıl geliştiğini anlamamıza olanak tanır.”
Söğütlü Köyü ve Arkeolojik Kazılar
Söğütlü Köyü, Zilan Deresi’nin arkeolojik açıdan en önemli noktalarından biridir. Çelebi, bu köyde yapılan kazıların bölgenin tarihine dair önemli ipuçları sunduğunu vurguluyor: “Söğütlü Köyü, arkeolojik kazılar açısından el değmemiş bir coğrafyadır. Bu bölgedeki taşların paleolitik döneme ait olduğu düşünülmektedir. Bu kazılar, tarih öncesi dönemin günlük yaşamına dair önemli bilgiler sunmaktadır.”
İnsanlık Tarihine Işık Tutan Kalıntılar
Zilan Deresi’ndeki arkeolojik buluntular, insanlık tarihinin 400 bin yıl öncesine kadar uzandığını göstermektedir. Çelebi, bu buluntuların tarih öncesi dönemlerin yaşam biçimlerini anlamamıza yardımcı olduğunu belirtiyor: “İnsanlık tarihi, 400 bin yıl öncesine kadar uzanıyor ve arkeolojik buluntular, bu dönemlerin yaşam biçimlerini anlamamıza yardımcı oluyor. Yazılı belgelerle desteklenmeyen birçok bilgi, arkeolojik kalıntılar üzerinden değerlendiriliyor.”
Kültürel ve Dini Yapılar
Arkeolojik kalıntılar, insanların inançları ve ibadetleri hakkında da önemli bilgiler sunmaktadır. Çelebi, bu kalıntıların tarih öncesi dönemlerin kültürel zenginliğini gözler önüne serdiğini ifade ediyor: “Arkeolojik kalıntılar, insanların inançları ve ibadetleri hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Bu kalıntılar, tarih öncesi dönemlerin kültürel zenginliğini gözler önüne serer. İlk insanlar, Paleolitik dönemde avcılık yaparak hayatta kalmaya çalışmışlardır. Bu döneme ait kalıntılar, insanlık tarihinin erken dönemlerine dair ipuçları sunmaktadır.”
Gelyê Zîlan, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğindedir. Zeynel Abidin Çelebi’nin arkeolojik çalışmaları, bu bölgenin tarih öncesi dönemlerden Urartulara kadar uzanan geniş bir tarih yelpazesine sahip olduğunu göstermektedir. Çelebi’nin de belirttiği gibi, bu kalıntılar, insanlık tarihinin erken dönemlerine ışık tutmakta ve kültürel mirasımızı koruma yolunda önemli ipuçları sunmaktadır.