Türkiye’de Yabancı İkamet Sistemindeki Açıklar Araştırıldı
İkamet İzinlerinde Sistem Açıkları Ortaya Çıktı
T24 yazarı Tolga Şardan, Türkiye'de yabancı öğrencilerin ikamet izinleri için İçişleri Bakanlığı konutunu adres göstermelerinin arkasındaki sistem açıklarını inceledi. Şardan, nüfus ve vatandaşlık sistemi MERNİS ile göç ve ikamet işlemlerinin yönetildiği sistemlerin birbirleriyle entegre olmadığını ve bu nedenle adres doğrulama sürecinde zafiyetler yaşandığını belirtti.
Sistemler Arası Bağlantı Eksikliği
Tolga Şardan, kısa süre öncesine kadar nüfus ve vatandaşlık sisteminin göç ve ikamet işlemleriyle entegre olmadığını vurgulayarak, "Bir yabancı Türkiye'de ikamet izni alabilmek amacıyla ‘herhangi bir adresi’ devlete bildirip onay talebinde bulunuyordu," dedi. Bu durum, sistemler arası uyumsuzluk nedeniyle, resmi olmayan adreslerin kullanılmasına olanak tanıyordu.
Özellikle dikkat çeken bir örnek, Türkiye'den ikamet izni talep eden iki askeri öğrencinin, İçişleri Bakanı'nın resmi konutunu ikamet adresi olarak göstermesi oldu. Bu olay, sistemlerdeki eksikliklerin ciddiyetini gözler önüne serdi.
Savcılık Soruşturması Devam Ediyor
Şardan, İçişleri Bakanlığı konutunun adres olarak gösterilmesinin, talepte bulunan öğrenciler tarafından mı yoksa aracı kurumlar tarafından mı yapıldığının henüz bilinmediğini belirtti. Bu sorunun yanıtı, savcılık tarafından yürütülen soruşturma sonucunda ortaya çıkacak.
Sistemlerin Entegrasyonu Gecikmiş
Şardan, Göç İdaresi Başkanlığı'nın kullandığı yabancıların randevu talep sisteminin Haziran ayı itibarıyla yenilendiğini belirtti. Ancak, sistemlerin entegre olmaması nedeniyle, farklı teşkilatlar arasında veri paylaşımı ve kontrol mekanizmaları eksik kaldı.
"İş ve işlemlerden haberdar ol(a)mayan iki ayrı sistem, alarm vermeksizin taleplere onaylar hale dönüşüyor. Oysa tersine olması halinde işlerin bu boyuta gelmesinin önüne geçilmesi sağlanabilecekti," diye ekledi.
Seçim Dönemlerinde Adres Manipülasyonu İddiaları
Şardan, sistemler arası entegrasyon eksikliğinin, seçim dönemlerinde ortaya atılan "adrese yabancı kayıtları" iddialarının da temelini oluşturduğunu belirtti. Eğer sistemler entegre olmuş olsaydı, bu tür iddiaların önüne geçilebilecekti.