Ekonomi

‘PTT İş Barışını ve Huzurunu Bozuyor’

“PTT; hukuksuz ve keyfî uygulamalarla is barışını bozarak, emekçiler için iş yerini ve mesaiyi çekilmez hale getirmiştir."

Abone Ol

PTT’de yaşanan sorunlara ilişikni KESK Van Şubeler Platformu basın açıklaması düzenledi. Yapılan açıklamada, “PTT; hukuksuz ve keyfî uygulamalarla is barışını bozarak, emekçiler için iş yerini ve mesaiyi çekilmez hale getirmiştir. Sürekli hale gelen baskılar emekçilerin huzurunu ve sağlığını bozmaktadır” ifadeleri dikkat çekti.

AJANS65 TV - PTT’de yaşananlara ilişkin Kamu Emekçileri Sendikaları Federasyonu’na bağlı Haber Sen basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen basın açıklamasına federasyona bağlı diğer sendikalar da destek sundu.

Basın açıklamasını Haber Sen başkanı Hamit Aker okudu. Aker, PTT’de yaşananlara ilişikin sert ifadeler kullanarak, “PTT; hukuksuz ve keyfî uygulamalarla is barışını bozarak, emekçiler için iş yerini ve mesaiyi çekilmez hale getirmiştir. Sürekli hale gelen baskılar emekçilerin huzurunu ve sağlığını bozmaktadır. Posta dağıtıcısı emekçiler uzun süredir ‘sayı dayatması’ ve 'isteği dışında cumartesi çalıştırması' baskısıyla karşı karşıya kalmaktadır. Tüccar hesabı, kâr -zarar mantığının kamu kurumlarında yeri yoktur, olamaz! 183 yıllık kurumun nasıl keyfi ve hukuksuz biçimde yönetildiği PTT emekçileri tarafından iyi biliniyor. Tüm kamuoyu PTT emekçisinin yaşadığı bu baskı, dayatma, hukuk dışı uygulamaları bilmeli ve öğrenmeli” ifadelerini kullandı.

‘ANAYASAL SUÇ İŞLENMEKTEDİR’

Aker şu ifadeleri kullandı:

“PTT ‘de 2018 yılından bu yana personel alımı yapılmadığı için eksik personelle verilen kamu hizmeti ister istemez aksamaktadır. Bir personelden iki, üç kişinin yapacağı işi isteyenler, bunu yerine getirmeyen personele disiplin kırbacını çıkarmaktadır. Personel eksikliğini gidermesi gereken PTT yönetimi, artan iş yükü altında ezilen PTT emekçilerine angarya çalışmayı dayatarak Anayasal suç işlemektedir.

‘FAZLA ÇALIŞMA ZORUNLU VE İSTİSNAİ HALLERDE OLUR’

Fazla çalışma ancak zorunlu ve istisnai hallerde yaptırılabilecekken, bu durum PTT de sürekli hale gelerek emekçiler için bir zulme dönüşmüştür. PTT yönetimi dağıtıcılara hafta sonu tatillerinde de çalışma yaptırmaktadır. Cumartesi günü çalıştırma isteğe bağlı değil tüm emekçilere sürekli dayatılan bir uygulama haline gelmiştir.”

Aker, 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 20. maddesinde Sözleşmeli personelin haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu yazdığına dikkat çekerek, 30. maddesinde ise fazla çalışma şeklini düzenlediğini hatırlatarak, “Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere normal çalışma saatleri dışında fazla çalışma yaptırılabilmesi ancak zorunlu ve istisnai hallerde mümkün olmaktadır” dedi.

‘CUMARTESİ GÜNLERİ ÇALIŞMA RUTİN HALE GETİRİLDİ’

Cumartesi gününü çalışmasının PTT Genel Müdürlüğü tarafından rutin bir çalışma şekline getirildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Cumartesi çalışmak istemeyen posta emekçileri dilekçeler vermişlerdir. Kurum tarafından kanun, yasa ve yönetmeliklerde yeri olmayan cevaplar verilmektedir. PTT, kamu diline yakışmayan bu cevaplar da üstü kapalı emekçileri tehdit etmeyi de unutmamıştır. Buna rağmen çalışmak istemeyen posta emekçileri dava yoluna gitmiş ve davayı kazanmışlardır. Kurum davayı kazanan emekçileri cezalandırma yoluna giderek emekçileri cumartesi çalışması olmayan işyerlerine sürgün etmiştir” hatırlatmasını yaptı.

‘PTT HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE UYMAK ZORUNDADIR’

Bu durumu kabul etmediklerini söyleyen, Aker, “Bu hukuksuzluğu uygulayan zihniyetle mücadele edeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Sürgün bir insanlık suçudur. Sürgün aile bütünlüğünün bozulmasıdır. Bu yüzden tüm hukuksuz yer değiştirmeler derhal son bulmalıdır.

Emekçilerin haklarını aramak sendikaların asli görevleridir. Sendikamız yapılan hukuk dışı uygulamalara karşı mücadele ederek bu hukuksuzluklara karşı kazanımlar elde etmektedir. Fakat PTT bu hukuki kararların gereklerini yerine getirmemektedir. Anayasal düzlemde bu kararların gereklerini yerine getirmeyenler hakkında yaptırım uygulanması gerekir. Bizde buradan sesleniyoruz... Sorumluluğunu yerine getirmeyenler hakkında bir an önce soruşturmalar açılmalıdır. Hiçbir kişi ya da kurum hukuktan üstün değildir. PTT de hukukun üstünlüğüne uymak ve gereğini yerine getirmek zorundadır” açıklamasını yaptı.

Aker şu ifadeleri kullandı:

“PTT Genel Müdürlüğünün PTT Başmüdürlüklerine verdiği talimatlar ile dağıtıcıları baskı altına alma ve angarya iş dayatarak ya da yapabileceğinden fazla iş isteyerek huzursuz etme anlayışı her geçen gün artarak devam etmektedir. 60 teslim ile başlayan sayı dayatması 120-130 gönderiye çıkartılmış ve büyük çoğunluğunun teslim edilmesi yönünde mobbinge varacak düzeyde sistematik baskı mekanizması devreye konulmuştur.

Posta mevzuatı gereğince, bir posta gönderisinin alıcısının adresten ayrılması durumunda iade edilmesi, mesai saatleri içerisinde adresinde bulunmadığı durumlarda ise ihbarlı gönderi olarak işlem görmesi gerekmektedir. Ancak PTT yönetimi iade, ihbarlı ve sevk edilen gönderiler için harcanan emeği görmezden gelip, tüm gönderilerin tesliminin sağlanmasını istemektedir. Bu, açıkça mevzuat dışı çalışmaya zorlamak ve suça teşvik etmektedir.”(HABER MERKEZİ)