Gündem

Narin Güran’ın trajik ölümü, kaybolan çocuklara dair endişeleri büyütüyor: 8 yıldır veri açıklanmıyor

HABER MERKEZİ-Narin Güran’ın trajik ölümü, kaybolan çocuklara dair endişeleri büyütüyor: 8 yıldır veri açıklanmıyor

Abone Ol


21 Ağustos'ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran, 19 gün sonra Diyarbakır’ın kırsalında bir çuval içinde ölü bulundu. Bu trajik olay, Türkiye’de kaybolan çocuklara dair verilerin eksikliğine ve cezasızlıkla sonuçlanan davalara yeniden dikkat çekti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 8 yıldır kaybolan çocuklar hakkında veri açıklamaması da gözleri bu alandaki eksikliklere çevirdi. 


Amed’in (Diyarbakır) Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı kırsal Çulî Mahallesi'nde yaşayan Narin Güran, 21 Ağustos’ta kayboldu. 19 gün boyunca süren aramaların ardından, 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi’nde bir çuval içinde cansız bedeni bulundu. Savcılık tutanağında, "delici alet veya ateşli silah yaralanması" bulgusuna rastlanmadığı, çürüme nedeniyle ölüm sebebinin belirsiz olduğu ifade edildi. Moleküler ve patolojik incelemelerin sonucunda kesin ölüm nedeninin belirlenmesi bekleniyor.

Otopsi Raporunda Öne Çıkan Detaylar 


Narin Güran'ın ön otopsi raporunda boynunda lezyon, ayağında kırık olduğu tespit edildi. Cenazede yer değiştirme olasılığı üzerinde duruluyor. Olaya ilişkin soruşturma Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülüyor ve soruşturma dosyasındaki gizlilik kararı nedeniyle detaylar kamuoyu ile paylaşılmıyor. Bu trajik olay sonrası Narin’in amcası ve mahalle muhtarı olan Salim Güran tutuklandı【15†source】.

24 Kişi Gözlatında 


2 Eylül'de Salim Güran'ın tutuklanmasının ardından, 24 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Narin’in annesi Yüksel Güran, babası Arif Güran ve ağabeyi Enes Güran da bulunuyor. Soruşturmanın seyri ve aile üyelerinin durumu hakkında bilgi verilmemiş olsa da, kamuoyu büyük bir dikkatle gelişmeleri izliyor【16†source】.

 Ülke’de Kaybolan Çocuklar


Narin Güran’ın kaybolup bulunması, Türkiye’de kaybolan çocuk vakalarını bir kez daha gündeme getirdi. 2008-2016 yılları arasında Türkiye’de toplamda 104 bin 531 çocuğun kaybolduğunu açıklayan TÜİK, son 8 yıldır kaybolan çocuklarla ilgili veri paylaşmıyor. En son yayınlanan 2022 yılına ait “Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri” raporuna göre, kayıp çocuk sayısı 16 bin 499 olarak kaydedildi. Ancak bu raporun ardından yeni bir veri paylaşılmadı. Bu veri eksikliği, kaybolan çocuklar konusunda kamuoyundaki endişeleri artırıyor【12†source】【13†source】.

 Cezasızlık Politikası ve Yeni Suçlar 


Narin’in ölümü, Türkiye’de benzer trajediler yaşayan diğer kayıp çocuk vakalarını da hatırlattı. Son yıllarda kaybolduktan sonra ölü bulunan çok sayıda çocuk vakası cezasızlıkla sonuçlanırken, bazıları hiç yargılamaya bile konu olmadı. Örneğin 2018 yılında Bedlîs’te kaybolan ve daha sonra cesedi bulunan Sami Yusuf Marangoz, Trabzon’da kaybolan Mustafa Demir ve Hatay’da katledilen Ufuk Tatar gibi pek çok çocuk vakasında dava bile açılmadı【15†source】.

 Kaybolan Çocuk Vakalarından Bazıları:


- Medine Memi (16): 2009 yılında kayboldu, 40 gün sonra evlerinin bahçesinde gömülü olarak bulundu. Baba ve dede ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.
- Leyla Aydemir (4): 2018’de kayboldu, 18 gün sonra cesedi bulundu. İlk yargılamada amca Yusuf Aydemir'e ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi, ancak temyizde tüm sanıklar beraat ettirildi.
- Eylül Yağlıkara (8): 2018’de kayboldu, 7 gün sonra cenazesi bulundu. Katili Uğur Koçyiğit ağırlaştırılmış müebbet ve ek cezalar aldı


Bu trajik olaylar, cezasızlık ve kaybolan çocuklara yönelik yetersiz adalet sistemi konusunda toplumsal bir tepki oluşturdu. Çocuk hakları savunucuları ve insan hakları örgütleri, özellikle kaybolan çocuklara dair yargılamaların hızlı ve şeffaf şekilde yapılması gerektiğini savunuyor. Bu vakaların çoğunda, yargı süreçleri boyunca ailelerin ve toplumun acıları büyürken, adaletin gecikmesi ve bazen de sağlanamaması büyük bir sorun olarak devam ediyor【12†source】【16†source】.