Gündem

Elektrik Mühendisleri Odası’ndan EPDK’nın Yüzde 38’lik Elektrik Zammına Tepki

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), EPDK tarafından elektriğe yapılan yüzde 38 oranındaki zamla ilgili açıklama yaparak zammın esas nedeninin dağıtım bedeline yapılan yüzde 58.9 oranındaki zam olduğunu belirtti.

Abone Ol

EMO: Elektrik Zammı Dağıtım Bedelinden Kaynaklanıyor
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 1 Temmuz 2024 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni elektrik tarifesinde düşük kademede tüketimi olan konut faturalarına yüzde 38 oranında zam yapılacağını duyurdu. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), yaptığı açıklamada bu zammın asıl nedeninin dağıtım bedeline yapılan yüzde 58.9 oranındaki artış olduğunu vurguladı.

"Enerji Üretim Maliyetlerinde Ciddi Artış Yok"
EMO’nun açıklamasında, enerji üretim maliyetlerinde ciddi bir artış yaşanmadığı belirtilerek, yapılan zammın dağıtım bedelinden kaynaklandığı ifade edildi. Açıklamada, “EPDK’nın açıklamasında kullandığı 'enerji üretim maliyetlerinde yaşanan artış' ibaresi, zamma mantıklı bir gerekçe üretmeye çalışan bir manipülasyon çabasıdır. Enerji üretim maliyetlerinde ciddi bir artış yaşanmadığı herkes tarafından bilinen bir gerçektir. EPİAŞ’ın resmi bülteninden alınan son 12 aya ait PTF/SMF grafiği de bu gerçeği doğrulamaktadır” denildi.

"Özelleştirme Pahalılık Yaratıyor"
EMO, dağıtım şirketlerinin elektrik enerjisini kaliteli, güvenli, sürekli ve ucuz bir şekilde ulaştırmasından sorumlu olduğunu belirterek, “Bugün geldiğimiz nokta, özel sektör tarafından işletilen elektrik dağıtım hizmetlerinin genel ekonomiyi zora sokacak şekilde başarısız bir biçimde işletildiğini göstermektedir. Kamu eliyle yürütülmesi gereken hizmetin özelleşmesi, fahiş düzeyde pahalılık yaratmanın yanında, kamu kaynaklarının özel sektöre sınırsızca aktarılması sonucunu da doğurmuştur” ifadesine yer verdi.

"Kamulaştırma Gündeme Alınmalıdır"
EMO, ucuz, kaliteli ve güvenilir enerjiye erişimin tüm yurttaşların temel hakkı olduğunu vurgulayarak şu çağrıda bulundu: “Özelleştirme bedelleri için alınan dövize endeksli kredilerin rahat ödenmesi için dağıtım şirketlerine kaynak aktarıldığı bir Türkiye tablosu, artık geride bırakılmalıdır. Kamucu anlayışla; enerji alanında, ticari ve siyasi çıkarlardan uzak, üretim sektörleri başta olmak üzere genel ekonomiyi destekleyecek şekilde tarifeleri belirleyebilecek özerk bir yapının inşası mümkün ve zorunludur. Arz güvenliğini sağlamak ve toplam maliyeti düşürmek için özelleştirilen üretim tesisleri ve dağıtım bölgelerinin kamulaştırılması acilen gündeme alınmalıdır. Üretimden dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey entegre bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır. Geçiş sürecinde ise kamu kaynaklarının sonu belirsiz bir biçimde özel sektöre kaynak transfer edilmesi yerine kamulaştırma işlemlerini yürütecek Kamulaştırma İdaresi Başkanlığı kurulmalıdır.”