Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi hakkında sarf ettiği sözlere cevap veren Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, paylaştığı video ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert sözlerle yüklenerek meydan okudu. Davutoğlu, “istediğin kanalda, istediğin şartlarda yüzleşelim, sen prompter kullan, ben yalın çıkayım” ifadesini kullandı.
AJANS65 - Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup toplantısında Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu hakkında sarf ettiği sözler sonrasında Davutoğlu bir video paylaşarak Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında sert ifadeler kullandı.
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisi hakkındaki iddialara akşam cevap vereceğim dediği videoyu yayımladı. Yayımladığı videoda Davutoğlu, "Erdoğan, seni ciddi bir yüzleşmeye davet ediyorum" dediği videoda kullandığı şu sert ifadeler dikkat çekti:
"Sayın Erdoğan, Bugün yaptığın AKP grup konuşmasında prompter dışına çıkarak yine bilinçaltın dışa vurdu. Şehir üniversitesi bağlamında yaptığın bütün ithamları yarın saat 15.00’da arkadaşlarımla birlikte cevaplandıracağım. Ama şahsen bana yönelik kullandığın yolsuzluk ifadesi için seni ciddi bir yüzleşmeye davet ediyorum.
‘Kendi bakanlığına dezenfektan satan bakanı teşekkür ile uğurladın’
Küçük bir yüzükle başlattığı yolculuğu büyük bir servetlerle sürdüren, kendi bakanlığına dezenfektan satan Bakan’ı teşekkürle uğurlayan, devlet adına aldığı hediyelerin hiçbirini beyan etmeyen, kamu parasıyla yapılan yatırımlara, yollara, sokaklara, barajlara, stadyumlara, üniversiteler adını yazdıran, bırakın birinci akrabaları yakın çevresindeki herkesi siyaseten iktidar olduğu dönemde zengin eden sen. Uluslararası mahkemelerde malvarlıkları dosyası ve diğer ekonomik suçlarla ilgili ismi geçen sen. Hayatı boyu emeği dışında hiçbir şey yememiş olan, ikinci bir maaşı kabul etmemiş olan, başbakanlıkta hanesine giren her lokmanın bedelini makbuzla ödemiş olan, devlet adına almış olduğu en küçük hediyeyi dahi beyan etmiş olan ve ulusal ve uluslararası bütün çevrelerde temiz siyasetin sözcüsü olarak bilinen beni yolsuzlukla itham etti öyle mi?
Meydan okudu
"İstediğin gazetecileri al, Pelikancılar da dahil! İstediğin kanalda, senin damadın, senin kardeşinin kanalı da dahil, açık oturuma çıkalım. Sen prompter kullan, ben böyle yalın çıkacağım. Senin ayarladığın gazeteciler sana ayarlanmış sorular sorsunlar, bana ne isterlerse sorsunlar. Ama yüzleşelim var mısın?"
'Neden bizi uyarmadın?'
Beraber de bulunduk. Hangi süreçlerden geçtiğimizi sen de bütün milletimiz de biliyor ve şahit. Madem böyle bir yolsuzluk söz konusuydu Sayın Erdoğan, neden cumhurbaşkanıyken bizi uyarmadın? Neden ben başbakanlıktan 22 Mayıs 2016‘da ayrıldıktan sonra bekledin, bekledin, bekledin de tam da Gelecek Partisini kurmadan 1 hafta önce 7 Aralık 2019’da beni yolsuzlukla itham ettin. Ertesi gün de ben çağrıda bulundum. Başta ben olmak üzere, bütün yaşayan başbakanların, cumhurbaşkanlarının ilgili bakanların malvarlıkları araştırılsın dedim, 8 Aralık’ta. 8 Aralık’ta bu çağrıdan bugüne kadar sustun da şimdi niye konuştun, Sayın Erdoğan?"
Ne olmuştu?
Erdoğan, Davutoğlu’na yönelik “Üzgünüm, 15 sene yanımda bulundu ama demek ki benden bir şey alamadı. 15 sene! Yanında bir tanesi daha var aynen o da öyle. Bizden üniversite istediler ve ben başbakanım. Bunların vakfına üniversite tahsisi yaptık. Biz bu tahsisi yaptık, kendisi ne zaman başbakanlık koltuğuna oturdu, o tahsis yapılan yeri bila bedel vakfına mülk edindi. Türkiye'de bunun başka örneği yok. Bunu kalk milletimize anlat bakalım. Nasıl izah edeceksiniz! Bila bedel mülk edinme hakkı bizim vakıf yasalarına göre yok ama bunlar bunu yaptı. Şimdi ben kullanmıyorum o ifadeyi, Devlet Bey güzel kullanıyor 'Serok Ahmet' diyor, bu tür işler yapıyor. Helalinden ne yaptın? Kurduğumuz üniversite ile başarı grafiğiniz ne? Yok... Biz de bunların yolsuzlukları sebebiyle bu üniversiteyi aldık, devletimize mal ettik. Şehir Üniversitesi, Marmara Üniversitesi'nin mülkü olarak hizmete devam ediyor, verdiğimiz imkânlar da çok daha ileri” demişti.