Van'da Seçim Rüşvetinin Ses Kaydı Ortaya Çıktı

Van-  Seçimlere sayılı günler kala AKP'nin, oy verme sözü karşılığında vatandaşlara "2 bin TL'lik yardım çeki" dağıttığı iddiaları bir ses kaydı ile gündeme düştü. AKP'nin çağrı merkezleri aracılığıyla yurttaşları arayarak bu yardım hakkında bilgilendirip, ardından çekleri almak için parti il binalarına davet ettiği belirtiliyor. Ayrıca AKP içerinde dağıtılan yardım çekleri ile ilgili yolsuzluk iddiaları sosyal medya gündemine düştü.

Özellikle Van'ın Erciş ilçesinde bu tür uygulamaların yapıldığı ve yolsuzluk yapıldığına dair iddialar sosyal medyada yoğun bir şekilde dile getiriliyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Van mitingi sırasında taşımalı kitleler ile ilgili de yolsuzluk yapıldığına yönelik iddialar var.

Detaylı Ses Kaydı Analizi

Ajans65 TV’nin haber merkezine ulaşan ses kaydı, iddiaların ciddiyetini artırıyor. Kayıtlarda, bir çağrı merkezi çalışanının, "AK Parti'den arıyorum. Sosyal Hizmetler tarafından sosyal destek ödemesi yapılacağının bilgisini vermek için aramıştım" şeklindeki ifadeleri yer alıyor. Bu durum, vatandaşların, ödemelerin AK Parti tarafından mı yoksa devlet tarafından mı yapıldığına dair kafa karışıklığına neden oluyor.

İşte ses kaydındaki dikkat çekici diyaloglar:

AKP Adına Arayan Konuşmacı:  "Ak Parti'den arıyorum. Sosyal Hizmetler tarafından sosyal destek ödemesi yapılacağının bilgisini vermek için aramıştım."

 

Telefona Cevap Veren Yurttaş: "Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından mı, yoksa AK Parti tarafından mı veriliyor? Sosyal Hizmetler çalışanı neden ulaşamıyor da siz bize ulaşıyorsunuz?"

AKP Adına Arayan Konuşmacı: "Sosyal hizmet tarafından. Kendisi bu numarayı verdiği için bize ulaşım sağlamak istedik."

Telefona Cevap Veren Yurttaş: "Peki, siz Sosyal Hizmetlerde mi çalışıyorsunuz, yoksa AK Parti'nin bir üyesi misiniz?"

AKP Adına Arayan Konuşmacı: "Ben çağrı merkezinde çalışıyorum, bilgilendirme için aramıştım. 2.000 TL sosyal destek ödemesi yapılacak."

Telefona Cevap Veren Yurttaş: "Ancak bu çağrı merkezi AK Parti'ye ait. Yani, sosyal destek adı altında AK Parti'den bir ödeme mi yapılıyor?"

AKP Adına Arayan Konuşmacı: "Evet, sosyal destek amacıyla 2.000 TL ödeme yapmak için aramıştık."

Telefona Cevap Veren Yurttaş: "Başvuru nereye yapılıyor peki? Sosyal Hizmetler Bakanlığına mı, yoksa AK Parti binasına mı?"

 

AKP Adına Arayan Konuşmacı: "Bilmiyorum, bana verilen yetki bu yönde. Ben sadece bilgilendirme yapmak için aradım."

 

Telefona Cevap Veren Yurttaş: "Bu yaptığınız, seçim öncesi para dağıtmak değil mi? Doğru bu, kabul edin."

AKP Adına Arayan Konuşmacı:"Lütfen, benim görüşmeyi sonlandırmam gerekiyor."

 

 Konuşma, AKP'nin çağrı merkezi çalışanlarının sosyal destek ödemeleri konusunda vatandaşları bilgilendirirken kullandığı dil ve yaklaşımın, seçim öncesinde mali teşvikler sunarak oy kazanma çabalarını açıkça ortaya koyuyor.

Erciş'teki Seçim Rüşveti İddialarına Dair Yeni Gelişmeler

AKP yakınlığı ile tanınan, ancak partideki bazı usulsüzlüklerin açığa çıkmasına öncülük eden bir sosyal medya hesabı, son dönemde seçim rüşveti iddialarına ilişkin ilginç bilgiler paylaşmaya devam ediyor. Paylaşılan bilgiler, seçim öncesi dağıtılan yardım kartlarında yaşanan usulsüzlükler ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Van ziyareti sırasında taşıma hizmetlerindeki yolsuzluk iddialarını içeriyor.

 Sosyal Medyada Ortaya Çıkan Yolsuzluk İddiaları

Bu sosyal medya hesabının paylaşımları, dağıtılan yardım kartlarında ve taşımalı servislerde yapıldığı iddia edilen yolsuzluklarla ilgili kamuoyunun dikkatini çekti. İddialar, seçimlerin şeffaflığı ve adil yürütülmesi konusundaki endişeleri artırıyor.

Ramazan ayında yardım kolileri ve çeklerin bu kezde @Fatihciftcivan tarafından el konulup seçim çalışmaları dağıtılacağını söyleyen foni başkan ve hırsız albayrak ailesi başkan adayımıza zarar veriyor.
uyan Sn Başkan @Fatihciftcivan seçim elden gidiyor. https://t.co/EdfiZW8Gqt

— Ercis_AKParti_Kumpası (@ErcisCan90866) March 11, 2024

AKP'nin İddialara Tepkisi

Bu iddialar karşısında bir AKP yetkilisiyle yapılan telefon görüşmesinde, ortaya atılan suçlamaların asılsız olduğu ve bir karalama kampanyasının parçası olduğu savunuldu. Yetkili, ses kayıtları ve diğer kanıtlara rağmen, iddiaları doğrulayacak somut bir delilin bulunmadığını öne sürdü.