Van’da basın açıklaması düzenleyen Yeşil sol Parti öz eleştiri yaptı. 14 Mayıs seçimlerinde beklediği başarıyı elde edemediklerini, asıl değerlendirme ve öz eleştirinin 28 Mayıs seçimlerinden sonra yapılacağının belirtildiği açıklamada, “istediğimiz hedefe ulaşamamış olsak da faşizmi geriletmeyi başardık, 28 Mayıs’ta da kazanacağız” ifadelerine yer verildi.
ANALİZYORUM - 14 Mayıs seçimlerinde kilit parti olarak değerlendirilen Yeşil sol Parti Van’da basın toplantısı düzenleyerek özeleştiri yaparken, çalışmalar hakkında da bilgi verdi.
HDP İl Binasında düzenlenen basın toplantısına Yeşil Sol Partinin yeni seçilen milletvekilleri ile HDP, Yeşil Sol ve DBP İl Eş başkanları ve Eş Sözcüleri katıldı.
Basın toplantısında ilkin Yeşil sol Parti Van İl Eş Sözcüsü Gönül Uzunay konuştu. Uzunay, “Her koşulda partisini sahiplenen başta kadınlar ve gençler olmak üzere mücadeleci halkımızı selamlıyoruz” şeklinde başladığı konuşmasına, 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşen milletvekili seçimleri ve cumhurbaşkanı seçimi sonuçlarının partilerinin seçim öncesinde kamuoyuna duyurdukları hedeflerine ulaşamadığını belirterek, “ancak faşizmi ilk turda gerilettiği bilinmelidir” dedi.
’28 Mayıs’tan sonra halkımıza ayrıntılı özeleştiri vereceğiz’
Uzunay şu ifadeleri kullandı:
“Başarmak amacıyla halkımıza sunduğumuz hedeflerin gerisinde kalmanın özeleştirisini, 28 Mayıstan sonra ayrıntılı bir şekilde kamuoyuna sunacağız. En büyük özeleştirimiz 28 Mayıs’ta mevcut iktidarı geriletmek olacaktır. Sonuç ne olursa olsun 2. Yüzyılda halkımızın sömürgeci, imhacı ve asimilasyoncu politikalara teslim olmadığı ve var kaldığını herkes görecek.
Bu süreçte eksik ve yetmezliklerimizden ders çıkarma ve bunun sonucunda yeni bir başlangıç yapma temelinde 28 Mayıs’tan sonra halkımızla, il ve ilçe örgütlerimizle birlikte toplantılar yapacak ve süreci tartışacağız. Hiçbir gerekçe ve mazerete sığınmadan tespit edilen eksiklerin ve yetersizliklerin muhasebesi yapılacak ve gerekleri yerine getirilecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu kapsamda yerelde ve genelde sorumluluğu bulunan tüm yoldaşlarımızın özeleştiri vermekten geri durmayacağı tüm kamuoyunca bilinmelidir.”
‘AKP-MHP iktidarı aralıksız saldırılar içerisindedir’
Açıklamasının devamında Uzunay, AKP-MHP iktidarı ve Cumhur İttifakının Kürtlere, kadınlara, gençlere, bütün ezilenlere, toplumsal ve siyasal muhalefete karşı aralıksız saldırılar içinde olduğunu söyleyerek, “Toplumu baskı ve korku iklimi yaratarak kuşatan bu saldırı konseptinin birinci hedefi yine partimiz oldu. Ancak bugüne kadar tüm savaş konseptleri, çöktürme planları, ret ve inkâr politikalarını kararlılıkla boşa çıkardık, kararlı bir mücadelenin ve yürüyüşün sahibi olan gerçekliğimizin temellerini halkımızın iradesiyle inşa ettik” dedi.
HDP’nin kapatma davasına da değinen Uzunay, “Kapatma davası ve kumpas davaları ile halkımızı seçeneksiz bırakmaya çalışan bu faşist iktidar blokunu hem mecliste gerilettik hem de ilk turda kaybettirdik. Çünkü Bizler yalan ve çaresizlikten ibaret bir iktidar siyasetine karşı yolunu, geleceğini toplumsal mücadele ile bulan ve geri adım atmayan bir direnişin özneleriyiz. Bu yolda bizim sesimize kulak veren, çağrımızı dikkate alan, partimize oy veren ve sandığı koruyan tüm halkımıza teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
’27 bin geçersiz oyun önemli bir bölümü partimize gelecek oylar olduğunu biliyoruz’
Uzunay konuşmasına şöyle devam etti:
“Van’da 27 bine yakın geçersiz oy kullanımı olmuştur. Bu oyların çok önemli bir bölümünün partimize gelecek oylar olduğunu biliyoruz. Yine seçim öncesi hem iktidar hem de muhalefet odaklarının seçmenin algısına yönelik algı çalışmalarının seçmenlerimizin bir kısmının tercihini etkilediğini gözlemliyoruz. Bu yönlü de kapsamlı bir çalışma ile durum değerlendirmesi yapıp gerekli düzenlemeleri gerçekleştireceğiz. Tüm eksik ve eleştiri noktalarımıza rağmen Van halkının partisinin yanında olduğunu görüyoruz. Takdir edilmesi gereken bir durum da şudur; HDP kapatma davasının tehdit olarak kullanılması nedeniyle sadece bir buçuk ay içerisinde yeni bir parti logosu ve yapılanması ile seçime girmemize rağmen, birçok sandıkta sandık kurulu üyesi veremememize rağmen, hazine yardımı olmadan, halkımızın ideolojik ve örgütlü gücünü sandığa yansıtmış olmasıdır. Hiç kimsenin bu gücü yok sayamayacağını tüm dünyaya gösteren halkımıza bir kere daha müteşekkiriz.
Bizler Van’da 5 olan temsil sayımızı 6’ya çıkardık ancak bu artış bizim özeleştiri vermemize engel değildir. İktidarı hem Van’da hem genelde gerilettik. Bunu nihai hedefe ulaştırmak ancak 2. Turda anti demokratik, hukuk dışı, kayyumperver olan bu tek adam rejimini sandığa gömmekle olacaktır.
Van halkının 14 Mayıs’ta bu yönde gösterdiği iradeyi daha güçlü bir şekilde sandığa yansıtacağına inanıyor bu minvalde çalışmalara devam edeceğimizi ifade ediyoruz.”
‘Gözaltı, tutuklama ve hukuk dışı bir şekilde kriminalize etme furyası sürdü’
Uzunay’dan sonra konuşan Yeşil Sol Parti Van Milletvekili Gülcan Kazmaz Sayyiği ise partilerinin maraş merkezli yaşanan depreme yaptıkları yardımlara değinerek, “Önceliğimiz yaşamı korumak ve halkımızın dayanışmasını alana taşımak amacıyla yürüttüğümüz çalışmalara, çadır kentlere, yardım tırlarına yönelik bu iktidarın o günkü saldırıları hız kesmeden seçim sürecinde de devam etmiştir. Tiyatrocusundan avukatına, gazetecisinden sandık görevlisine, parti yöneticilerinden milletvekili adaylarına varan bir gözaltı, tutuklama ve hukuk dışı bir şekilde kriminalize etme furyası sürmüştür” şeklinde konuştu.
‘Tarihi sorumluluğumuzun bilincinde olacağız’
Kaçmaz şu ifadeleri kullandı:
“Bu andan sonra Van halkının seçilmiş iradesi olarak bu tarihi ve önemli sorumluluğumuzun bilincinde olacağız. Hem seçim sürecinde içerisine düşülen eksikliklerin giderilmesi için hem de bu andan sonra yapılması gerekenler için halkımızın görüşleri, öneriler ve eleştirilerinin esas alınacağını herkes bilmelidir. Van halkının tüm sorunlarının çözümü için olumlu anlamda görev ve sorumluluk alacağımızın, çözüm gücü olacağımızın sözünü veriyoruz. Halkımızın tarihsel olarak çözüm bekleyen sorunlarının, temsil ve anadiline ilişkin eksikliklerin çözümü için tarihsel bir rol üstleneceğimizi bugünden ifade ediyoruz. Tecrit ve cezaevleri başta olmak üzere her türlü hak ihlalinin hesabını soracak bir tutumu sistematik hale getireceğiz.
‘Kayyım rejiminin son bulması için gerekli çalışmaları başlatacağız’
Özellikle Van’da devam eden kayyum rejiminin bu andan itibaren son bulması, bu kapsamdaki yolsuzluk ve hırsızlıkların açığa çıkarılması için kapsamlı bir çalışma başlatacağız. Yerel seçimlere kalmadan bu kayyumcu rejimi sonlandırmak için halkımızın iradesine sahip çıkacağız. Herkes şunu bilsin ki Van Milletvekilleri tüm Vanlıların bütün sorunları ile ilgili gerekli girişimleri başlatacaktır. Önceki dönem milletvekillerimizin başlattığı tüm çalışmaları geliştirip sürdüreceğiz.
‘Van’da ve Vanlıların yanında olacağız’
Tüm Vanlıların ulaşabildiği, sorunlarına çözüm bulduğu iletişim kanallarının daimi bir şekilde açık olduğu bir süreci birlikte geliştireceğiz. Bizi diğer partilerden ayıran en temel özellik sadece Ankara’da meclis koltuklarında oturup siyaset yapmak olmayacaktır. Tıpkı önceki dönemlerde olduğu gibi her zaman Van’da ve Vanlının yanı başında ulaşılabilen vekiller olacağız. İşimizin ve sorumluluğumuzun bilincindeyiz.
Tüm anti demokratik saldırı ve hukuk dışı süreçlere rağmen bizleri seçen ve görevlendiren onurlu halkımıza bir kere daha sizlerin huzurunda teşekkür ediyoruz. Bizleri hangi ölçü ve değerlerle görevlendirdiklerinin farkındayız. Bu sorumluluğun gereğini layıkıyla yerine getirmek için gece gündüz duraksamadan, yorulmadan çalışacağız.”
‘AKP-MHP koalisyonu sistematik bir saldırı içerisine girmiştir’
Gülcan kaçmaz Sayyiğit’ten sonra konuşan DBP Van İl Eş Başkanı Harun Okay ise AKP-MHP koalisyonuna değindi. Okay, “Halklarımız ve ülkemiz tarihi bir andan geçmektedir. 2015 yılında 7 Haziran seçimlerini kaybeden AKP iktidarı o günden sonra işbirliği içine girdiği MHP ile kurduğu koalisyonla halkımıza yönelik sistematik bir saldırı içerisine girmiştir. O günden bu güne her seçimde bir mevzi kaybeden AKP-MHP iktidarı yanına halkımızın hafızasında katliamlarla, faili meçhullerle anılan yeni karakterleri ekleyerek faşist blok inşa etmiştir. Gelinen aşamada halkımızın inancını istismar eden HÜDA-PAR bir yanda gladyo artığı doğu perinçek bir yanda devlet bahçeli bir yanda, Süleyman soylu bir yanda bu ittifakın temsili için yarışıyor. Bu kişilerin Kürt halkının iradesine yönelik kayyum saldırısını savunduğunu biliyoruz. Bu kişilerin tecrit ve cezaevlerindeki her türlü hak ihlali politikasını uyguladığını biliyoruz. Van’da Bekir Kaya’nın şahsında tüm siyasi tutsaklarımızın adete esir gibi bu iktidar eliyle cezaevinde tutulduğunu biliyoruz. Saraydan nemalanan bu ittifakın tüm halkların vergileri ile halkımıza yönelik sistematik bir savaş ve saldırı içinde olduğunu ve bu politikanın tüm ülkede büyük bir ekonomik kriz, enflasyon, işsizlik sarmalına yol açtığını biliyoruz” şeklinde ifadeler kullandı.
Okay şu şekilde konuştu:
“Devlet Bahçeli ve Erdoğan’nın moderatörlüğünü yaptığı Soylu-Çiller-Ağar-Perinçek ekibinin yeni ittifak ortakları ile bu ülkede yaşayan tüm halklara, başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm toplum kesimlerine yönelik bir saldırı içinde olduğu görülmelidir. Dünyanın neresinde olursa olsun Kürtlerin kazanımlarına karşı olan bu ittifak daha dün Mexmûr kampına yeni bir saldırı gerçekleştirmiştir. Buradan bu saldırıyı da kınıyoruz.
Her şeyden önce erkek devlet aklının bir ürünü olan bu savaş koalisyonunun ülkeye yasak-yolsuzluk ve yoksulluk dışında sunabileceği bir şey kalmamıştır. 2018 yılında ‘Verin yetkiyi, görün etkiyi’ diyen bu iktidar her eve yoksulluk dışında bir şey sunamamıştır. Bugün ülkeyi terk etmek isteyen gençler, her gün katledilen kadınlar, işsizlik nedeniyle yaşanan intiharlar, artan icra ve iflaslar AKP-MHP politikasının en temel sonuçlarıdır.
Kürt halkı açısından MHP-AKP iktidarının perspektifi çok nettir. Kayyum politikasında, sınır ötesi operasyonlarda, Kürtçe düşmanlığında, tecritte ısrar eden bu siyasete karşı mücadelemize devam edeceğimizin mesajını 14 Mayıs’ta yeniden verdik. Bizler halkımızın 14 Mayıs’ta gösterdiği bu demokratik tutumu saygıyla selamlıyoruz.
İlk turda faşizme kaybettiren onurlu halkımıza çağrımız ikinci tura güçlü bir katılım sağlanması yönündedir. Halkımız umut olduğunu, dimdik ayakta durduğunu ilk turda göstermiştir. 28 Mayıs’ta bu güçlü duruşu daha güçlü bir şekilde sandığa yansıtmak için bu hafta boyunca alanda olacağız. Halkımızın da iradesini koruduğu gibi sandığını koruyacağını biliyoruz. Tüm sandıklarda müşahit olarak görev alınması Anadolu Ajansı başta olmak üzere manipülasyon ve hırsızlık girişimlerine karşı sandıkları korumamız gerektiği çağrımızı yineliyoruz.”