Connect with us

Manşet

Yerel Seçimlerde HEDEP Kimlerle İttifak Yapacak?

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakırhan, “Darbe anayasası yerine demokratik yeni bir anayasaya hazırız” dedi. Ayrıca Bakırhan, yerel seçimlerde ittifak tartışmalarına da değinerek “İttifaklara kapalı değiliz” ifadesini kullandı.

AJANS65 TV – HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Yargıtay’ın AYM kararlarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Darbe anayasası yerine demokratik yeni bir anayasaya hazırız” dedi. Ayrıca Bakırhan, yerel seçimlerde ittifak tartışmalarına da değinerek “İttifaklara kapalı değiliz” ifadesini kullandı. Bakırhan’ın açıklamaları, partisinin Meclis’teki haftalık Grup Toplantısında yapıldı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık Grup Toplantısında konuştu.

MA’da yer alan habere göre, Bakırhan, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay arasında TİP Milletvekili Can Atalay kararları sonrasında yaşanan kriz ile gündeme gelen “darbe” tartışmasına değinerek başladı.

Advertisement

‘AKP VE MHP DARBE MEKANİĞİNİN TA KENDİSİDİR’

Bakırhan’ın açıklamalarından başlıklar şöyle:

“AKP ve MHP darbe mekaniğinin ta kendisidir. Bunu net bir şekilde ifade ediyoruz. 2015 yılından beri yakından takip ediyoruz, bu darbe mekaniği kesintisiz bir şekilde başta Kürdistan coğrafyası ve Türkiye’de devam ettiriliyor. Her gün, her an topluma parmak sallayan, kendi çizgisinde hizalamaya çalışan, farklıları asla kabul etmeyen ve sürekli savaş naraları atan bir zamandan geçiyoruz. Geldiğimiz noktada demokratik siyaset ve adaleti hiçe sayan darbeci anlayış Türkiye’de çoklu krizlerle karşı karşıya bıraktı. Bu darbeci zihniyet yaşayabilmek için ölüme ve öldürmeye ihtiyaç duyuyor. Rojava’da insanların katledilmesi, yaşam alanlarının bombalanması da bunun en iyi göstergelerindendir.

Bu darbeci zihniyet Kürt halkının haklarını ve statüsünü inkar ederek, tek millet sayıklamasına devam ediyor. Darbeci zihniyet farklılıklarımızı yok sayıyor. Yandaşlarını doyurarak milyonlarca insanı açlık ve yoksulluğa mahkum ediyor. B

Advertisement

 ’30 MİLYON İNSAN AÇLIK SINIRININ ALTINDAN YAŞIYOR’

Darbeci anlayışın istikrarsızlaştırdığı bu ülkede, bugün 30 milyondan fazla insan açlık sınırının altında yaşıyor. İstanbul’dan Van’a kadar insanlar çöpten topladığı çürük domateslerle, bayat ekmeklerle, giysilerle yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyorlar, buna yaşamak denirse. AKP-MHP ve Ergenekon ittifakının kurulduğu 2015 yılından bu yana ekonomide, hukukta, ifade özgürlüğünde Türkiye sınıfta kaldı. Uluslararası enstitülerin yaptığı çalışma ve hazırladığı raporlarda Türkiye hukukun üstünlüğü kategorisinde 173 ülke arasında 148. sırada yer almaktadır. Bu darbeci bu topraklarda def edilmeyene kadar bu sıkıntıları yaşayacağız. Onun için sizlere ricamdır; bu darbeci zihniyeti defetmek için el birliği ve güç birliğiyle durmamamız, direnmemiz ve mücadele etmemiz gerek. Kısaca darbe mekaniğinin güncel bir durumuyla karşı karşıyayız.

‘ERDOĞAN DARBEYE DESTEK OLDU’

En son siz de izlediniz. Yargıtay ve AYM üzerinden başlayan bir tartışma var. Biz buna ilk günden beri ‘darbeye teşebbüstür’ dedik. Yargıtay darbeye teşebbüsün ilk adımını atmıştır. Asıl darbe ise Saray tarafından yürürlüğe konulmuştur. Erdoğan açık bir dille Yargıtay’a destek vererek, darbeye destek olmuştur. Bu teşebbüsün başında olduğunu bir kez daha itiraf etmiştir.

BAHÇELİ’YE YANIT: KÜÇÜK ORTAK HADİNİ BİL

Bu darbe teşebbüsünün asıl vurucu gücü, küçük ortaktır. Küçük ortak bugün yine esip gürlüyordu. Her hafta bir gün esip gürlemenin dışında başka bir bildiği yok. Küçük ortak ‘Tek olalım, Türk olalım, bütün renkler solsun, hukuk olmasın, demokrasi olmasın’ diyor. Biz de bu salonda küçük ortağa ‘Biz demokrasi için ağır bedeller ödedik, ödemeye devam ederiz, senin nara ve tahditlerinden korkacak bir durumda değiliz. Haddine bil, işine bak. Bu kin ve nefret dilini terk et’ diyoruz. Küçük ortak düşüncesini açık ediyor, ‘AYM’yi kapatacağız ya da kendimize benzeteceğiz’ diyor. İktidar bu darbe teşebbüsüyle tabuta konulan hukuk sistemine son çiviyi çakmak istiyor. Erdoğan’ın açıklamaları da bu yaşananların önceden hazırlanmış ve tasarlanmış bir darbe teşebbüsü olduğunu ortaya koyuyor.

Advertisement

‘YARGININ MİLLİ VE YERLİSİ NAZİ ALMANYASI’NDAYDI’

Bir taraftan yeni anayasa tartışmaları yapıyorlar, siyasi partilerden destek talep ediyorlar, diğer taraftan da yargı darbesine destek oluyorlar. Yine hükümet kaynaklarından yerli ve milli olan olmayan ayrımı gibi saçma bir masal devam edip gidiyor bir süredir. Toplumu kutuplaştırıyorlar. Bizden ve bizden olmayanı en fazla duyduğumuz dönem, AKP ve küçük ortağının bulunduğu dönemdir. İktidar kaynakları, milli ve yerli yargı diye içi boş bir tanımlama yapıyor. Allah aşkına yargının millisi yerlisi dünyanın neresinde var, size soralım? Yargının milli ve yerlisi mi olurmuş? Evet, bir yerde yargının milli ve yerlisi vardı. O da Nazi Almanyası’ndaydı. Dolayısıyla Nazi Almanyası’ndaki mili ve yerli yargıyı isteyenleri uyarmak istiyoruz. Asla buna Türkiye emekçileri, halkları izin vermeyecektir.

Yargı ancak ve ancak bağımsız olur, özgür olur. Peki, bu aşamaya nasıl gelindi? Bunun cevabı önemlidir. HDP’nin kapatılma davasında hukuk dışına çıkan AİHM’in emsal kararlarını tanımayan bu Yargıtay değil miydi? Ülkedeki tüm muhaliflerin sesini kesmek ve hukuksuz kararlarla onları mahkûm eden, bu Yargıtay değil miydi? Her verdiği kararda siyaset tarafından ödüllendirilen, terfi ettirilen yine bu Yargıtay’dı. Ellerinde adaletin kılıcını tutma yerine iktidarın tırpanını tutarak toplumu tırpanlamaya çalışıyor Yargıtay.

CHP’YE MESAJ: BU ATEŞ BİR GÜN GELİR HEPİNİZİ YAKAR DEMİŞTİK

2016’da dokunulmazlıkların kaldırılmasına anayasaya aykırı olmasına rağmen ‘evet’ diyenlere de bir şey söylemek gerekiyor. Kayyım atamalarına ses çıkarmayanlara, Kürtlere ve onun temsilcilerine yapılan ayrımcılığa sesini çıkarmayanlara da bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz. 2016’da Anayasaya aykırı olmasına rağmen ‘evet’ diyenler, bugün mumla Anayasayı arıyorlar, ‘hukuk ve adalet talep ediyoruz’ diyorlar. Biz o zaman da söylemiştik ‘bu ateş bir biçimiyle bir gün gelir hepinizi yakar’ demiştik. Kürtlere başka bir hukuk işletilmesine göz yumuldu. Oysa hukuk hepimiz için gerekliydi, bu darbelere karşı koymamız gerektiğine o gün de inanıyorduk bugün de inanıyoruz bunu söylemeye devam edeceğiz.

Advertisement

‘ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAYAN BİR ANAYASAL DÜZENLEMEYE İZİN VERMEYECEĞİZ’

Toplumsal muhalefetin tüm bileşenleri, en güçlü şekilde sesini yükseltmediği müddetçe bu darbeciler ve darbe süreci devam edecek ve onlar cesaretlenecekler. Ünlü bir söz var; Devletten hukuku çıkarırsanız geriye çete kalır. Tam da bugün de yaşadığımız durumu en iyi özetleyen sözlerden birisidir.

Şimdi ağızlarında bir laf var. Yasal, anayasal düzenlemelerle bu krizleri aşarız diyorlar. 15 Temmuz darbesi gibi bu yargı darbesine de ‘Allah’ın lütfu’ diyerek bunu kendi lehlerine çevirmek istiyorlar. Bunlar 12 Eylül Anayasasını demokratikleştirmek, sivilleştirmek tüm toplumun ihtiyacına cevap vermek yerine, daha anti demokratik bir anayasa yapmak isteyeceklerdir. Şimdiden uyarıyoruz; asla ama asla, anti demokratik ve özgürlükleri kısıtlayan bir anayasal düzenlemeye asla izin vermeyeceğiz. Karşısında tüm gücümüzle duracağız.

‘DEMOKRATİK BİR ANAYASAYA HAZIRIZ’

Biz yeni bir anayasaya hazırız. Yeni bir anayasa yapılmalıdır. Darbe anayasası yerine demokratik bir anayasa olsun diyoruz. Ama herkesi Türk sayan, tek tipçi, erkeklerin çıkarlarına cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren, sosyal devlet ve hukuk ilkelerini mürekkepten ibaret sayan, her şeyi merkeze bağlayan, yerelin iradesini yok sayan, vicdan ve inanç özgürlüğünü görmezden gelen bir anayasaya asla evet demeyeceğiz. Darbenin panzehiri demokrasidir. Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve eşitlik talebinde ısrarcı olarak bu darbe anayasasını hep birlikte çöp sepetine atacağımız günler uzak değildir.

Advertisement

MECLİS’E ÇAĞRI: ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYALIM

Yargıtay darbesinden yeni anayasa çıkarmak isteyenlerin bu ülkede herkesin kendisini ifade etmesi mümkün değildir. Buradan soruyoruz; AYM’ye darbe teşebbüsünde bulunanlar hangi akılla yeni bir anayasa yapacaklar? Yapacakları anayasa gerçekten bizi kapsayacak bir düzeyde mi olacak, sorunlarımızı çözecek mi? Yeni anayasa ancak demokratik bir temelde inşa edilirse kıymetlidir bu nedenle sizin huzurlarınızda Meclis’e çağrı yapıyoruz; Gelin demokratik bir anayasa yapalım. Ama bunun koşullarını yaratmak için elimizi taşın altına koyalım önce. TCK’yı demokratikleştirelim, hepimizi içeri tıkan TMK yasasını ortadan kaldıralım, merkez yerel ilişkisini yeniden belirleyelim, demokratik siyasetin önündeki yargı vesayetine son verelim, iç güvenlik kanununu ortadan kaldırarak emniyetin sopasından kurtulalım, kayyım atamalarına son verecek düzenlemeler yapalım. Herkesin kendisini özgürce ifade edeceği, demokratik uzlaşı ve evrensel ilkelere uygun yeni bir anayasanın alt yapısını hazırlayayım. Aksi halde yeni anayasa tartışmaları kandırmaktan öteye geçmeyecektir.

‘ADAYLARIMIZI HALK BELİRLEYECEK’

11-12 Kasım’da yerel yönetimler konferansımızı gerçekleştirdik. İki gün sürdü. Hem özgün hem de karma konferanslar yaptık. Bundan önce yüzlerce binlerce toplantı yaptık, halkımızla buluştuk, onların düşünce ve önerilerini aldık. Bu konuda mücadele tarihimizde muazzam bir birikim var. Bu toplantılar bizlere yol gösteriyor, önümüzdeki dönem yol haritamızı belirliyor. Yerel yönetimlerde halkla beraber, halk için, kendimizi de kentimizi de yöneteceğiz şiarıyla yola çıkmıştık.

Konferanslarımızda ifade etmiştik sizlerin huzurunda bir kez daha ifade etmekte fayda var. Adaylarımızı halkın en geniş katılımıyla tercihleriyle belirleyeceğiz dedik. Kayyım tarafından gasp edilen bütün belediyelerimizi kayyımlardan kurtararak özgürleştireceğiz, geri alacağız. Önümüzdeki tarihi yerel yönetimler seçimine ilişkin ne düşündüğümüz ve yol haritamız kamuoyu tarafından merak ediliyor. Bize de bu konuda sık sık sorular soruluyor. Bu konuya açıklık getirmek istiyorum. Tartışmalarımız henüz bitmedi. Fakat ortaya çıkan bir çerçevemiz var. Bu konuda halkımızı bilgilendirmek istiyoruz. Yerellerdeki toplantılardan sonra halkımız yerel yönetim seçimleri için halkımız önemli değerlendirmelerde bulundular. Oradan ortaya çıkacak sonuçlar aynı zamanda bize ışık tutacak kazandığımız yerlerde daha güçlü kazanacağız.

Advertisement

‘İTTİFAKLARA KAPALI DEĞİLİZ: AÇIK, ŞEFFAF İTTİFAKLAR YAPACAĞIZ’

Kendimize güvenimiz tamdır. Bu kadar ödenen bedel ve çabadan sonra bizler bulunduğumuz her yerde başta Kürdistan olmak üzere her yerde bizler irademizi yerel yönetimlere yansıtacağız. Açık söyleyelim biz ittifaklara kapalı değiliz. Önümüzdeki dönem hem bölgede hem batıda halklarımızın yoğun olduğu kentlerde halkımızın iradesi kesinlikle yönetimlere yansıyacaktır. Bunun anlamı her ittifakta olmak değildir halkımızın işine gelmeyen, emekçilerin işine gelmeyen, emekçilerin halkımızın derdine çare olmayan ittifaklar dayatılırsa kesinlikle seçeneksiz değiliz.

Bu ittifakları açık yapacağız, şeffaf yapacağız, kiminle neyi konuştuk neyi görüştük en başta siz değerli halkımızın Türkiye kamuoyunun bu konuda bilgisi olacak. Halkımızın da beklentisi ve görmek istediği düşünceler bunlardır.

‘BÖLGEDE KAZANAN, BATIDA KAYBETTİREN POZİSYONDAN ÇIKACAĞIZ’

Bizden beklenen şudur. Bölgede kazanan, batıda kaybettiren pozisyonundan çıkacağız. Hem bölgede kazanan hem batıda kazanan bir pozisyon içinde olacağız. Bunu geçmişte defalarca başardık, Yine başaracağımıza eminim ki umarım siz de eminsiniz. Batıda da belediyelerimiz olacak. Batıda da halklarımız kendisini yönetim kademelerinde kesinlikle yönetecektir.

Advertisement

Kayyım ve kayyım sevicilerini sandığa gömerek göndereceğimize olan inançla siz değerli arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Kazanan bizler olacağız, halklarımız olacaktır.” (HABER MERKEZİ)

Devamı için tıkla
Advertisement
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bölgeden Haberler

Görevlerine İade Edilen Patnos Belediye Eşbaşkanları: İtibar Suikasına Maruz Kaldık!

 Ağrı- Patnos Belediye Eşbaşkanları Emrah Kılıç ve Müşerref Geçer, Tahliye Sonrası Görevlerine Dönüş ve Hukuk Mücadelelerini Anlattı

Özel Haber: İdris YILMAZ

Ağrı’nın Patnos Belediye Eşbaşkanları Emrah Kılıç ve Müşerref Geçer, yürütülen soruşturma sonucu aklanarak tahliye edildikten sonra görevlerine döndü. Eşbaşkanlar, yaşadıkları süreci ve bu süreçteki hukuk mücadelelerini, Ajans65 TV’ye detaylıca anlattı.

Operasyonun Detayları ve İddialar

Emrah Kılıç, “Öncelikle hoş geldin diyoruz sizlere de yani bize kendimizi ifade etme olanağı sunduğunuz için de ayrıca teşekkür ediyoruz,” diyerek başladığı açıklamasında, Haziran ayında beklenmedik bir şekilde gözaltına alınma süreçlerini detaylandırdı. Kılıç, ” Biz bir yere kaçmadık, görevimizin başındaydık. Hiçbir yere gitme, hiçbir yere kaçma durumumuz yoktu. Savcı bizi davet etseydi kendi ayağımızla gider ifademizi verirdik,” diyerek yaşananların bir yıpratma operasyonu olduğunu belirtti.

Advertisement

Kadın Boyutu ve Siyasi Yıpratma

Müşerref Geçer ise, sabah erken saatlerde evinden gözaltına alındığını ve bu durumun büyük bir problem varmış gibi lanse edildiğini ifade etti. Geçer, “Bunu biz de biliyoruz, birçok belediyelerimizde özellikle kayyum atanan belediyelerimizde iktidarın, devletin ilk önce saldırdığı kadın çalışmalarıdır, kadın kurumlarımızdır. Bizler Patnos’un tarihinde ilk kez belediyede kadın birimleri ve kadına yönelik önemli çalışmalara yer vermiştik” diyerek sürecin özellikle kadın boyutuyla bir yıpratma olduğunu vurguladı.

Asfaltlama İşi ve Hukuki Durum

Her iki eşbaşkan da, Patnos Belediyesi’ne ait bir asfaltlama işi ile ilgili yapılan bir kira sözleşmesinin ihaleye fesat karıştırma şeklinde lanse edildiğini, ancak gerçekte böyle bir durumun olmadığını belirtti. Kılıç, “Bütün hesaplar taranmış olmasına rağmen, belediyenin ve ilgili firmanın bir para alışverişi söz konusu değil,” diyerek suçlamaların asılsız olduğunu dile getirdi.

Advertisement

Suçlamaların Asılsızlığı ve Hukuki Mücadele

Eşbaşkanlar, operasyonun hukuki temelsizliğine ve asılsız suçlamalara karşı verdikleri mücadeleyi anlattı. Kılıç, “Belediyemize ait bir asfaltlama işi ile ilgili yapılan bir kira sözleşmesi, ihaleye fesat karıştırma şeklinde lanse edildi,” diyerek sürecin gerçekte ne olduğunu detaylandırdı. Geçer ise, “Bizler burada bir kurumu temsil eden ve önemli bir halk kitlesinin irade olarak beyan ettiği eşbaşkanlarız. Özellikle HDP belediyesi olduğumuz için müfettişler yaptığımız her ödemeyi ve her ihaleyi zerresine kadar inceliyor. Bu güne kadar hiç bir usulsüzlüğümüz olmadı. İddia edilen durum ise eşbaşkanımın ifade ettiği gibi ihale bile sayılmaz. Çünkü ortada bir ödeme yok, somut bir ihale ve kamuoyu zarara uğratan bir durumda yok. Bu nedenle, bizi asılsız suçlamalarla gözaltına aldılar,” diyerek yaşanan hukuki sürecin keyfi ve yanıltıcı olduğunu vurguladı.

Seçim Sürecine Etki ve Politik Arka Plan

Her iki eşbaşkan da, bu sürecin seçim sürecine denk getirilmesinin, siyasi bir yıpratma ve baskı aracı olarak kullanıldığını belirtti. Kılıç, “Seçimler yaklaşıyor, tam adli tatile denk getirecek şekilde Haziran ayında gözaltına alınıyoruz, buradaki amaç belediyeti işlevsiz bir hale getirmek ve bu durum üzerinden kirli bir propagaganda yaratmaktı” diyerek zamanlamanın siyasi motivasyonunu ortaya koydu. Geçer de, “İktidarın kadın çalışmalarına ve eşbaşkanlık sistemine saldırısı devam ediyor, 2019 seçimlerinde belediye seçimlerinde büyük bir başarı elde eden partimizin neredeyse tüm belediyelerinde yaşadığımız olayın benzer bir durumu olan gerçekten uzak ve mükerrer iddialarla kayımlar atandı. Son kalan bir iki belediyeye de demek ki bu amaçla kayyım atamadılar. Bir itibar suikastı düzenleyerek partimizi ve çalışmalarımızı itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Bizim ve tüm arkadaşlarımızın için rahat. Çünkü biz bu yönetimi kişisel rantlarımız için değil toplumsal menfaatler için devir aldık ve ilkelerimize bağlı olarak yönettik-yönetiyoruz” diyerek, yaşanan sürecin siyasi boyutuna dikkat çekti.

Advertisement

Halkın Tepkisi ve Eşbaşkanların Yeniden Göreve Dönüşü

Eşbaşkanlar, halkın kendilerine gösterdiği desteğin, yaşadıkları zorluklar karşısında en büyük motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti. Kılıç, “Halkımızın bize olan yaklaşımı, bizim için en büyük motivasyon kaynağı,” diyerek halkın desteğinin önemini vurguladı. Geçer ise, “Kadın müdürlüklerimizi ve eş başkanlık sistemini destekleyen halkımız, bu hukuksuzluğu reddetti,” diyerek halkın tepkisini dile getirdi.

Gelecek Vizyonu ve Belediye Yönetimine Yaklaşım

Son olarak, eşbaşkanlar, geleceğe dair planlarını ve belediye yönetimine olan yaklaşımlarını paylaştı. Kılıç, “Seçim bugün olsa da, Patnos Belediyesi’ni tekrar halkımızla birlikte, eş başkanlık sistemiyle yönetmeye hazırız,” diyerek, gelecek için umutlu olduklarını belirtti. Geçer ise, “Biz halkı esas alan, hizmeti, mücadeleyi ve hukuku ön planda tutan bir gelenekten geliyoruz,” diyerek belediye yönetimindeki temel ilkelerini vurguladı. Bu süreç, yerel yönetimler ve hukuk mücadeleleri açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.

Halkın Destek ve Motivasyon Kaynağı

Advertisement

Eşbaşkanlar, bu sürecin halk nezdinde kendilerini daha da güçlendirdiğini ve görevlerine döndüklerinde çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti. Geçer, “Bugün biz burada yokken arkadaşlarımız çalışmalarına devam ettiler, o boyutta bir sıkıntı da yaşamadık,” diyerek, eşbaşkanlık sisteminin kırmızı çizgileri olduğunu ve bu sistemi tekrar hayata geçireceklerini belirtti.

Yönetim Anlayışı ve Gelecek Planları

Bu olay, yerel yönetimlerdeki hukuki süreçler ve siyasi mücadeleler açısından dikkat çekici bir gelişme olarak kaydedildi. Eşbaşkanlar, halkın desteğini arkalarına alarak, hukukun üstünlüğünü ve adaleti esas alan bir yönetim anlayışını sürdürme kararlılığını vurguladılar.

 Patnos Belediye Eşbaşkanlarının Görevden Alınması ve Türkiye’deki Belediye Yönetimleri Üzerindeki Siyasi Etki

Advertisement

31 Mart 2019 tarihinde Türkiye’de yapılan yerel seçimler, Halkların Demokratik Partisi (HDP) için önemli bir başarıyı işaret ediyordu. Parti, 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplamda 65 belediye başkanlığını kazandı. Ancak bu başarı, bazı belediyelerdeki yöneticilerin görevden alınmalarıyla gölgede kaldı. Bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri, Ağrı’nın Patnos ilçesinde yaşandı. Patnos Belediye Eşbaşkanları, somut olmayan gerekçelerle görevden alındı.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin birçok yerinde HDP’nin kazandığı belediyelerde benzer bir sürecin yaşandığını gösteriyor. 19 Ağustos 2019’da Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasıyla başlayan süreç, üç yıl içinde HDP’nin kazandığı 65 belediyenin 48’ine kayyum atanmasıyla devam etti. Bu atamalar, HDP’nin yerel yönetimlerdeki etkinliğini büyük ölçüde azalttı ve demokrasiye yönelik endişeleri artırdı.

Patnos Belediye Eşbaşkanlarının görevden alınması, siyasi temsil ve yerel demokrasinin işleyişi açısından önemli bir vakadır. Bu olay, Türkiye’deki yerel yönetimlerin geleceği ve demokratik süreçler üzerindeki siyasi etkileri açısından dikkat çekici bir örnek teşkil etmektedir. Yerel seçimlerde güçlü bir aday profili ile çıkan HDP, seçimlerden sonra yaşanan bu gelişmelerle ciddi bir siyasi baskıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu durum, demokratik meşruiyet ve siyasi çeşitliliğin korunmasının önemini bir kez daha gündeme getirmiştir.

Advertisement
Devamı için tıkla

Manşet

EURO 2024 Kuraları Çekildi Hangi Kim Kiminle Karşılaştı?

EURO 2024’te mücadele edecek A Milli Takım’ın grubu belli oldu. 14 Haziran-14 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek turnuvanın kura çekiminde Türkiye 2. torbada yer aldı.

AJANS65 TV – A Milli Futbol Takımı, 2024 Avrupa Şampiyonası’nda (EURO 2024) F Grubu’nda Portekiz, C yolu play-off galibi (Gürcistan, Yunanistan, Kazakistan, Lüksemburg) ve Çekya ile eşleşti.

A Milli Futbol Takımı’nın 2024 Avrupa Şampiyonası’ndaki (EURO 2024) grup maçlarının fikstürü de belirlendi.

Almanya’nın Hamburg kentinde çekilen kurada F Grubu’na düşen ay-yıldızlılar, ilk maçında C yolu play-off galibiyle 18 Haziran 2024 Salı günü Dortmund’da karşılaşacak.

Advertisement

Play-off’taki Gürcistan-Lüksemburg ve Yunanistan-Kazakistan eşleşmelerinin ardından finali kazanacak takım, Türkiye’nin rakibi olacak.

Milli takım, gruptaki ikinci maçını 22 Haziran 2024 Cumartesi günü Portekiz ile Dortmund’da, üçüncü karşılaşmasını ise 26 Haziran Çarşamba günü Çekya ile Hamburg’da oynayacak.

F Grubu’ndaki maç programı şu şekilde:

Advertisement

18 Haziran 2024:

Türkiye-C yolu play-off galibi

Portekiz-Çekya

Advertisement

22 Haziran 2024:

Türkiye-Portekiz

C yolu play-off galibi-Çekya

Advertisement

26 Haziran 2024:

Çekya-Türkiye

C yolu play-off galibi-Portekiz

Advertisement

Kura çekimi sonrasında gruplar şöyle oluştu:

A Grubu: Almanya, İskoçya, Macaristan, İsviçre

B Grubu: İspanya, Hırvatistan, İtalya, Arnavutluk

Advertisement

C Grubu: Slovenya, Danimarka, Sırbistan, İngiltere

D Grubu: A yolu play-off galibi (Polonya, Galler, Finlandiya, Estonya), Hollanda, Avusturya, Fransa

E Grubu: Belçika, Slovakya, Romanya, B yolu play-off galibi (İsrail, Bosna Hersek, Ukrayna, İzlanda) (HABER MERKEZİ)

Advertisement
Devamı için tıkla

Emek & Ekonomi

Tiktok ve Emeklilere 5 Bin TL Verilmesi Meclis Gündeminde

Pazartesi günü mesaisine başlayacak olan TBMM Genel Kurulu’nda, çalışan emeklilere de bir defaya mahsus 5 bin lira ödenmesini ve deprem bölgesinde fahiş fiyat artışı yapanlara ilişkin düzenlemeleri de içeren kanun teklifinin görüşmelerine başlanacak. Ayrıca Tiktok temsilcininin de dinleneceği öğrenildi.

AJANS65 TV – Haftalık çalışmasına 5 Aralık Salı günü başlayacak TBMM Genel Kurul’da, ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifi görüşülecek. Genel Kurul’da, teklif için 8 Aralık cuma günü de mesai yapılması planlanıyor.

Teklife göre, vergi borçlarına karşılık gayrimenkul alınmasına ilişkin düzenlemenin süresi 31 Aralık 2028’e uzatılacak. Haciz zaptı elektronik ortamda düzenlenebilecek. Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi istisnası, ilk konut hariç kaldırılıyor.

ŞANS OYUNLARINDA İKRAMİYELERE DÜZENLEME

Tüm şans oyunları için ikramiye dağıtım oranının üst sınırı yüzde 83’ten yüzde 93’e yükseltilecek. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde kiralanan yabancı tescilli hava araçlarıyla da Türkiye içinde iki nokta arasında hava yolu ile ticari amaçla yolcu, posta ve yük taşımaları yapılabilecek.

Advertisement

Özelleştirme programına alınan kuruluşların özelleştirilmesine ilişkin ihaleler, elektronik ortamda gerçekleştirilebilecek.

Yurt dışına verilen bazı hizmetler ile yabancılara verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinden 1 Ocak 2023’ten itibaren elde edilen kazancın tamamının Türkiye’ye transfer edilmesi halinde, beyanname üzerinden yüzde 80’i indirim konusu yapılabilecek. Çalışan emeklilere de bir defaya mahsus 5 bin lira verilecek.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerden etkilenen yerlerde, 31 Aralık 2025’e kadar fahiş fiyat tespit edilmesi halinde ceza tutarı 10 kat uygulanacak.

Advertisement

TİKTOK YÖNETİCİSİ DİNLENECEK

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu 7 Aralık’ta toplanacak. Komisyon, tartışmalara neden olan uygulamalarla ilgili TikTok temsilcilerini dinleyecek. TikTok Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye (MENAT) Bölgesi Kamu Politikaları Yöneticisi ve Türkiye Sözcüsü Emir Gelen, komisyonda açıklamalarda bulunacak.

Salı ve çarşamba günleri ise Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin grup toplantıları düzenlenecek. (HABER MERKEZİ)

Advertisement
Devamı için tıkla

Emek & Ekonomi

2024 Yılında En Karlı Yatırım Aracı Nedir?

2024 Yılında En İyi Yatırım Aracı Nedir? 2024 Yılında Borsa Doğru Bir Yatırım Aracı mı? Borsada Neye Yatırım Yapmalı? 2024 Yılında En çok Hangi Hatırım Aracı Kazandırır?

AJANS65 TV – 2024 yılına sayılı günler kala yatırımcılar en çok kazandıracak olan yatırım araçlarını da merak etmeye ve araştırmaya başladılar. En iyi ve en karlı yatırımı yapmak isteyen yatırımcılar, şimdiden arayışlarını sürdürmeye başladılar.

Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın, borsada 2024 yılında kazandırma potansiyeli olan sektörleri açıkladı. Aydın, “Sektörel bazda bankacılık, gıda üreticisi ve gıda perakende ile telekomünikasyon sektörlerini tercih ediyoruz. 2024 ve 2025 yılları beraber düşünülürse özellikle havacılık ve enerji sektörlerinde uzun vadeli yatırım fırsatlarını da kollamak gerektiği kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.

Borsa yatırımcıları dikkat! Uzmanlar 2024 yılında kazandıracak sektörleri açıkladı

Advertisement

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi genel seçimlerden bu yana yüzde 75 yükseldi.

Bu yılın başında 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketleriyle birlikte dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, seçim belirsizliklerinin sona ermesi ve yeni ekonomi yönetiminin uygulamaya aldığı politikaların ardından “ralli” yaptı.

Genel seçimlerin ikinci turda sonuçlanmasından bu yana yaklaşık yüzde 75 değer kazanan BIST100 endeksi, yıl başından bu yana da yüzde 46 artış kaydetti. Endeks, bu süreçte 8.513,54 puan ile rekor kırmıştı.

Advertisement

EN FAZLA HANGİ SEKTÖR KAZANDIRIYOR?

Sektör endeksleri arasında yılbaşından bu yana en çok kazandıran, yüzde 167 artışla sigorta olurken, en çok gerileyen, yüzde 0,87 ile madencilik oldu. Bankacılık endeksi yüzde 72 ve holding endeksi yüzde 41 artış kaydetti.

Öte yandan, gram altın yıl başından bu yana yüzde 75 yükselirken, aynı dönemde dolar/TL de yüzde 54 değer kazandı.

Mayısta 700 baz puanda bulunan Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), düşüş eğilimini sürdürerek perşembe günü 332,8 baz puan ile 19 Mart 2021’den bu yana en düşük günlük kapanışını gerçekleştirdi.

Advertisement

Seçim sonrası yeni ekonomi yönetiminin uyguladığı politikalar ve yabancı yatırımcılarla yapılan toplantıların ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Türkiye’ye ilişkin olumlu değerlendirmeler art arda gelmeye devam ediyor.

‘YAKLAŞAN NOT ARTIRIMLARININ DA HABERCİSİ’

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), geçen hafta, Türkiye’de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle takvim dışı değerlendirmeye giderek, ülkenin kredi görünümünü revize etti. S&P, Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirdi.

Daha önce başka bir uluslararası kredi kuruluşu olan Fitch Ratings de Türkiye’nin kredi not görünümü “negatif”ten “durağan”a revize ederken, Moody’s 17 Türk bankasının not görünümünü “negatif”ten “durağan”a çevirmişti.

Advertisement

PhillipCapital Yurt İçi Piyasalar Grup Başkanı Üzeyir Doğan, AA muhabirine, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye ilişkin not görünümlerindeki revizyonlarının, yaklaşan not artırımlarının da habercisi niteliğinde olduğunu söyledi.

Düşüş eğilimindeki CDS’nin de Türkiye’ye olan bakış açındaki iyileşmenin bir göstergesi olduğunun altını çizen Doğan, son zamanlarda hem tahvil hem de borsaya yabancı girişleri başlamasına karşın Borsa İstanbul’da henüz beklenen yukarı yönlü hareketin gerçekleşmediğini dile getirdi.

Doğan, “Şirketlerin üçüncü çeyrekte açıkladığı güçlü finansallar ve Borsa İstanbul’un zirveden dönüşü, gerek endekste gerekse endekste ağırlığı yüksek olan birçok şirketin piyasa çarpanlarında ciddi düşüşler getirdi. Bu aynı zamanda önemli bir potansiyelin de biriktiğinin göstergesi” ifadelerini kullanarak, BIST 100 endeksinde son zamanlarda hisse bazlı hareketlerin daha ön planda olsa da endeksin 8.000 puanın üzerinde tutunma çabasının olumlu bir tablo oluşturduğunu vurguladı.

Advertisement

‘ALIM FIRSATI OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLİR’

Aralıkta yurt dışında Noel döneminin ardından yılbaşı tatillerinin bir rehavet nedeni olabileceğini ve işlem hacimlerinin yanı sıra volatilitede de bir düşüşün gözlenebileceğini aktaran Doğan, “Buna karşın başta bahsettiğimiz sınırlı da olsa yabancı girişlerinin devamı endekste düşük hacimlerle de olsa yukarı yönlü potansiyeli destekleyebilir. Yeni yılla birlikte yabancı yatırımcıların ilgisinin daha da artacağını düşündüğümüz endekste daha kalıcı hareketler görebiliriz” dedi.

Doğan, BIST 100 endeksine ilişkin teknik değerlendirmede de bulunarak şunları kaydetti:

“Endekste kısa vadede düzeltmenin yüzde 61,8 seviyesinin de bulunduğu 8.080 puan önemli bir direnç konumunda. Bu seviyenin üzerindeki kapanışlar önceki zirvenin bulunduğu 8.500 civarının hızlı bir şekilde test edilmesini sağlayabilir. Aşağıda ise 7.750 puan en önemli destek konumunda olup, buraya kadar olacak geri çekilmeler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.”

Advertisement

‘BENZERLERİNE GÖRE YÜZDE 60 İSKONTOLU’

Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın da Borsa İstanbul’da zor gecen 2023 yılının her şeye rağmen kötü bir getiri sunmadığını belirterek, “BIST100 endeksi, ekime kadar enflasyon ve dövizle yarışır durumdaydı. 7 Ekim’de başlayan Hamas – İsrail çatışmaları sonrasında zayıflayan endeksin, yılı yine iyi bir görüntüyle bitirmesini bekliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Şirketler açısından üçüncü çeyrek bilanço döneminin gayet başarılı geçtiğini ancak sıkılaşma adımlarının kar marjlarında baskı yarattığını ifade eden Aydın, dördüncü çeyrek bilanço döneminin ise nispeten daha sakin geçebileceğini ve sektör bazlı pozitif ayrışmaların görülebileceğini düşündüğünü bildirdi.

Aydın, BIST 100 endeksinin fiyat/kazanç oranının (F/K) 6,6 seviyesinde bulunduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

Advertisement

“BIST 100 endeksinin F/K seviyesi üçüncü çeyrek bilanço dönemi öncesi 7,7 de bulunuyordu. 2024 kar tahminlerine göre ise BIST 100 endeksi 4,5 F/K ile işlem görmektedir. Bu da BIST 100 endeksinin benzerlerine göre yüzde 60 civarında iskontolu olduğuna işaret etmektedir. Politika faizinin yüzde 40 seviyesine çekilmesi, kredi ve mevduat faizleri üzerinde de yukarı yönlü baskı yaratıyor. Bu açıdan bakıldığında hem şirketlerin finansman yükü açısından hem de alternatif getiri açısından borsa için negatif bir görünüm düşünülse de öngörülebilir politika ile risk priminin geldiği seviye itibarıyla umut vadeden bir ortamın oluştuğunu belirtmek gerekir.”

2024’e girerken, daha öngörülebilir bir para politikası, dengelenmiş enflasyon beklentileri ve azalan siyasi belirsizlik ortamının yabancı yatırımcıların nezdinde cazip görüneceğini aktaran Aydın, “Son aylarda ihraçlara gelen talep, yazılan rapor sıklığı bu duruma örnek olarak düşünülmelidir. Bu nedenle, 2024 için son iki senedeki kadar olmasa da yine reel getiri sunabilecek bir performans bekliyorum. Sektörel bazda ise bankacılık, gıda üreticisi ve gıda perakende ile telekomünikasyon sektörlerini tercih ediyoruz. 2024 ve 2025 yılları beraber düşünülürse özellikle havacılık ve enerji sektörlerinde uzun vadeli yatırım fırsatlarını da kollamak gerektiği kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)

Advertisement
Devamı için tıkla

Genel

Hakkari’de 3 Harfli Markette Skandal: Çocuğu Depoya Kilitlediler

Hakkari’de ‘üç harfli’ olarak tabir edilen zincir marketlerden birinde yaşanan olay büyük tepki çekti. İddiaya göre bir çocuk, bir çikolata yüzünden market deposuna kilitlendi ve 2 saat boyunca da burada tutuldu.

HABER MERKEZİ – Hakkari Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (HESOB) Başkanı Muharrem Tekin, kent merkezinde bulunan bir zincir markette bir çocuğun “bir çikolata yüzünden market deposuna kilitlendiği” iddiasında bulundu.

Duruma tepki gösteren Tekin, çocuğun depodaki halini ve masanın üstünde çaldığı iddia edilen 2 adet çikolatanın göründüğü fotoğrafı paylaştı.

Başkan Tekin sosyal medya hesabından konuya ilişkin şu paylaşımı yaptı:

Advertisement

“Hakkari’de 3 harfli zincir marketlerden biri bu çocuğu bir çikolata için 2 saat boyunca depoya kapatmış. Sonra babasına haber veriyorlar. Babası markete gelince çocuğunun depoya kapatıldığını görüyor. Sizin o milyon dolarlarınızı o çocuğun tek bir tırnağına kurban ederiz. Bu zincir marketin yetkilileri babadan ve bu çocuktan özür dileyip, yaptıkları bu utanç davranışın farkına varmazlarsa, ismini açıklar, oradan alışveriş yapılmaması yönünde protesto kampanyaları başlatacağız.”

Hakkari’de 3 harfli zincir marketlerden biri bu çocuğu bir çikolata için 2 saat boyunca depoya kapatmış. Sonra babasına haber veriyorlar. Babası markete gelince çocuğunun depoya kapatıldığını görüyor.

Sizin o milyon dolarlarınızı o çocuğun tek bir tırnağına kurban ederiz. + pic.twitter.com/FAbOsUT9Ks

Advertisement

HAKKARİ BAROSU’NDAN TEPKİ

Hakkari Barosu Çocuk Hakları Merkezi de sosyal medya hesabından konuya dair şu açıklamayı yaptı:

“Kamuoyuna yansıyan ve Hakkari’de bulunan zincir marketlerden birinde, bir çocuğu 2 saat boyunca depoya kapatmak suretiyle ve üstelik ağırlaştırıcı sebeplerle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işleyen şahısların bu onur kırıcı eylemi; çocuğun toplumsal yaşamdaki fiziksel ve psikolojik sömürüsünü içeren bir tehdit niteligindedir. Çocuğun üstün yararı geregince ilgili fotoğrafın yayınlanmaması gerektiğini belirtmekle sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”

Advertisement
Devamı için tıkla

Manşet

Özel, CHP’nin İlk Adayını Açıkladı

Yerel seçimlere doğru CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin ilk belediye başkanı adayını açıkladı. CHP’nin ilk adayı, aday olmayacağını açıklayan Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen yeniden aday gösterildi.

AJANS65 TV – Partiler, yerel seçimler için adaylarını belirleme çalışmalarını sürdürüyor. Belediye seçimlerine ittifaklar kurarak girmek isteyen CHP, ilk belediye başkanı adayını açıkladı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grubu 28’inci Dönem 1. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı için 2 gündür bulunduğu Manavgat ilçesinde partisinin yeni dönem için atacağı adımları milletvekilleriyle görüştü.

Özel’in gerçekleştirdiği bir dizi görüşmeye eşlik eden Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen de eşlik etti. Gezi kapsamında işitme engelli bir aileyi ziyaret eden Özgür Özel, aile ile işaret diliyle konuştu. İşaret dili tercümanının ‘Sizin genel başkan olmanızdan çok memnunlar. Manavgat için de belediye başkanı olarak Şükrü Sözen’i görmek istiyorlar’ söylemi üzerine Özel, Sözen’e seslenerek, “Şükrü başkanım, bakın siz istemiyorsunuz. Kimseyi de dinlemiyorsunuz ama ne yapacağız bu işi? Sizi başkan olarak görmek istiyorlar” dedi.

Advertisement

‘KENDİSİNİ İKNA ETMEYE ÇALIŞIYORUM’

Yerel seçimlerde aday olmak isteyenlerin kendisiyle görüşmek için sıra beklediğini belirten Özel, “Benimle görüşmek isteyenlerden biri de Şükrü Sözen’di. O görevi bırakmak için görüşmek istedi. Kendisini ikna etmeye çalışıyorum. Engelli kardeşlerim bana dedi ki ‘Şükrü Sözen giderse, biz kaybederiz’ dedi. Manavgat kendisinden razı, çalışanlar kendisinden razı. Şükrü başkanım, genel başkanlığımın ilk adaylık ilanıdır. Kabul buyurunuz” dedi. Özel daha sonra Sözen’i kürsüye davet etti. Alkışlar eşliğinde kürsüye çıkan Sözen’in elini kaldırarak adaylığını açıklayan Özel, “Dünya Engelliler Günü’nde beni kırdı, partililerimizi kırdı ama engelli kardeşlerimizi kırmadı. Adaylığını ilan ediyoruz. Hayırlı olsun” dedi. Özel ve beraberindekiler, daha sonra milletvekilleriyle toplantı yaptıkları otele geçti. (HABER MERKEZİ)

Devamı için tıkla

Çok Tıklananlar


KAPAT