KÖŞE YAZISI: MUHİTTİN BOTAN

AJANS65 TV - Partiler yerel seçim hazırlıklarına alenen başlamış olmasalar da alttan alta hummalı bir çalışma var. Partiler son planlamalarını yapıyor, hangi aday ve strateji ile en iyi başarıyı elde edebileceklerinin hesabını yapıyorlar.

Aday adayları ise en iyi çıkışı yapmak ve rakiplerini geride bırakarak aday olmak için olmadık yöntemlere başvurmaktan geri durmuyorlar.

Partilerin aday belirleme yöntemlerinde farklılıklar olsa da çoğu kez yöntemler birbirine benzerdir. Genelde de seçmenler belirlenen adaydan pek memnun kalmaz, fakat yine de oy vermekten geri durmazlar.

HDP, yeni ismi ile HEDEP ise aday belirlemede halka gideceğini, kimi istisnai durumlarda ise merkezi atamaların olabileceğini belirtirken, halkın adayları nasıl belirleyeceğine ilişkin ise net bir bilgi yansımadı.

Fakat bir gazeteci olarak şunu belirtmekte fayda var; adayların halk tarafından belirlenmesinde fazlaca yansımayan bir rahatsızlık var. Nedeni ise bunun nasıl yapılacağının, halkın hangi kriterlere göre adayı belirleyeceğinin bilinmemesidir.

Belki başkalarının farklı çıkarları da olabilir, ancak açıkça ifade etmek gerekiyor ki, halkın adayları belirlemesi çok kişinin aklına yatmış değil. Nitekim bunun için güçlü bir zeminin oluşturulması, adayların da buna göre kendilerini tanıtmaları gerekiyor ki, halk en doğru adayı seçebilsin.

Geçmişten bir örnek verilecek olursa…

Galiba 2005 yılıydı. O zaman Demokratik Toplum Partisi ve Kongresi vardı. Alınan karar ile delegelerin halk tarafından seçilmesi kararlaştırılmıştı. Ben de Karşıyaka mahallesinde kurulan bir sandığın başında görev almıştım. Delege isimleri belirlenmiş, oy pusulalarını hazırlayıp ilgili yerlere koymuşlardı. Bulunduğum sandık ve diğer sandıklarda kimlerin oy kullanıp kimlerin kullanmayacağına ilişkin bir netlik belirtilmemiş, halktan isteyen herkes gelerek oy kullanabiliyordu.

Öğlen üzeri, adaylardan bir tanesi geldi. Yeşil Çam filmlerinden çıkıp gelmişçesine… Takım elbiseli, kravatlı. Saçlarını özenle taramış, bıyıklarını üstten tıraş edip tamamını esas duruşa sokmuş birisi! Ortalığı şöyle kolaçan ettikten sonra, aceleyle gitti. Sonradan tekrardan geldi. Ama yalnız değildi, kimbilir hangi mahalleden topladığı insanları birkaç araca doldurmuş getirmişti. Ardından tamamına oy kullandırttı. Bizim buna engel olma gibi bir yetkimiz yoktu. Çünkü sandığa gelen her kes oy kullanma hakkına sahipti. Oy kullanma saati bittikten sonra, bahsedilen takım elbiseli, kravatlı arkadaş en büyük oyu alarak delege seçildi…

TMMOB İç Mimarlar Odası Van Temsilciliğine Ferdi Özgökçe Atandı TMMOB İç Mimarlar Odası Van Temsilciliğine Ferdi Özgökçe Atandı

Temayül yoklamalarında da benzer örneklere rastlamak mümkün. Bu güne kadar yapılan ve benim tanık olduğum temayül yoklamalarında başarı oranı neredeyse sıfır! Birileri gidiyor, bireysel, ailesel veya aşiret ilişkilerini kullanarak kendisini öne geçiriyor! Çoğu kez de aday olma yeterliliğine sahip olmamasına, seçilse dahi bu işi yapma kriterlerini taşımamasına rağmen maalesef aday oluyor ve bundan herkes zarar görüyor.

Aslında gördüğüm ve karşılaştığım tüm insanların itiraz ettikleri temel nokda da budur. Hemen herkeste ortak temel kaygı, yöntemin iyi oturtulmaması neticesinde bir çuval incirin berbat olmasıdır!

Şu soru sorulabilir; adayların merkezi olarak seçilmesine itiraz ediliyor. Adayların bir komisyon tarafından seçilmesine de itiraz ediliyor. Temayyül yoklamasına da itiraz ediliyor. Adayların halk tarafından belirlenmesine de itiraz ediliyor. O halde adaylar nasıl belirlenmeli?

Adayları kim veya kimler belirlemeli?

Buna ilişkin görüşlerimi de yarın paylaşlaşacağım. Benim dile getireceğim görüşler, salt bir partiye yönelik olmaktan ziyade genele yöneliktir.

Şunu kabul edelim veya etmeyelim, hangi partinin olursa olsun, adayın niteliği, her kesi alakadar ediyor. İnsanların destekledikleri partinin seçimi kazanması elbette ki önemlidir. Fakat daha da önemli olanı ise seçimi kazanan adayın niteliğidir. Çünkü bu kentte hepimiz yaşıyoruz ve seçimi kazanan adayın niteliği veya niteliksizliği hepimizi alakadar etmektedir. Bunun için evvela her siyasi partinin doğru aday ile yola çıkması gerekmektedir. Gerisi halkın teveccühüdür!

Editör: İdris YILMAZ