DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, KRT TV’de katıldığı programda çözüm süreci ve yerel yönetimlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Babacan, çözüm sürecinin tekrar gündeme gelmesi halinde, sürecin başarılı ve barışçıl bir diyalogla yürütülmesi durumunda destekleyici bir tutum sergileyeceklerini ifade etti. Bu tür bir girişimin Türkiye için faydalı olacağını belirten Babacan, samimi bir çaba içinde olmaları halinde sürece katkıda bulunacaklarını vurguladı. Ancak sürecin gerçek bir çözüm amacı taşıyıp taşımadığından henüz emin olmadığını ekledi. Babacan, "Hükümet, gündemi değiştirmek adına bu konuyu ortaya atıyor olabilir mi? Bu noktada şüphelerimiz var," diyerek, AKP’nin stratejik bir hazırlığının olup olmadığı konusunda belirsizliklerin olduğunu da söyledi.
Babacan, DEVA Partisi olarak merkeze hitap eden bir siyasi birliktelik oluşturmak istediklerini belirterek, mevcut siyasi atmosferde üçüncü bir yol ihtiyacının önemine dikkat çekti. Babacan, "Seçmenler, yalnızca mevcut iktidar ve muhalefet blokları arasında tercih yapmak zorunda kalmamalı. AK Parti’den kopan muhafazakâr ve dindar vatandaşlarımız için güçlü bir alternatif oluşturmak istiyoruz," dedi. Merkez sağda yer alan diğer partilerle ortak bir yol izlemek amacıyla görüşmelere devam ettiklerini ve bunun gelecekte bir seçim ittifakına dönüşebileceğini ifade etti.
Yerel yönetimlerdeki rant ve yolsuzluk iddiaları üzerine de değinen Babacan, imar rantları konusunda iktidarın eleştirildiği kadar muhalefetin de bazı hatalarının olduğunu vurguladı. Altılı Masa sürecinde imar rantı ve yolsuzlukla mücadele gibi konularda hazırlanan raporlara rağmen, muhalefetin bu konuları kendi belediyelerinde yeterince ciddiye almadığını ifade etti. "Çoğu belediye, bu kararları oy birliğiyle alıyor ve böylece imar değişiklikleri yapıyorlar. Bizim Altılı Masa'da imza altına aldığımız ilkelere uyulmasını bekliyoruz," diyerek, bu tür sorunların belediyeler tarafından çözülmesinin mümkün olduğunu belirtti.
Ali Babacan, ayrıca Daron Acemoğlu’nun Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan çalışmasına değinerek, güçlü kurumların ekonomik refah üzerindeki etkisinin Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sorunları çözmek için önemli bir anahtar olduğunu ifade etti. "Kurumların bağımsızlığı zayıfladıkça, ülkenin refahı da düşüyor. 2013 sonrası dönemde Merkez Bankası’na yapılan müdahaleler bunun en net örneğidir," diyen Babacan, Türkiye’nin yeniden güçlü ve bağımsız kurumlara ihtiyaç duyduğunu belirtti. Babacan’ın açıklamaları, DEVA Partisi'nin merkez sağda kendine yer bulan bir siyasi yapı oluşturarak, Türkiye’nin en temel sorunlarına çözüm önerileri sunma amacı taşıdığını gösteriyor.