Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasının tepkileri sürerken, konuya ilişkin bir değerlendirme de Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz’dan geldi. Boyunsuz, Yargıtay’ın Can Atalay kararına dair, “Üst mahkemeler arasında hiyerarşi değil, yetki ve görev ayrımı vardır” dedi. Cumhurbaşkanı Danışmanın sözlerine ise Boyunsuz: Bunca yanlış bilgi ancak kötü niyetten kaynaklanabilir.
AJANS65 TV - Yargıtay 3. Ceza Dairesi, TİP Hatay Milletvekili seçilen Gezi Parkı davası tutuklusu Can Atalay hakkında ihlal kararı veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Karara birçok kişi tepki gösterdi.
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasının hukuka vurulmuş en büyük tehlike olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Boyunsuz, Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Ogan’ın söz konusu kararla ilgili “Yargı hiyerarşisinde en üst yetkili mahkeme Yargıtay’dır. AYM yargısal aktivitede bulunamaz. Esas itibarıyla AYM kanunların anayasaya uygunluğunu şeklen denetleme yetkisi dışında yargı yetkisi yoktur” sözlerine tepki gösterdi. Prof. Dr. Boyunsuz, “Üst mahkemeler arasında hiyerarşi değil, yetki ve görev ayrımı vardır. Yargıtay temyiz mahkemesidir ve asla Anayasa Mahkemesinin üstünde yer almaz” dedi.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Prof. Dr. Boyunsuz, “Anayasa Mahkemesi nihai olarak AY yorumlar” diyerek, yanlış bilginin cehaletten değil ancak kötü niyetten kaynaklanabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Boyunsuz, şunları kaydetti:
“1. Anayasa Mahkemesi nihai olarak AY yorumlar. Üst mahkemeler arasında hiyerarşi değil, yetki ve görev ayrımı vardır. Yargıtay temyiz mahkemesidir ve asla Anayasa Mahkemesinin üstünde yer almaz.
2. Bunca yanlış bilgi cehaletten değil ancak kötü niyetten kaynaklanabilir.”
‘HUKUKA VURULMUŞ EN BÜYÜK DARBEDİR’
Ayrıca PencereTV'den Ceren Bayar'a konuşan Prof. Dr. Boyunsuz, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasının hukuka vurulmuş en büyük tehlike olduğuna dikkat çekti. Boyunsuz, “Anayasa’yı yorumlama yetkisi hangi mahkemeye verilmişse onu dinlemek lazım. Kime verilmiş? Anayasa Mahkemesi’ne. Bunun için kurulmuş, görevi bu. Ayrıca Anayasa’nın 153’üncü maddesi de diyor ki; ‘Anayasa Mahkemesi kararları herkesi bağlar’. Onun için ‘Ben bunu uygulamıyorum’ demek hukuka vurulmuş en büyük darbedir. Devlet düzenini temelden sarsar” ifadelerini kullandı.
‘SON DERECE GARİP BİR DURUM’
Prof. Dr. Boyunsuz söz konusu kararla ilgili şunları söyledi:
"Can Atalay kararıyla ilgili tartışmanın özüne baktığımız zaman AYM, sadece Anayasa’nın 83’üncü maddesini yorumlamıyor. Anayasa’nın 67, 83, 19, 13 ve 14. maddelerinin hepsine birden bakılıyor. Bütün olarak bakıldığı zaman AYM, ‘Seçilmiş bir milletvekilinin görevini yapmaktan alıkonulması son derece büyük bir sınırlamadır ve bunu çok dikkatli yapmak gerekir’ diyor. Yani AYM diyor ki, ‘Can Atalay seçildiği an yargılamasının durması gerekiyordu.’ Yargıtay diyor ki "Hayır durmam çünkü Anayasa’nın 14’üncü maddesi var.’ 14’üncü madde; hakkın kötüye kullanılması yasağı. Nedir hakkın kötüye kullanılması? Belirsiz. AYM diyor ki ‘Bu kadar önemli bir sınırlama yaparken Anayasa’nın doğrudan uygulanması mümkün olmayan, son derece soyut hükmü uygulanamaz. Bunun için kanun gerekir.’ Çünkü 13’üncü madde de diyor ki ‘Temel hak ve hürriyet ancak kanuna dayanılarak sınırlanır, kanun yoksa olmaz’. Yani burada Yargıtay’ın yaptığı yalnız AYM’nin görevine ve yetkisine gasp etmek değil aynı zamanda TBMM’nin de yerine geçmektir. TBMM’nin yerine geçip kanun maddesi mi ihdas ediyorsunuz? Üstelik bununla da yetinmeyip Anayasa Mahkemesi’ni tehdit ediyorsunuz. Son derece garip bir durum."(HABER MERKEZİ)