Yabancı ekonomistler seçim sonrası Türkiye’yi nelerin beklediğini değerlendirdiler

Abone Ol

Seçimlerin bitmesi ile birlikte gözler tekrardan Türkiye’deki ekonomik sorunlara döndü. Reuters, Türkiye'de ekonomik krizin gölgesinde düzenlenen seçimlerden sonra yabancı uzmanlara ekonomi politikalarından beklentilerini sordu. Ekonomistler, TL'deki değer kaybının süreceği ve sermaye kontrollerinin sıkılaştırılabileceği öngörüsünde bulundu.

AJANS65 TV - Uzun zamandır Türkiye’nin gündemini meşgul eden seçimlerin bitmesi ile birlikte gözler tekrardan ekonomik sorulara döndü. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yüzde 52.16 oranında oy almasıyla sonuçlanmasının ardından, ülkede yaşanan ekonomik sorunların nasıl bir hal alacağı merak konusu oldu. Reuters ajansı, yaşam pahalılığının, TL'deki değer kaybının ve Merkez Bankası rezervlerinin eksiye düşmesinin gölgesinde düzenlenen seçimlerin ardından, yabancı ekonomistlere Türkiye ekonomisine dair beklentilerini sordu.

‘SERMAYE KONTROLLERİ ARTABİLİR’

ABD merkezli yatırım şirketi Ninety One'ın analistlerinden Roger Mark, Türkiye'deki ödemeler dengesi krizinin derinleşeceği ve sermaye kontrollerinin artabileceği uyarısı yaptı. Mark, şu ifadeleri kullandı:

"Bizim görüşümüze göre, Erdoğan'ın önündeki en büyük zorluk ekonomi. Zaferi, çok tehlikeli bir ekonomik dengesizliğin gölgesinde gerçekleşti; heterodoks (alışılmışın dışındaki) ekonomik modeli giderek daha sürdürülemez hale geliyor.

'AŞIRI BİR SENARYODA LİRALAŞTIRMA MÜMKÜN'

Politika değişikliği yapılmazsa, Türkiye daha aşırı seviyede bir ödemeler krizine doğru ilerliyor; daha sıkı sermaye kontrolleri ihtimali artıyor. Aşırı bir senaryoda bu durum, vatandaşların geniş kapsamlı dolar mevduatlarının 'liralaştırılmasına' (zorla bozdurma) sahne olabilir; Türklerin yurtdışına olan borçları temerrüde düşebilir."

'ERDOĞAN FAİZ POLİTİKASINDAN GERİ ADIM ATACAK KADAR GÜVENDE DEĞİL'

Gelişmekte olan ekonomilere ilişkin veri analizi yapan Dubai'daki Tellimer firmasından Hasnain Malik, "Erdoğan'ın kazanması hiçbir yabancı yatırımcıya rahatlık sunmuyor" diyerek şöyle devam etti: "Tüm varlıkları etkileyen acı verici bir kriz yolda; enflasyon çok yüksek, faiz oranları çok düşük ve net döviz rezervi yok. Erdoğan'ın şu an siyaseten kendisini ortodoks bir ekonomi politikasına geri dönecek kadar güvende hissettiğini ise ancak en iyimserler umabilir."

'SONUÇ BEKLENİYORDU, PİYASALAR ANİ TEPKİ VERMEZ'

Goldman Sachs'ten ekonomist Clemens Grafe ise ikinci tur sonuçlarının beklendiği yönde çıktığını ve piyasaların bu nedenle ani bir tepki vermeyeceğini söyledi. İlk turun sonuçlarının piyasalar açısından şaşırtıcı olduğunu ve bu nedenle güçlü bir tepki geldiğini söyleyen Grafe, "İkinci turun sonucunun ise büyük ölçüde bu şekilde beklendiğini düşünüyoruz ve ani bir piyasa tepkisi beklemiyoruz. Piyasanın odak noktası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın döviz rezervleri ve YL olmaya devam edecektir. Uluslararası rezervler bu yılın başından beri sürekli olarak düştü ve Türk Lirası'nda oynaklığın geçmişte keskin biçimde arttığı seviyelere yaklaştı" dedi. Grafe, Erdoğan'ın yeniden seçildiği oylamanın ardından Türkiye için döviz tahminlerini askıya aldıklarını ekledi.

'DÜŞÜK FAİZ POLİTİKASI SÜRECEK'

Global Menkul Değerler A.Ş.'den Araştırma Grup Direktörü Serdar Pazı ise özellikle de döviz kurlarına paralel olarak kısa vadede borsada yükseliş beklenebileceğini, doların 20 liranın üzerinde kalacağını öngördüğünü söyledi. "Bu süreçte ihracatçılar kazanabilir" diyen Pazı, Erdoğan'ın seçim kampanyasında ve balkon konuşmasında düşük faiz politikasını savunmaya devam ettiğini hatırlatarak şöyle devam etti:

"Bu politikanın, en azından 2024'ün ilk çeyreğinde düzenlenecek olan yerel seçimlere kadar değişmesini muhtemel görmüyoruz. Bu sırada yetkililer, şu anki yüksek cari açığın ve düşük döviz rezervlerinin gölgesinde TL'deki değer kaybını kontrol altında tutmak için sınırlama ve düzenlemelere bel bağlamayı sürdürebilir."