Uyuşturucu ticaretinin merkezlerinden biri haline gelen Van’da uzmanlardan uyarı geldi. Uzmanlar, uyuşturucu kullanım yaşı 10’a kadar düştüğünü ve uyuşturucunun okulların içine kadar girdiğini söyleyerek yetkilileri ve velileri uyardılar.

AJANS65 TV - Van İl Emniyet Müdürlüğü'nün 4 Temmuz 2023 tarihinde paylaştığı basın bültenine göre, 1-30 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen operasyonlarda, toplamda 209 kilo 8 gram metamfetamin, 191 kilo 962 gram esrar, 28 kilo 20 gram skunk, 19 kilo 38 gram eroin, 2 kilo afyon sakızı, 1 kilo 738 gram bonzai, 22 bin 712 adet sentetik ecza ve 54,34 litre asit anhidrit ele geçirildi. Ayrıca yine bu tarihler arasında, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak/uyuşturucu madde nakletmek’ ve ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek ve bulundurmak’ suçlarından 50 şüpheli şahıs hakkında yasal işlem yapıldı. Bu miktardaki uyuşturucunun ele geçirilmesi, Van'daki uyuşturucu ticaretinin boyutunu gözler önüne seriyor.

‘VAN, UYUŞTURUCU KONUSUNDA EN ÖNEMLİ NOKTA’

Gazete Duvar'dan Kadir Cesur'in haberine göre uzmanlar, ele geçirilen uyuşturucu miktarının, gerçekte ortaya çıkan sorunun yalnızca bir kısmını yansıttığına dikkat çekti. Avukat Ümit Avcı, Van'ın sınıra yakın olmasının yanı sıra, istihdam sorunlarıyla birlikte uyuşturucu ticaretinin cazip bir merkezi haline geldiğini belirtti. Yıllar önce uyuşturucu için kullanılan güzergahın Karadeniz’e kaydığını fakat Van’ın uyuşturucu sevkiyatı konusunda niteliğini halen kaybetmediğini belirten Avcı şöyle konuştu: “Van, uyuşturucu konusunda en önemli nokta. Talep var ve o talebi karşılamak için can atan bir grup var. Bu görünen ve resmi olarak açıklanan uyuşturucu miktarından çok daha fazla. Geçmişte devlet görevlilerinin kimliklerini kullanarak, bir kısmının da suça bulaşmış devlet görevlilerinin yardımıyla da yapıldığı düşünüldüğünde, uyuşturucunun büyük çoğunluğu belki yakalanmadan buradan geçiyor. Piyasada kalan da oluyor, başka illere de sevk ediliyor. Bu da Van’dan başlayıp İstanbul’a, İstanbul’dan da Balkan ülkelerine doğru uzanan güzergahın hala canlı tutulduğunu gösteriyor.”

‘DEVLET VAN’DA GENÇLİĞİN UYUŞTURUCUDAN KURTULMASINI İSTİYOR MU?’

Avcı, Van'ın iş imkanlarının sınırlı olduğu bir şehir olmasının, insanları göç etmeye zorladığını ve bazılarının ise yasadışı yollardan gelir elde etmeye çalıştığını ifade etti. Uyuşturucu maddelerin artık okul içlerine kadar girdiğini belirten Avcı şöyle devam etti:

“Van, Türkiye’de uyuşturucunun en fazla tüketildiği yerlerden biri. En fazla da metamfetamin tüketiliyor. Aileler bundan dolayı çok ciddi sorunlar yaşıyor. Aileler çocuklarını okula göndermeye korkuyor. Çünkü aileler, okulları çocuklarının uyuşturucuya alıştırıldığı yer olarak görüyor. Peki bu konuda devlet ne yapıyor? Devlet, Van’da gençliğin uyuşturucudan kurtulmasını istiyor mu ya da Van’da uyuşturucunun arzını kesecek bir tedbir almak istiyor mu? Ben bunu samimiyetle istediğini düşünmüyorum. Çünkü uyuşturucuya bulaşmış bir toplum, duyargalarını yitirmiş bir toplumdur. Yönlendirmeye müsait bir toplumdur. Etkisiz ve silik bir yapıdır. Dolayısıyla, okuyan, kendini geliştiren, üreten bir gençlik yerine, uyuşturucu batağına bulaşmış, birbirine zarar veren, geleceğini yok eden ve kontrol edilebilen, hatta belirli suçlar için kullanılabilen bir gençlik, maalesef bir kısım kişilerin de isteyebileceği bir şey. Van’ın özel durumu biraz da buradan kaynaklanıyor."

‘VAN RİSK FAKTÖRÜNÜ OLUŞTURUYOR’

Hayatın Renkleri Solmasın Derneği Başkanı sosyolog Osman Turgut ise Birleşmiş Milletler'in istatistiklerine bakıldığında, uyuşturucunun en çok yakalandığı ülkeler arasında İran’dan sonra Türkiye’nin ikinci sırada geldiğini belirtti. Turgut, Van’ın sosyoekonomik yönden istatistiklerinin uyuşturucu madde kullanımı ve ticaretiyle orantılı olduğunu ifade etti. Turgut şöyle konuştu:

“Van, 1,5 milyona yakın bir nüfusa sahip. Bu nüfusun yüzde 45’ini genç nüfus oluşturuyor. Fakat istihdam anlamında da en gerideki şehirler arasında yer alıyor. Kalkınma anlamında da Van’ın Türkiye genelinde maalesef sondan beşinci sırada olduğunu biliyoruz. Orta öğretim bazında da Türkiye ortalamasının altında. Olması gereken konjonktürel şartlar bağlamında baktığımızda Van, risk faktörünü oluşturuyor. Cezaevlerine baktığımızda, uyuşturucu ticareti ve kullanımından dolayı içerde olanların Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu görüyoruz. Van’daki T tipi, F tipi ve M tipi cezaevlerindekilerin yüzde 66’ya yakın bir kesiminin bundan dolayı içeride olduğunu biliyoruz."

Uyuşturucu satımının en fazla olduğu şehirler arasında; Edirne, İstanbul, İzmir, Adana, Malatya ve Diyarbakır’dan sonra Van’ın geldiğini söyleyen Turgut, “Van’daki madde bağımlıları, 2012 yılına kadar farklı illere gidip tedavi oluyorlardı. O dönemde, İstanbul - Bakırköy AMATEM’ine baktığımızda, en çok müracaatı olan üçüncü ilin de Van olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

‘UYUŞTURUCU MADDE KULLANIM YAŞI 10’A DÜŞTÜ’

Turgut, Van’da uyuşturucu madde kullanım yaşının düştüğünü de belirterek şöyle devam etti: “2015 yılında Van Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen Madde Bağımlılığı Çalıştayı’nda uyuşturucu madde kullanımının Van’da 10 yaşına kadar indiği yönünde beyanlar vardı. Dernek olarak da Van’da yapmış olduğumuz çalışmalar doğrultusunda 10 yaşındaki madde bağımlısı hastalarımızın oluştuğunu biliyoruz. Bu konuda acilen ilimizde rehabilitasyon merkezleri kurulmalı.”

‘AMATEM, ŞEHRİN DIŞINA VE ULAŞILMASI ZOR BİR YERE YAPILDI’

2012 yılından sonra Van’da Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM) ve Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi’nin (ÇEMATEM) açıldığını belirten Turgut, bu merkezlerde yaşanan sorunlara da değindi. Turgut, “Hastanemiz maalesef şehrin dışında ve ulaşılması zor bir yerde yapıldı. Bu merkezlerin daha ulaşılabilir yerlerde olması gerekiyor. Çünkü biz bu hastalara bir bütün olarak bakıyoruz. Hem ailelerin madde bağımlılığı konusunda bilinçlendirilmesi hem de hastaların tedavi edilebileceği bir merkez olmalı. Burada doktor sayısını ve çalışan personellerin motivasyonunu artırmak lazım. Birtakım eksiklileri var. Bunlardan en önemlilerinden birisi, laboratuvarın faaliyette olmaması. Hastaların idrar tahlilleri alınıp Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kadar götürülüyor ve hasta gün boyunca orada beklemek zorunda kalıyor. Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Ayrıca orada bir kantin olması gerekiyor. Hastalar orada bazen su bulamayabiliyor. Yemek de sadece personel ve yatan hastalara veriliyor” dedi.

Kayıp Kızın Annesi : Dünya artık bir hapishane, ben de içindeyim Kayıp Kızın Annesi : Dünya artık bir hapishane, ben de içindeyim

‘VAN’DA NEDEN BİR REHABİLİTASYON MERKEZİ YOK?’

Madde bağımlılığının bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çeken Turgut, Van’daki danışma merkezi ve rehabilitasyon merkezi eksikliğinin giderilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Antep’te 15 dönüm, Isparta’da 55 dönüm, Kırıkkale’de 85 dönüm araziler üzerine kurulu olan rehabilitasyon merkezleri var. Fakat Van’da neden bir rehabilitasyon merkezi yok? Madde bağımlısı sayımızın gün geçtikçe arttığını beyan ediyoruz. Daha önce bizim yürüttüğümüz bir proje vardı. Bu proje kapsamında madde bağımlısı insanlarımıza 15 farklı kurs imkanı veriyorduk. Türkiye’ye örnek olabilecek bu model 2016 yılında İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kapatıldı.” (Gazete Duvar)

Editör: İdris YILMAZ