Van

Van Gölü'ndeki Mülteci Faciasının 4. Yıldönümü: "Umuda Yolculuk Trajediye Dönüşüyor"

Van- Van Gölü’nde 27 Haziran 2020'de yaşanan ve biri çocuk 61 mültecinin hayatını kaybettiği tekne faciasının üzerinden dört yıl geçti. Ancak, mülteciler hala benzer tehlikelerle karşı karşıya. İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi Mülteci Komisyonu’ndan Hamdi Bayhan, "Umuda yolculuk trajediye dönüşüyor" dedi.

Abone Ol

 Teknenin Sahibi Hala Bulunamadı

Facia, Van'ın Gevaş ilçesine bağlı Altınsaç Mahallesi’nde meydana geldi. Olayın ardından Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 35 şüpheli hakkında dava açıldı. Ancak, 2021'de bazı sanıklar tahliye edildi. Davanın sonuçlandığı 26 Ekim 2022’de, tekne kaptanlarından Medeni Akbaş'a toplamda 1.033 yıl hapis cezası verildi. Diğer sanıklar beraat etti ve teknenin diğer kaptanı Servet Akbaş hala bulunamadı.

Umut Yolu Trajediye Dönüşüyor

Hamdi Bayhan, Van'ın Türkiye’de İran ile en uzun sınırı olan kent olduğunu belirterek, "İnsanlar memleketlerinden, savaşlardan, zulümden kaçarken bu göç yolunda farklı zulümlerle karşılaşıyor. Göç yolunda taciz, tecavüz, soygun ve işkenceye maruz kalıyorlar. 2019’da soğuktan donarak ölen 25 kişi tespit edildi. Bu sadece tespit edebildiklerimiz," dedi.

Geri Kabul Anlaşması İnsan Haklarına Aykırı

Bayhan, mültecilerin Van’ı bir "istasyon kent" olarak kullandıklarını ve batı kentlerine yerleştiklerini ifade etti. Geri kabul anlaşmalarının insan haklarına aykırı olduğunu vurgulayan Bayhan, "58 mülteci ile yaptığımız görüşmelerde çoğu 3’üncü güvenli bir bölgeye geçmek istiyor. Ancak, geri kabul anlaşmaları mültecilerin iltica haklarını kullanmalarını engelliyor," dedi.

Adil Yargılama Olmadı

Bayhan, insan kaçakçılarının bazı askerlerle beraber mültecilerden para aldığını ve sınırları geçmenin zor olduğunu belirtti. "Tekne faciasında dosyada sadece bir kişi ceza aldı ve 10 kişi beraat etti. Bu davada adil bir yargılama olmadı," dedi.

Haklarını Bilmiyorlar

Bayhan, mültecilerin kendi haklarını bilmedikleri için işkencelere maruz kaldıklarını ve iltica edemediklerini belirtti. "Mültecilere haklarını anlatabilecek eğitim alanları açılması gerekiyor. Mültecilerin haklarını bilmedikleri için yaşadıkları olayları gerekli mercilere aktaramıyorlar," dedi.