Van Gölü Havzası, mart ayında son 20 yılın en yüksek yağışını aldı. Ancak çevreciler, etkili önlemler alınmadığı takdirde, Van Gölü’nün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor.
AJANS65 TV - Van Gölü, küresel iklim değişikliğinin etkisiyle yaşadığı su kaybını, bu yılın mart ayında aldığı yoğun yağışlarla bir nebze olsun telafi etmeye başladı. Van'ın geçmiş 20 yılın en yağışlı mart ayını yaşamasıyla birlikte göldeki su seviyesinde belirgin bir artış gözlemlendi. Ancak çevreciler, bu durumun sadece geçici bir rahatlama olduğunu ve kalıcı çözümlere ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Gazete Duvar’dan Kadir Cesur’un haberine göre, Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma Araştırma ve Geliştirme Derneği (Van ÇEVDER) Başkanı Ali Kalçık, Van Gölü Havzası'nda sürdürülebilir bir su yönetim politikasının önemine dikkat çekti: “Havzaya 1 metreküp yağış düşüp, 3 metreküp buharlaşıyorsa burada bir sıkıntı vardır. Bu küresel ısınmanın getirmiş olduğu vahim bir durumdur. Evet, mart ayındaki yağışlar sevindirici oldu ama uygulamalarda yapılan yanlışlıklar bu yağışları da boşa çıkartıyor. En acil şekilde, kalıcı çözümler alınması gerekiyor. Aksi halde, Van Gölü’nü tamamen kaybedebiliriz.”
'VAN DENİZİ'NİN KALBİNE GİDEN DAMARLAR TIKANIYOR'
Havzaya düşen yağışın göle ulaşabilmesi için, gölü besleyen akarsuların etkili bir şekilde korunması gerektiğini söyleyen Kalçık, gölü besleyen akarsuların birçoğunun artık kuruduğunu vurguladı: “Van Denizi’ni besleyen 102 akarsu var. Bu kaynakların önemli bir kısmı kurumuş, kurumayanlarında önemli bir kısmının debisi düşmüştür. Akarsuların kıyılarındaki kum ocakları, taş ocakları, yapılaşmalar, akarsulara dökülen çöpler ve atık sular, Van Denizi’nin kalbine ulaşan damarları tıkıyor.”
'BİNLERCE METREKÜP SUYU KAYBEDİYORUZ'
Bölgede nisan ayı itibariyle başlayan tarım sezonu öncesinde acil önemler alınması gerektiğinin altını çizen Kalçık, “Bölgede tarımsal sulama faaliyetleri de başladığında göle neredeyse su hiç ulaşamıyor. Bilinçsiz bir şekilde binlerce metreküp suyu tarımsal sulamada kaybediyoruz. Artık bu vahşi sulama yöntemlerinden vazgeçilmelidir. Suyun daha yeterli ve tasarruflu şekilde kullanılabileceği modern sulama yönetimlerine geçilmelidir. Ayrıca bu akarsuların üzerine kurulu olan HES’lerde de su kontrolsüz kullanılıyor. Bu barajlardan yeterli can suyu da verilmiyor” şeklinde konuştu.
Van Gölü havzasında açılan su kuyularının da zararlarına değinen Kalçık, “Van Denizi’nin etrafında 6 binden fazla su kuyusu bulunuyor. Bu kuyulardan çıkarılan sular da tarım ve hayvancılık için kullanılıyor. Ama bilinçsizce açılan ve açılmasına müsaade edilen bu su kuyuları da Van Denizi için bir tehlike oluşturuyor. Bu vahşi sulama sistemi yüzünden göle su ulaşamıyor” dedi.