Connect with us

Manşet

Van Depremi: 12 Yıl Sonra Kentte İyileşmeyen Yaralar-Ekolojik Tahribatlar

Van’da 12 yıl önce yaşanan depremlerin yıl dönümünde, kentteki tahribatın büyüklüğü ve depremzedelerin yaşadığı sorunlar halen hafızalardaki yerini koruyor. Deprem, binlerce insanın hayatını kaybetmesine, yaralanmasına ve binlerce depremzedenin evsiz kalmasına neden olmuştu. Yaşanan yıkıcı depreme rağmen kentte halen ayakta olan ve insanların içinde yaşadığı riskli binalar olası bir deprem durumunda can güvenliğini tehdit altına alıyor. Aynı zamanda depremin fırsat bilinerek oluşturulan ekolojik tahribatlar her geçen gün artarak devam etti.

İDRİS YILMAZ/ Dosya Haber

AJANS65 TV – 23 Ekim 2011 günü Türkiye saati ile 13.41’de Van’da meydana gelen ve 25 saniye süren deprem yüzlerce inanın hayatına mal oldu. Depremin büyüklüğü, Kandilli Rasathanesi tarafından Richter ölçeğine göre 6.6 ML, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu tarafından ise Moment magnitüd ölçeğine göre 7.2 Mw olarak duyuruldu. Deprem, Van’ın yanı sıra çevre illerde, İran ve Kuzey Irak’ta da hissedildi. Depremde binalar yıkıldı, elektrik ve telefon hatları kesildi. Deprem, Cumhuriyet tarihi boyunca Anadolu’da meydana gelen en büyük depremlerden biri olarak kayıtlara geçti.Van’da yaraların sarılması ve enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiği sırada, ilk depremden 16 gün sonra 22’nci deprem 9 Kasım’da yaşandı.  5.6 büyüklüğündeki ikinci afette ise 40 kişi yaşamını yitirdi. Depremlerde toplam 644 vatandaş hayatını kaybetti, 1966 vatandaş yaralandı, 252 vatandaş ise enkazlardan sağ olarak kurtarıldı.

ERCİŞ’TE TAHRİBAT HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ

Depremde en çok hasar gören ilçelerden biri olan Erciş’te, yaklaşık 10 bin bina ağır hasar gördü veya yıkıldı. Erciş’teki tahribatın boyutu havadan çekilen görüntülerle ortaya çıktı. Yaşanan deprem sonrası  Erciş’te “ Kentsel dönüşüm” adı altında kent yeniden yapılandırılmak istenildi. Ancak kentsel dönüşüm kapsamına mülkleri giren depremzedeler, TOKİ ve yükleyici firmaların olayı fırsata dönüştürdüğünü belirterek projenin uygulanmasına izin vermedi. Yapılan bir dizi görüşmeler sonrası çeşitli anlaşmalar gerçekleşse de ilçe merkezinde hayata geçirilen kentsel dönüşümün birinci etabı taleplere uygun yapılmadı. Burada yapılan işyerlerinde ısı ve benzeri zorunlu bir takım alt yapılar yapılmadı. Esnaflar kışın işyerlerini elektrikli soba ile ısıtmak zorunda kalıyor.

TOKİ KONUTLARI SORUNLU ÇIKTI

Deprem sonrasında TOKİ tarafından inşa edilen konutlar ise birçok sorunla karşılaştı. Bazı vatandaşlar, konutların kalitesiz olduğunu, çatlaklar, sızıntılar ve rutubet oluştuğunu, ısıtma ve su sorunları yaşadıklarını söyledi. Bazı vatandaşlar ise konutların kendilerine uygun olmadığını, kültürel ve sosyal olarak farklı bir ortama uyum sağlamakta zorlandıklarını dile getirdi. Depremzedeler, ayrıca konutların fiyatlarının yüksek olduğunu, borçlarını ödemekte güçlük çektiklerini ve faiz oranlarının indirilmesini istediklerini kaydetti.

Advertisement

VAN DEPREMİ, TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK DOĞAL AFETLERİNDEN BİRİ OLARAK TARİHE GEÇTİ

Van’da 12 yıl önce yaşanan depremlerin ardından, kentteki hasarlı binaların durumu ve alınan önlemler hala tartışma konusu. Depremde yıkılması gereken binlerce bina halen ayakta duruyor. Bu binalar, hem can hem de mal güvenliği açısından büyük bir risk oluşturuyor. Deprem sonrası yapılan konutlar ise birçok sorunla karşılaştı. İşte Van depremi sonrası kentteki hasarlı binaların durumuna ve alınan yetersiz önlemlere dair özgün bir haber:

VAN’DA RİSK DEVAM EDİYOR

Deprem sonrasında yıkılması gereken binlerce bina ise halen ayakta duruyor. Bu binalar hem can hem de mal güvenliği açısından büyük bir risk oluşturuyor. Van Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) verilerine göre, kentte depremden sonra yıkılması gereken toplam 12 bin bina bulunuyor. Bu binalardan sadece 4 bin tanesi yıkıldı. Geriye kalan 8 bin bina ise çeşitli sebeplerle yıkılmayı bekliyor. Bu binaların bir kısmı boş dururken, bir kısmı ise kaçak olarak kullanılıyor. Bu durum, hem bina sahipleri hem de çevredeki vatandaşlar için büyük bir tehlike arz ediyor. Deprem sonrası Van’da 147 bin 622 konut, 18 bin 735 iş yeri ve 20 bin 209 ahırda inceleme yapan AFAD uzmanları, 31 bin 870 konut, 8 bin 849 iş yeri ile 9 bin 602 ahırın ağır hasar gördüğünü, 18 bin 181 konutun da orta hasarlı olduğunu tespit etti. Ağır hasarlı binaların yıkımı için ihaleler yapıldı ancak bazı binaların sahipleri, hak sahipliği sorunu, mülkiyet anlaşmazlığı veya yeni konutlara yerleşmeme gibi nedenlerle yıkıma izin vermedi.

İKİNCİ BİR DEPREM RİSKİ VAR

Van depremi sonrasında kentteki hasarlı binaların durumu ve alınan yetersiz önlemler, deprem tehlikesinin devam ettiği gerçeğini açığa çıkarıyor. Uzmanlar, Van Gölü ve civarında aktif fayların olduğunu ve gelecek muhtemel depremler için en riskli bölgelerin Muradiye, Çaldıran, Özalp, Erçek ve Van şehir merkezi civarı olduğunu belirtiyor. Bu nedenle, yıkılması gereken binaların bir an önce yıkılması ve yeni yapıların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi gerekiyor.

Advertisement

DEPREMDEN SONRA YENİ BİR VAN İNŞA EDİLDİ AMA…

Deprem sonrası TOKİ tarafından yapılan 17 bin 489 konut, depremzedelere teslim edildi. Köylerde ise 8 bin 532 bireysel konut tamamlanarak hak sahiplerinin hizmetine sunuldu. Ancak halen yıkılması gereken hasarlı binaların varlığı, Van’ın depreme hazır olmadığını gösteriyor. Uzmanlar, Van Gölü ve civarında aktif fayların olduğunu ve gelecek muhtemel depremler için en riskli bölgelerin Muradiye, Çaldıran, Özalp, Erçek ve Van şehir merkezi civarı olduğunu belirtiyor.  Bu nedenle, yıkılması gereken binaların bir an önce yıkılması ve yeni yapıların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi gerekiyor.

1970-2022 ARASINDA 14 BİN 178 DEPREM KAYDEDİLDİ

Uzmanlar, 1970 ile 2022 yılları arasında Van Gölü ve civarında 1.0’den büyük 14 bin 178 depremin kayda geçtiğini belirtmiştir.  Bu depremlerin büyük bir kısmı, Van Gölü’nün doğusunda meydana gelmiştir. Uzmanlar, Van Gölü’nün doğusunun, batısına göre daha yüksek riskli olduğunu söylemektedir.Muradiye, Çaldıran, Özalp ve Erciş, bu riskli bölgeye karşılık gelmektedir.

GELECEK 10 YILDA EN RİSKLİ BÖLGELER NERESİ?

Uzmanlar, 2022-2032 yılları arasında Van Gölü ve civarında nerede deprem bekleyeceklerini araştırmıştır. Bu çalışmaya göre, Muradiye, Çaldıran, Özalp, Erçek ve Van şehir merkezi civarı, gelecek muhtemel depremler için en riskli bölgelerdir. Bu bölgelerdeki faylar, Van Gölü’nün doğusunda yer almaktadır.

Advertisement

 VAN DEPREMİ SONRASI YAPILAŞMA EKOLOJİYİ NASIL ETKİLEDİ?

Deprem sonrasında TOKİ tarafından inşa edilen konutlar için tarım alanları yapılaşmaya açıldı. Bu durum, hem tarım üretimini hem de biyolojik çeşitliliği olumsuz etkiledi. Örneğin, Van Gölü Havzası’nda yer alan Erciş’te yaklaşık 2 bin hektarlık tarım arazisi üzerine 5 bin konutluk TOKİ projesi hayata geçirildi.  Bu proje, bölgedeki tarım potansiyelini azalttığı gibi, bölgeye has doğal güzelliklere de zarar verdi

SU KAYNAKLARI KİRLENDİ

Kıyı kanununun 5. Maddesi, “kıyılara moloz, toprak, curuf, çöp gibi kirletici etkisi olan atık ve artıklar dökülemez” ibaresine dikkat çekse bile devletin kendi kurumları olan belediyeler, devletin koyduğu kanunları hiçe saydı. Van gölünün kıyıları dünden bugüne kadar inşaat ve asfalt molozlarıyla doldurularak işletmelere açık bir hale getirilmeye çalışıyor. Yaşanan bu durum gölün kirlilik oranın artmasında etkili bir etken oluyor.

DOĞAL PEYZAJ BOZULDU

Deprem sonrasında bölgede yapılan yapılaşmalar, doğal peyzajın bozulmasına da sebep oldu. Örneğin, Van Gölü’nün güney kıyısında yer alan Edremit ilçesindeki Altınkum Plajı, depremden önce bölgenin en önemli turizm merkezlerinden biriydi. Ancak depremden sonra plajın hemen yanına inşa edilen konutlar, plajın doğal görünümünü ve çevresel değerini azalttı. Ayrıca plajın kumunun çalınması ve betonlaştırılması da plajın ekolojisini bozdu.

Advertisement

EKOLOJİK TAHRİBATLAR DÜNDEN BUGÜNE DEVAM EDİYOR

Van depremi sonrasında bölgede yapılan yapılaşmaların yarattığı ekolojik tahribatlar, göz ardı edilemeyecek bir gerçek. Bölgenin ekolojik değerini korumak ve gelecek nesillere aktarmak için bilimsel ve duyarlı bir yaklaşım gerekiyor olsa bile gerek yetkililer gerek ise çevrenin duyarlılıktan uzak olduğu her geçen gün bölgede yapılan yapılaşmalar açıklar nitelikte.

Devamı için tıkla
Advertisement
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Manşet

İmamoğlu’a Rakip Çıktı, Ön Seçim İstedi

Mahalli seçimlere doğru adayalık yarışı kızışırken, CHP içinden İmamoğlu’na rakip çıktı. İBB Başkanlığı için CHP’den aday adaylığı başvurusu yapan Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, “Seçim kaybettiğimiz gece kahkaha atanlarla ittifak yapmayacağız” dedi. Kerimoğlu ön seçim istedi.

AJANS65 TV  – Belediye seçimleri için aday adayları arasında kıyasıya yarış başlarken, CHP içinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için de bir rakip çıktı. CHP’den aday adaylığı başvurusunu yapan Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, “Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’ne baskı kuran, şantaj yapan, tehdit eden beklenti içinde olan, üstelik de seçim kaybettiğimiz gece kahkaha atanlarla bir daha asla ittifak yapmayacağız. Ve ittifaksız, İstanbul’u kazanacağız” dedi. (HABER MERKEZİ)

Devamı için tıkla

Bölgeden Haberler

Görevlerine İade Edilen Patnos Belediye Eşbaşkanları: İtibar Suikasına Maruz Kaldık!

 Ağrı- Patnos Belediye Eşbaşkanları Emrah Kılıç ve Müşerref Geçer, Tahliye Sonrası Görevlerine Dönüş ve Hukuk Mücadelelerini Anlattı

Özel Haber: İdris YILMAZ

Ağrı’nın Patnos Belediye Eşbaşkanları Emrah Kılıç ve Müşerref Geçer, yürütülen soruşturma sonucu aklanarak tahliye edildikten sonra görevlerine döndü. Eşbaşkanlar, yaşadıkları süreci ve bu süreçteki hukuk mücadelelerini, Ajans65 TV’ye detaylıca anlattı.

Operasyonun Detayları ve İddialar

Emrah Kılıç, “Öncelikle hoş geldin diyoruz sizlere de yani bize kendimizi ifade etme olanağı sunduğunuz için de ayrıca teşekkür ediyoruz,” diyerek başladığı açıklamasında, Haziran ayında beklenmedik bir şekilde gözaltına alınma süreçlerini detaylandırdı. Kılıç, ” Biz bir yere kaçmadık, görevimizin başındaydık. Hiçbir yere gitme, hiçbir yere kaçma durumumuz yoktu. Savcı bizi davet etseydi kendi ayağımızla gider ifademizi verirdik,” diyerek yaşananların bir yıpratma operasyonu olduğunu belirtti.

Advertisement

Kadın Boyutu ve Siyasi Yıpratma

Müşerref Geçer ise, sabah erken saatlerde evinden gözaltına alındığını ve bu durumun büyük bir problem varmış gibi lanse edildiğini ifade etti. Geçer, “Bunu biz de biliyoruz, birçok belediyelerimizde özellikle kayyum atanan belediyelerimizde iktidarın, devletin ilk önce saldırdığı kadın çalışmalarıdır, kadın kurumlarımızdır. Bizler Patnos’un tarihinde ilk kez belediyede kadın birimleri ve kadına yönelik önemli çalışmalara yer vermiştik” diyerek sürecin özellikle kadın boyutuyla bir yıpratma olduğunu vurguladı.

Asfaltlama İşi ve Hukuki Durum

Her iki eşbaşkan da, Patnos Belediyesi’ne ait bir asfaltlama işi ile ilgili yapılan bir kira sözleşmesinin ihaleye fesat karıştırma şeklinde lanse edildiğini, ancak gerçekte böyle bir durumun olmadığını belirtti. Kılıç, “Bütün hesaplar taranmış olmasına rağmen, belediyenin ve ilgili firmanın bir para alışverişi söz konusu değil,” diyerek suçlamaların asılsız olduğunu dile getirdi.

Advertisement

Suçlamaların Asılsızlığı ve Hukuki Mücadele

Eşbaşkanlar, operasyonun hukuki temelsizliğine ve asılsız suçlamalara karşı verdikleri mücadeleyi anlattı. Kılıç, “Belediyemize ait bir asfaltlama işi ile ilgili yapılan bir kira sözleşmesi, ihaleye fesat karıştırma şeklinde lanse edildi,” diyerek sürecin gerçekte ne olduğunu detaylandırdı. Geçer ise, “Bizler burada bir kurumu temsil eden ve önemli bir halk kitlesinin irade olarak beyan ettiği eşbaşkanlarız. Özellikle HDP belediyesi olduğumuz için müfettişler yaptığımız her ödemeyi ve her ihaleyi zerresine kadar inceliyor. Bu güne kadar hiç bir usulsüzlüğümüz olmadı. İddia edilen durum ise eşbaşkanımın ifade ettiği gibi ihale bile sayılmaz. Çünkü ortada bir ödeme yok, somut bir ihale ve kamuoyu zarara uğratan bir durumda yok. Bu nedenle, bizi asılsız suçlamalarla gözaltına aldılar,” diyerek yaşanan hukuki sürecin keyfi ve yanıltıcı olduğunu vurguladı.

Seçim Sürecine Etki ve Politik Arka Plan

Her iki eşbaşkan da, bu sürecin seçim sürecine denk getirilmesinin, siyasi bir yıpratma ve baskı aracı olarak kullanıldığını belirtti. Kılıç, “Seçimler yaklaşıyor, tam adli tatile denk getirecek şekilde Haziran ayında gözaltına alınıyoruz, buradaki amaç belediyeti işlevsiz bir hale getirmek ve bu durum üzerinden kirli bir propagaganda yaratmaktı” diyerek zamanlamanın siyasi motivasyonunu ortaya koydu. Geçer de, “İktidarın kadın çalışmalarına ve eşbaşkanlık sistemine saldırısı devam ediyor, 2019 seçimlerinde belediye seçimlerinde büyük bir başarı elde eden partimizin neredeyse tüm belediyelerinde yaşadığımız olayın benzer bir durumu olan gerçekten uzak ve mükerrer iddialarla kayımlar atandı. Son kalan bir iki belediyeye de demek ki bu amaçla kayyım atamadılar. Bir itibar suikastı düzenleyerek partimizi ve çalışmalarımızı itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Bizim ve tüm arkadaşlarımızın için rahat. Çünkü biz bu yönetimi kişisel rantlarımız için değil toplumsal menfaatler için devir aldık ve ilkelerimize bağlı olarak yönettik-yönetiyoruz” diyerek, yaşanan sürecin siyasi boyutuna dikkat çekti.

Advertisement

Halkın Tepkisi ve Eşbaşkanların Yeniden Göreve Dönüşü

Eşbaşkanlar, halkın kendilerine gösterdiği desteğin, yaşadıkları zorluklar karşısında en büyük motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti. Kılıç, “Halkımızın bize olan yaklaşımı, bizim için en büyük motivasyon kaynağı,” diyerek halkın desteğinin önemini vurguladı. Geçer ise, “Kadın müdürlüklerimizi ve eş başkanlık sistemini destekleyen halkımız, bu hukuksuzluğu reddetti,” diyerek halkın tepkisini dile getirdi.

Gelecek Vizyonu ve Belediye Yönetimine Yaklaşım

Son olarak, eşbaşkanlar, geleceğe dair planlarını ve belediye yönetimine olan yaklaşımlarını paylaştı. Kılıç, “Seçim bugün olsa da, Patnos Belediyesi’ni tekrar halkımızla birlikte, eş başkanlık sistemiyle yönetmeye hazırız,” diyerek, gelecek için umutlu olduklarını belirtti. Geçer ise, “Biz halkı esas alan, hizmeti, mücadeleyi ve hukuku ön planda tutan bir gelenekten geliyoruz,” diyerek belediye yönetimindeki temel ilkelerini vurguladı. Bu süreç, yerel yönetimler ve hukuk mücadeleleri açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.

Halkın Destek ve Motivasyon Kaynağı

Advertisement

Eşbaşkanlar, bu sürecin halk nezdinde kendilerini daha da güçlendirdiğini ve görevlerine döndüklerinde çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti. Geçer, “Bugün biz burada yokken arkadaşlarımız çalışmalarına devam ettiler, o boyutta bir sıkıntı da yaşamadık,” diyerek, eşbaşkanlık sisteminin kırmızı çizgileri olduğunu ve bu sistemi tekrar hayata geçireceklerini belirtti.

Yönetim Anlayışı ve Gelecek Planları

Bu olay, yerel yönetimlerdeki hukuki süreçler ve siyasi mücadeleler açısından dikkat çekici bir gelişme olarak kaydedildi. Eşbaşkanlar, halkın desteğini arkalarına alarak, hukukun üstünlüğünü ve adaleti esas alan bir yönetim anlayışını sürdürme kararlılığını vurguladılar.

 Patnos Belediye Eşbaşkanlarının Görevden Alınması ve Türkiye’deki Belediye Yönetimleri Üzerindeki Siyasi Etki

Advertisement

31 Mart 2019 tarihinde Türkiye’de yapılan yerel seçimler, Halkların Demokratik Partisi (HDP) için önemli bir başarıyı işaret ediyordu. Parti, 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplamda 65 belediye başkanlığını kazandı. Ancak bu başarı, bazı belediyelerdeki yöneticilerin görevden alınmalarıyla gölgede kaldı. Bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri, Ağrı’nın Patnos ilçesinde yaşandı. Patnos Belediye Eşbaşkanları, somut olmayan gerekçelerle görevden alındı.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin birçok yerinde HDP’nin kazandığı belediyelerde benzer bir sürecin yaşandığını gösteriyor. 19 Ağustos 2019’da Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasıyla başlayan süreç, üç yıl içinde HDP’nin kazandığı 65 belediyenin 48’ine kayyum atanmasıyla devam etti. Bu atamalar, HDP’nin yerel yönetimlerdeki etkinliğini büyük ölçüde azalttı ve demokrasiye yönelik endişeleri artırdı.

Patnos Belediye Eşbaşkanlarının görevden alınması, siyasi temsil ve yerel demokrasinin işleyişi açısından önemli bir vakadır. Bu olay, Türkiye’deki yerel yönetimlerin geleceği ve demokratik süreçler üzerindeki siyasi etkileri açısından dikkat çekici bir örnek teşkil etmektedir. Yerel seçimlerde güçlü bir aday profili ile çıkan HDP, seçimlerden sonra yaşanan bu gelişmelerle ciddi bir siyasi baskıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu durum, demokratik meşruiyet ve siyasi çeşitliliğin korunmasının önemini bir kez daha gündeme getirmiştir.

Advertisement
Devamı için tıkla

Manşet

EURO 2024 Kuraları Çekildi Hangi Kim Kiminle Karşılaştı?

EURO 2024’te mücadele edecek A Milli Takım’ın grubu belli oldu. 14 Haziran-14 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek turnuvanın kura çekiminde Türkiye 2. torbada yer aldı.

AJANS65 TV – A Milli Futbol Takımı, 2024 Avrupa Şampiyonası’nda (EURO 2024) F Grubu’nda Portekiz, C yolu play-off galibi (Gürcistan, Yunanistan, Kazakistan, Lüksemburg) ve Çekya ile eşleşti.

A Milli Futbol Takımı’nın 2024 Avrupa Şampiyonası’ndaki (EURO 2024) grup maçlarının fikstürü de belirlendi.

Almanya’nın Hamburg kentinde çekilen kurada F Grubu’na düşen ay-yıldızlılar, ilk maçında C yolu play-off galibiyle 18 Haziran 2024 Salı günü Dortmund’da karşılaşacak.

Advertisement

Play-off’taki Gürcistan-Lüksemburg ve Yunanistan-Kazakistan eşleşmelerinin ardından finali kazanacak takım, Türkiye’nin rakibi olacak.

Milli takım, gruptaki ikinci maçını 22 Haziran 2024 Cumartesi günü Portekiz ile Dortmund’da, üçüncü karşılaşmasını ise 26 Haziran Çarşamba günü Çekya ile Hamburg’da oynayacak.

F Grubu’ndaki maç programı şu şekilde:

Advertisement

18 Haziran 2024:

Türkiye-C yolu play-off galibi

Portekiz-Çekya

Advertisement

22 Haziran 2024:

Türkiye-Portekiz

C yolu play-off galibi-Çekya

Advertisement

26 Haziran 2024:

Çekya-Türkiye

C yolu play-off galibi-Portekiz

Advertisement

Kura çekimi sonrasında gruplar şöyle oluştu:

A Grubu: Almanya, İskoçya, Macaristan, İsviçre

B Grubu: İspanya, Hırvatistan, İtalya, Arnavutluk

Advertisement

C Grubu: Slovenya, Danimarka, Sırbistan, İngiltere

D Grubu: A yolu play-off galibi (Polonya, Galler, Finlandiya, Estonya), Hollanda, Avusturya, Fransa

E Grubu: Belçika, Slovakya, Romanya, B yolu play-off galibi (İsrail, Bosna Hersek, Ukrayna, İzlanda) (HABER MERKEZİ)

Advertisement
Devamı için tıkla

Emek & Ekonomi

Tiktok ve Emeklilere 5 Bin TL Verilmesi Meclis Gündeminde

Pazartesi günü mesaisine başlayacak olan TBMM Genel Kurulu’nda, çalışan emeklilere de bir defaya mahsus 5 bin lira ödenmesini ve deprem bölgesinde fahiş fiyat artışı yapanlara ilişkin düzenlemeleri de içeren kanun teklifinin görüşmelerine başlanacak. Ayrıca Tiktok temsilcininin de dinleneceği öğrenildi.

AJANS65 TV – Haftalık çalışmasına 5 Aralık Salı günü başlayacak TBMM Genel Kurul’da, ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifi görüşülecek. Genel Kurul’da, teklif için 8 Aralık cuma günü de mesai yapılması planlanıyor.

Teklife göre, vergi borçlarına karşılık gayrimenkul alınmasına ilişkin düzenlemenin süresi 31 Aralık 2028’e uzatılacak. Haciz zaptı elektronik ortamda düzenlenebilecek. Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi istisnası, ilk konut hariç kaldırılıyor.

ŞANS OYUNLARINDA İKRAMİYELERE DÜZENLEME

Tüm şans oyunları için ikramiye dağıtım oranının üst sınırı yüzde 83’ten yüzde 93’e yükseltilecek. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde kiralanan yabancı tescilli hava araçlarıyla da Türkiye içinde iki nokta arasında hava yolu ile ticari amaçla yolcu, posta ve yük taşımaları yapılabilecek.

Advertisement

Özelleştirme programına alınan kuruluşların özelleştirilmesine ilişkin ihaleler, elektronik ortamda gerçekleştirilebilecek.

Yurt dışına verilen bazı hizmetler ile yabancılara verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinden 1 Ocak 2023’ten itibaren elde edilen kazancın tamamının Türkiye’ye transfer edilmesi halinde, beyanname üzerinden yüzde 80’i indirim konusu yapılabilecek. Çalışan emeklilere de bir defaya mahsus 5 bin lira verilecek.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerden etkilenen yerlerde, 31 Aralık 2025’e kadar fahiş fiyat tespit edilmesi halinde ceza tutarı 10 kat uygulanacak.

Advertisement

TİKTOK YÖNETİCİSİ DİNLENECEK

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu 7 Aralık’ta toplanacak. Komisyon, tartışmalara neden olan uygulamalarla ilgili TikTok temsilcilerini dinleyecek. TikTok Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye (MENAT) Bölgesi Kamu Politikaları Yöneticisi ve Türkiye Sözcüsü Emir Gelen, komisyonda açıklamalarda bulunacak.

Salı ve çarşamba günleri ise Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin grup toplantıları düzenlenecek. (HABER MERKEZİ)

Advertisement
Devamı için tıkla

Emek & Ekonomi

2024 Yılında En Karlı Yatırım Aracı Nedir?

2024 Yılında En İyi Yatırım Aracı Nedir? 2024 Yılında Borsa Doğru Bir Yatırım Aracı mı? Borsada Neye Yatırım Yapmalı? 2024 Yılında En çok Hangi Hatırım Aracı Kazandırır?

AJANS65 TV – 2024 yılına sayılı günler kala yatırımcılar en çok kazandıracak olan yatırım araçlarını da merak etmeye ve araştırmaya başladılar. En iyi ve en karlı yatırımı yapmak isteyen yatırımcılar, şimdiden arayışlarını sürdürmeye başladılar.

Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın, borsada 2024 yılında kazandırma potansiyeli olan sektörleri açıkladı. Aydın, “Sektörel bazda bankacılık, gıda üreticisi ve gıda perakende ile telekomünikasyon sektörlerini tercih ediyoruz. 2024 ve 2025 yılları beraber düşünülürse özellikle havacılık ve enerji sektörlerinde uzun vadeli yatırım fırsatlarını da kollamak gerektiği kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.

Borsa yatırımcıları dikkat! Uzmanlar 2024 yılında kazandıracak sektörleri açıkladı

Advertisement

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi genel seçimlerden bu yana yüzde 75 yükseldi.

Bu yılın başında 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketleriyle birlikte dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, seçim belirsizliklerinin sona ermesi ve yeni ekonomi yönetiminin uygulamaya aldığı politikaların ardından “ralli” yaptı.

Genel seçimlerin ikinci turda sonuçlanmasından bu yana yaklaşık yüzde 75 değer kazanan BIST100 endeksi, yıl başından bu yana da yüzde 46 artış kaydetti. Endeks, bu süreçte 8.513,54 puan ile rekor kırmıştı.

Advertisement

EN FAZLA HANGİ SEKTÖR KAZANDIRIYOR?

Sektör endeksleri arasında yılbaşından bu yana en çok kazandıran, yüzde 167 artışla sigorta olurken, en çok gerileyen, yüzde 0,87 ile madencilik oldu. Bankacılık endeksi yüzde 72 ve holding endeksi yüzde 41 artış kaydetti.

Öte yandan, gram altın yıl başından bu yana yüzde 75 yükselirken, aynı dönemde dolar/TL de yüzde 54 değer kazandı.

Mayısta 700 baz puanda bulunan Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), düşüş eğilimini sürdürerek perşembe günü 332,8 baz puan ile 19 Mart 2021’den bu yana en düşük günlük kapanışını gerçekleştirdi.

Advertisement

Seçim sonrası yeni ekonomi yönetiminin uyguladığı politikalar ve yabancı yatırımcılarla yapılan toplantıların ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Türkiye’ye ilişkin olumlu değerlendirmeler art arda gelmeye devam ediyor.

‘YAKLAŞAN NOT ARTIRIMLARININ DA HABERCİSİ’

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), geçen hafta, Türkiye’de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle takvim dışı değerlendirmeye giderek, ülkenin kredi görünümünü revize etti. S&P, Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirdi.

Daha önce başka bir uluslararası kredi kuruluşu olan Fitch Ratings de Türkiye’nin kredi not görünümü “negatif”ten “durağan”a revize ederken, Moody’s 17 Türk bankasının not görünümünü “negatif”ten “durağan”a çevirmişti.

Advertisement

PhillipCapital Yurt İçi Piyasalar Grup Başkanı Üzeyir Doğan, AA muhabirine, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye ilişkin not görünümlerindeki revizyonlarının, yaklaşan not artırımlarının da habercisi niteliğinde olduğunu söyledi.

Düşüş eğilimindeki CDS’nin de Türkiye’ye olan bakış açındaki iyileşmenin bir göstergesi olduğunun altını çizen Doğan, son zamanlarda hem tahvil hem de borsaya yabancı girişleri başlamasına karşın Borsa İstanbul’da henüz beklenen yukarı yönlü hareketin gerçekleşmediğini dile getirdi.

Doğan, “Şirketlerin üçüncü çeyrekte açıkladığı güçlü finansallar ve Borsa İstanbul’un zirveden dönüşü, gerek endekste gerekse endekste ağırlığı yüksek olan birçok şirketin piyasa çarpanlarında ciddi düşüşler getirdi. Bu aynı zamanda önemli bir potansiyelin de biriktiğinin göstergesi” ifadelerini kullanarak, BIST 100 endeksinde son zamanlarda hisse bazlı hareketlerin daha ön planda olsa da endeksin 8.000 puanın üzerinde tutunma çabasının olumlu bir tablo oluşturduğunu vurguladı.

Advertisement

‘ALIM FIRSATI OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLİR’

Aralıkta yurt dışında Noel döneminin ardından yılbaşı tatillerinin bir rehavet nedeni olabileceğini ve işlem hacimlerinin yanı sıra volatilitede de bir düşüşün gözlenebileceğini aktaran Doğan, “Buna karşın başta bahsettiğimiz sınırlı da olsa yabancı girişlerinin devamı endekste düşük hacimlerle de olsa yukarı yönlü potansiyeli destekleyebilir. Yeni yılla birlikte yabancı yatırımcıların ilgisinin daha da artacağını düşündüğümüz endekste daha kalıcı hareketler görebiliriz” dedi.

Doğan, BIST 100 endeksine ilişkin teknik değerlendirmede de bulunarak şunları kaydetti:

“Endekste kısa vadede düzeltmenin yüzde 61,8 seviyesinin de bulunduğu 8.080 puan önemli bir direnç konumunda. Bu seviyenin üzerindeki kapanışlar önceki zirvenin bulunduğu 8.500 civarının hızlı bir şekilde test edilmesini sağlayabilir. Aşağıda ise 7.750 puan en önemli destek konumunda olup, buraya kadar olacak geri çekilmeler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.”

Advertisement

‘BENZERLERİNE GÖRE YÜZDE 60 İSKONTOLU’

Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın da Borsa İstanbul’da zor gecen 2023 yılının her şeye rağmen kötü bir getiri sunmadığını belirterek, “BIST100 endeksi, ekime kadar enflasyon ve dövizle yarışır durumdaydı. 7 Ekim’de başlayan Hamas – İsrail çatışmaları sonrasında zayıflayan endeksin, yılı yine iyi bir görüntüyle bitirmesini bekliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Şirketler açısından üçüncü çeyrek bilanço döneminin gayet başarılı geçtiğini ancak sıkılaşma adımlarının kar marjlarında baskı yarattığını ifade eden Aydın, dördüncü çeyrek bilanço döneminin ise nispeten daha sakin geçebileceğini ve sektör bazlı pozitif ayrışmaların görülebileceğini düşündüğünü bildirdi.

Aydın, BIST 100 endeksinin fiyat/kazanç oranının (F/K) 6,6 seviyesinde bulunduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

Advertisement

“BIST 100 endeksinin F/K seviyesi üçüncü çeyrek bilanço dönemi öncesi 7,7 de bulunuyordu. 2024 kar tahminlerine göre ise BIST 100 endeksi 4,5 F/K ile işlem görmektedir. Bu da BIST 100 endeksinin benzerlerine göre yüzde 60 civarında iskontolu olduğuna işaret etmektedir. Politika faizinin yüzde 40 seviyesine çekilmesi, kredi ve mevduat faizleri üzerinde de yukarı yönlü baskı yaratıyor. Bu açıdan bakıldığında hem şirketlerin finansman yükü açısından hem de alternatif getiri açısından borsa için negatif bir görünüm düşünülse de öngörülebilir politika ile risk priminin geldiği seviye itibarıyla umut vadeden bir ortamın oluştuğunu belirtmek gerekir.”

2024’e girerken, daha öngörülebilir bir para politikası, dengelenmiş enflasyon beklentileri ve azalan siyasi belirsizlik ortamının yabancı yatırımcıların nezdinde cazip görüneceğini aktaran Aydın, “Son aylarda ihraçlara gelen talep, yazılan rapor sıklığı bu duruma örnek olarak düşünülmelidir. Bu nedenle, 2024 için son iki senedeki kadar olmasa da yine reel getiri sunabilecek bir performans bekliyorum. Sektörel bazda ise bankacılık, gıda üreticisi ve gıda perakende ile telekomünikasyon sektörlerini tercih ediyoruz. 2024 ve 2025 yılları beraber düşünülürse özellikle havacılık ve enerji sektörlerinde uzun vadeli yatırım fırsatlarını da kollamak gerektiği kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)

Advertisement
Devamı için tıkla

Genel

Hakkari’de 3 Harfli Markette Skandal: Çocuğu Depoya Kilitlediler

Hakkari’de ‘üç harfli’ olarak tabir edilen zincir marketlerden birinde yaşanan olay büyük tepki çekti. İddiaya göre bir çocuk, bir çikolata yüzünden market deposuna kilitlendi ve 2 saat boyunca da burada tutuldu.

HABER MERKEZİ – Hakkari Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (HESOB) Başkanı Muharrem Tekin, kent merkezinde bulunan bir zincir markette bir çocuğun “bir çikolata yüzünden market deposuna kilitlendiği” iddiasında bulundu.

Duruma tepki gösteren Tekin, çocuğun depodaki halini ve masanın üstünde çaldığı iddia edilen 2 adet çikolatanın göründüğü fotoğrafı paylaştı.

Başkan Tekin sosyal medya hesabından konuya ilişkin şu paylaşımı yaptı:

Advertisement

“Hakkari’de 3 harfli zincir marketlerden biri bu çocuğu bir çikolata için 2 saat boyunca depoya kapatmış. Sonra babasına haber veriyorlar. Babası markete gelince çocuğunun depoya kapatıldığını görüyor. Sizin o milyon dolarlarınızı o çocuğun tek bir tırnağına kurban ederiz. Bu zincir marketin yetkilileri babadan ve bu çocuktan özür dileyip, yaptıkları bu utanç davranışın farkına varmazlarsa, ismini açıklar, oradan alışveriş yapılmaması yönünde protesto kampanyaları başlatacağız.”

Hakkari’de 3 harfli zincir marketlerden biri bu çocuğu bir çikolata için 2 saat boyunca depoya kapatmış. Sonra babasına haber veriyorlar. Babası markete gelince çocuğunun depoya kapatıldığını görüyor.

Sizin o milyon dolarlarınızı o çocuğun tek bir tırnağına kurban ederiz. + pic.twitter.com/FAbOsUT9Ks

Advertisement

HAKKARİ BAROSU’NDAN TEPKİ

Hakkari Barosu Çocuk Hakları Merkezi de sosyal medya hesabından konuya dair şu açıklamayı yaptı:

“Kamuoyuna yansıyan ve Hakkari’de bulunan zincir marketlerden birinde, bir çocuğu 2 saat boyunca depoya kapatmak suretiyle ve üstelik ağırlaştırıcı sebeplerle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işleyen şahısların bu onur kırıcı eylemi; çocuğun toplumsal yaşamdaki fiziksel ve psikolojik sömürüsünü içeren bir tehdit niteligindedir. Çocuğun üstün yararı geregince ilgili fotoğrafın yayınlanmaması gerektiğini belirtmekle sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”

Advertisement
Devamı için tıkla

Çok Tıklananlar


KAPAT