19 Eylül Dünya Kıyı Temizliği Günü dolayısıyla yazılı bir basın açıklaması yapan Van Çevder, Van Gölü’nün kirletilmesine dikkat çekerek, “Tüm yerleşim alanlarda acilen ileri biyolojik arıtmaların yapılması, denizimize hiçbir şekilde kanalizasyon ve evsel atıkların bağlantılarının olmaması gerekmektedir” çağrısında bulundu.

HABER MERKEZİ / AJANS65 TV

VAN - Van Gölü Havzası başta olmak üzere bölgede bulunan çevresel sorunlara dikkat çeken, bunu sürekli olarak gündemdeleştiren Van Çevre Tarihi Eserleri Korula ve Geliştirme Derneği (VAN ÇEVDER) 19 Eylül Dünya Kıyı Temizleme Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamayı ÇEVDER adına yönetim kurulu üyesi Arzu Dinçer, 19 Eylül Dünya Kıyı Temizleme Günü dolayısıyla her yıl dünyanın birçok ülkesinde, eş zamanlı  ortak yaşam ve kulanım alanlarımız olan kıyıların ve denizlerin kirletilmemesi ve korunması ile ilgili duyarlılık yaratılmaya çalışıldığına, önemli olanın kıyıların temizlenmesi değil, hiç kirletilmemesi olduğunu söyledi.

Gece Boyunca Devam Eden Yangının Bilançosu Açığa Çıktı Gece Boyunca Devam Eden Yangının Bilançosu Açığa Çıktı

Dinçer şu ifadeleri kullandı:

“İlimizde Van gölünün her gün kirletildiği, kirlilikle ilgili kirleten faktörlerin bilimsel tespitinin yapılması ve çözümlerin acilen hayata geçirilmesi, bu sorunların başında Van Gölü Havzasındaki yerleşim yerlerinin kanalizasyon atıklarının özellikle yerleşim alanlarında geçen akarsuların Van gölüne dökülmesi engellenmeli dere yatağındaki ahırda derelere verilen atıkların aşırı AZOT ve FOSFOR akıtılmakta küresel ısınmadan dolayı HES’ler den eksilen suların tonlarca balık ölümlerine sebep  olmaktadır.

‘BAŞTA RESMİ KURUMLAR OLMAK ÜZERE HER KES YASALARA UYMALI’

Tüm yerleşim alanlarda acilen ileri biyolojik arıtmaların yapılması, denizimize hiçbir şekilde kanalizasyon ve evsel atıkların bağlantılarının olmaması gerekmektedir. Van gölüne akan irili ufaklı  dereler aracılığıyla denizimize akan  suların filtrelenmesi,  evsel ve kanalizasyon atıklarından arındırılması gerekmektedir. Van gölüne akan  su kaynaklı suların gölün eko sistemine zarar vermesi sebebiyle bu sularında arıtılması gerekmektedir. Van gölü çevresinde başta resmi kurumlar olmak üzere, mülki amir, kanun koyucular kıyı işgaline koydukları kanun ve yasalara uymaları (3621 Sayılı Kanuna uymaları) doğadaki tüm canlıların ortak kulanım alanı olduğu, kimsenin tekelinde olmadığı, ticari bir meta olarak kullanılmamalı kıyılar tüm canlılara açık olmalıdır. kuraklık ve yanlış su uygulamalarında dolayı sulak alanların yok olma durumuna geldiği canlıların yaşam ve üreme alanların yok edildiği enerji kaynağımız ve ileri biyolojik alanlarımız sazlıklarımız  alanlarımız özen gösterilmelidir.

‘SAZLIKLAR MUTLAKA KORUNMALI’

Van gölü kıyısında yer alan sazlıkların, üreme alanları olduğu ve sazlıkların suyu filtre etme gibi özelliği olduğu, Van gölünün cankurtaranlık olduğu, gerçeği ile sazlık alanlara göl dolgusunun yapılmaması son derece önemlidir. Hafriyat döküm alanlarının açılması tüm belediyeler Hafriyat Yönetmenliklerini uygulamaya geçirilmelidir. Sazlık alanlardaki canlı habitatların yaşamı içinde bu alanlarda ilaçlanma, çöp vb. uygulamaların yapılmaması gerektiğini unutulmamalıdır.

Van denizinde dünyanın en büyük mikrobiyoletlerin   korunmasının sağlanması van denizinin ekonomik ve turistik  değer olarak ön görülmelidir.

VAN ÇEV-DER olarak doğaya, insana ve tüm canlılara yapılan her türlü tahakküme ve ekolojik tahribatlara karşı tüm toplumu ekolojik toplum felsefesi ile duyarlılığa davet ediyor, suyumuza, toprağımıza, havamıza sahip çıkmaya davet etiğimiz ve temizlikten çok kirletmememiz gerektiğinin altını çiziyoruz.”

Editör: İdris YILMAZ