Van YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde bir hekimin hasta ve hasta yakınlarının saldırısına uğrayarak yoğun bakıma alınması dolayısıyla bu gün basın açıklaması düzenleyen Van Hakkari Tabip Odası, Yaşamak ve yaşatmak istediklerini söylediler.
HABER MERKEZİ / AJANS65 TV
VAN - Geçtiğimiz cumartesi günü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi(YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde elinden yaralanan bir kişiye müdahale etmek isteyen bir hekim ile hasta ve hasta yakını arasında yaşanan tartışmanın saldırıya dönüşmesi sonrasında Hekim İbrahim Halil Ulusoy yaralanarak ameliyata alınmıştı. Sağlıkta şiddetin dur durak bilmemesi ve bir hekimin daha işini yapmaya çalışırken hastanelik olması sonucunda Van Hakkari Tabip Odası bir basın açıklaması düzenledi.
YYÜ Dursun Odabaş tıp Merkezi’nde düzenlenen basın açıklamasına hekimler ve kimi Sivil Toplum Örgütü temsilcileri katıldı.
Basın açıklamasını okuyan Van Hakkari Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Harun Arslan, Sağlıkta Dönüşüm Programı’na yönelik eleştiriler ile konuşmasına başladı. Arslan, “Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları olarak; 2003’ten beri ülkemizde Sağlıkta Dönüşüm Programı ile had safhaya ulaşan piyasacı; halk sağlığını ve hekimleri/sağlık emekçilerini yok sayan, değersizleştiren sağlık politikalarının şiddeti daha çok artıracağını söyledik ve sağlıkta şiddet nedeniyle 1988’de kaybettiğimiz Dr. Edip Uğurcan Kürklü dışındaki tüm meslektaşlarımızı ne yazık ki yaratılan tüketici sağlık politikalarının hızla bizleri de tükettiği son 20 sene içerisinde kaybettik.
Yine Beş sene önce bugün, 2 Ekim 2018’de Dr. Fikret Hacıosman’ı, görev yaptığı hastanede silahlı saldırı sonucunda yitirmiştik. Kendisini ve sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiğimiz tüm hekim/sağlık emekçilerini saygıyla anıyoruz. Sağlıkta şiddet son bulana kadar mücadele edeceğimize yeniden söz veriyoruz” ifadelerine yer verdi.
Arslan konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Son olarak da Cuma günü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanemizin Acil Servisinde iki hekim arkadaşımız hasta yakınları tarafından darp edilmiş ve bir arkadaşımızın her iki omuzunda kırıklı çıkıklar meydana gelmiş ameliyat sonrası yoğun bakım ünitesinde yatırılmıştır.
‘YÜZLERCE HEKİM BU KÖTÜ KOŞULLAR VE GELECEK KAYGISI İLE ÜLKESİNİ TERK EDİYOR’
Her ay sayısı katlanarak artan yüzlerce hekim bu kötü koşullar ve gelecek kaygısıyla ülkesini terk ediyor. Neredeyse hepimiz, çalışma yükümüzün yanında bu sağlık sisteminde ruhsal anlamda zorluklarla da karşılaşıyoruz. Daha geçen hafta üç meslektaşımız intihar etti. Yüzlerce sağlık emekçisi her gün şiddet görüyor. Tüm hekimler/sağlık emekçileri geçim derdi ile boğuşuyor.
‘SAĞLIKTA ŞİDDETİN DE TOPLUMDA KÖRÜKLENEN ŞİDDETİN DE KARŞISINDAYIZ’
TTB ve tabip odaları olarak Sağlıkta artan şiddetin de, toplumda körüklenen şiddet dilinin de karşısındayız ve sağlıkta şiddetle etkin mücadele çağrımızı yineliyoruz. Birileri bizim sesimizi duymadığı gibi, duyulmasını engellemek için elinden geleni yapıyor ama dün olduğu gibi yarın da daha da güçlü bir şekilde “emek bizim, söz bizim” demeye devam edeceğiz. Asla yaşamımıza kasteden bu çalışma koşullarına boyun eğmeyeceğiz, emeğimizin sömürülmesine, geleceğimizin karartılmasına izin vermeyeceğiz.
YAŞAMAK ve YAŞATMAK İSTİYORUZ!”
