İngiltere’nin Oxford kentinde “Savaşta Olan Bir Dünyada Yazarlar” temasıyla düzenlenen 90. Uluslararası PEN Genel Kurulu devam ediyor. Dün gece, Ashmolean Müzesi'nde şair ve gazeteci Nedim Türfent, Malezyalı araştırmacı ve film yapımcısı Mahi Ramakrishnan ile Nikaragualı yazar Gioconda Belli'nin katıldığı "Güç, Ayrıcalık ve İfade Eşitliği: Küresel Dayanışmayı Uygulama Yolları" adlı panel, Juliet Jacques moderatörlüğünde gerçekleştirildi.
Kürtçeye Yönelik Baskılar ve Devlet Politikaları
Panelde konuşan Nedim Türfent, Türkiye’de Kürt diline yönelik artan baskılara dikkat çekti. Diyarbakır’da Kürtçe eğitim veren iki dernek ve bir kitapçıya düzenlenen baskınlarda Kürtçe öğretmenleri ve yayıncıların gözaltına alındığını belirten Türfent, 409 kitap ve 144 dergiye el konulduğunu söyledi. Ayrıca, Kürtçe kreş olan Zarokistan'a yönelik bir müfettişin görevlendirilmesine de değinerek, Kürtçeye karşı düşmanlığın hükümet ve devlet politikalarından kaynaklandığını vurguladı.
Türfent, Kürtçenin yalnızca sokakta değil, hastanelerde ve hapishanelerde de baskıya maruz kaldığını belirterek, bu durumun AKP hükümeti ve Türk devletinin Kürt diline yönelik inkârcı politikalarından kaynaklandığını ifade etti.
Kürt Gazetecilere Yönelik Saldırılar ve Uluslararası Sessizlik Eleştirildi
Konuşmasında Kürt gazetecilere yönelik saldırılara da değinen Türfent, Kürt kadın gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Behadîn'in Süleymaniye’de Türk dronu tarafından öldürüldüğünü hatırlattı. Türkiye’nin son yıllarda Rojava'da da çok sayıda gazeteciyi hedef aldığını belirten Türfent, uluslararası toplumun bu cinayetlere karşı sessiz kaldığını eleştirdi.
"Uluslararası toplum, fail Türk devleti olduğunda ya da mağdur Kürt gazeteciler olduğunda genellikle sessiz kalmayı tercih ediyor. Bu cinayetlere karşı çok az ses çıkıyor, oysa Kürdistan'da gazetecilerin öldürülmesi, Ukrayna ya da Gazze'de gazetecilerin öldürülmesi kadar büyük bir suçtur," diyerek tutarlı bir tepkinin gerekliliğine dikkat çekti.
Kürt Yazarlar ve Gazeteciler İçin Küresel Dayanışma Çağrısı
Türfent, konuşmasında hapishanelerde bulunan Kürt yazarlar ve gazetecilere de dikkat çekti. Türkiye, İran, Mısır, Çin, Nikaragua ve Belarus gibi ülkelerde yazarların ve gazetecilerin baskı altında olduğunu belirterek, bu baskılara karşı küresel dayanışma köprüleri inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.
"Kürtçenin ve Kürt yazarların odak noktası olması gerektiğini" söyleyen Türfent, yüzyıllardır süren adaletsizlik ve zulme dikkat çekti. Bu soruna çözüm bulmak için her bireyin sorumluluk taşıdığını ifade etti ve şunları ekledi: "Gazeteciler, yazarlar ve şairler sessiz kalırsa, yarın konuşacak kimse kalmayacak."