Türkiye'yi Şoke Eden Yenidoğan Bebek Skandalı: Sağlık Çetesine Suçlamalar
Türkiye’nin gündemine oturan ve 19 özel hastanenin karıştığı yenidoğan bebek skandalı, sağlık sektöründeki karanlık bir yapıyı gün yüzüne çıkardı. Skandalın merkezinde, Dr. Fırat Sarı'nın başını çektiği bir sağlık çetesi bulunuyor. Yenidoğan bebeklerin, 112 çağrı merkezi üzerinden anlaşmalı oldukları özel hastanelerin yoğun bakım servislerine yönlendirilerek, maddi kazanç elde edildiği ortaya çıktı. Bu operasyonların sonucunda bazı bebeklerin sağlığının ciddi şekilde zarar gördüğü ve engelli kaldıkları iddia ediliyor.
Sağlık Çetesinin Mağdurları: Fatih ve Mustafa U.
Tele1.com.tr tarafından 2023 yılının Haziran ayında gündeme getirilen skandal, buzdağının yalnızca görünen yüzü olarak nitelendiriliyor. Olayın ardından tele1.com.tr’ye çok sayıda ihbar ulaştı. Avukat Ümit Çelik, müvekkili Mustafa U.’nun şakaklarında kalıcı bir iz kaldığını ve Fatih U.’nun ise oksijensiz kalması nedeniyle yüzde 90 engelli olduğunu belirtti. Bu vakalar, sağlık çetesinin mağdur ettiği çocuklardan sadece ikisi.
"Taburcu Olması Gereken Çocuklar Bekletildi ve Sağlıkları Bozuldu"
Avukat Ümit Çelik, müvekkillerinin yaşadığı süreci şöyle anlattı:
“2015 yılında Kanuni Devlet Hastanesi’nde doğan çocuklar, bir gün sonra Refik Hastanesi’ne sevk edilmek istendi. Ancak aile, kendi belirlediği hastaneye sevk talep etti. Buna rağmen hastane, Refik’e sevk etti ve taburcu olması gereken çocuklar bir ay boyunca burada tutuldu. Sağlıklı doğan çocuklar, hastanede yapılan işlemler nedeniyle rahatsızlandı ve ciddi sağlık sorunları yaşamaya başladılar. Fatih U., oksijen yetersizliği nedeniyle yüzde 90 engelli kaldı.”
“Hastaneler Bize Rapor Vermedi”
2015 yılında başlayan olaylar sonrasında aile, 2021 yılında dava açmaya karar verdi. Avukat Ümit Çelik, Refik Hastanesi’nin süreç boyunca aileye rapor vermediğini ve zorluk çıkardığını belirtti. Hastanenin koordinatörü Figen D.’nin süreci engellediğini öne süren Çelik, adalet arayışlarında pek çok engelle karşılaştıklarını söyledi.
“Tedavi Yapmadık Dediler, Ancak E-İmza Var”
Dava süreci ilerlerken, doktorların tedavi yapmadığını iddia etmelerine rağmen, hastane dosyalarında e-imzalarının yer aldığını belirten Çelik, adli tıp kurumunun ise doktorların savunmalarına uygun rapor verdiğini kaydetti. Çelik, “Adli tıp, doktorların işlemlerini uygun buldu, ancak bu çelişkili bir durum. Süreç boyunca yaşanan usulsüzlükleri ve hataları ortaya çıkarmak için mücadelemizi sürdüreceğiz,” dedi.
Ailelerin Adalet Mücadelesi Sürüyor
Türkiye’de büyük yankı uyandıran bu olay, sağlık sektöründe yaşanan etik dışı uygulamalara karşı verilen mücadelenin bir örneği olarak öne çıkıyor. Engelli kalan çocuklar ve aileleri, adaletin yerini bulması için mücadelelerini sürdürüyor. Aileler, hastane ve doktorlardan sorumlu tutulmalarını ve sağlık sistemindeki bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyor.
Sağlık Çetesine Karşı Yasal Süreç Devam Ediyor
Yenidoğan bebeklere yapılan usulsüz sağlık müdahaleleriyle gündeme gelen bu skandal, Türkiye’de sağlık sistemine olan güveni sarsan olaylardan biri oldu. Davanın seyrinin ne olacağı, adli tıp ve mahkeme süreçlerinin sonuçlarına göre şekillenecek. Ailelerin ve mağdurların adalet arayışı ise devam ediyor.