Manşet

SES: TÜİK Rakamları Yalan Yoksulluk Gerçek

Abone Ol

Yaşanan yüksek enflasyon ve fiyat artışları karşısında maaşlarına yapılan zammın yetersizliği nedeniyle basın açıklaması düzenleyen SES Van Şubesi, “12 yıldır toplu sözleşme” adı ile sürdürülen oyunların sonucunda maaşlarımız reel olarak buharlaşmış, satın alma gücümüz erimiş, yoksulluğumuz artmıştır” denildi. Seven, maaşlarının iyileştirilmesi ve taleplerinin karşılanabilmesi için 3 günlük stant açacaklarını, 3 günün sonunda topladıkları imzaları bakanlığa yollayacaklarını söyledi.

EDİTÖR / AJANS65 TV

VAN - KESK Van Şubeler Platformuna bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Sendikası (SES) Van Şubesi Toplum İş Sözleşmelerine yönelik basın açıklaması düzenledi. Cumhuriyet Caddesi Aydın Perihan AVM önünde düzenlenen basın açıklamasını SES Van Şubesi Başkanı Zeki Seven okudu.

Yaptığı açıklamada Seven, 12 yıldır toplu sözleşme adı ile sürdürülen oyunların sonucunda maaşlarının reel olarak buharlaştığını, satın alma güçlerinin eridiğini kaydederek, “yoksulluğumuz artmıştır. Çünkü işveren tarafı her seferinde orta vadeli planlardaki, bütçelerdeki hedeflerini önümüze koymuş ve ‘Biz bunun gerçekleşeceğini öngörüyoruz’ diyerek maaşlarımızdaki artışlarımızı TÜİK’in sanal enflasyon rakamlarına bağlamıştır. Yandaş konfederasyon yöneticileri de önlerine konulan bu sanal rakamlara dayalı maaş artışlarına imza atmış, bazen de bu sanal rakamları yarım puan arttırmayı bile 'tarihi başarı' saymıştır” dedi.

‘TÜİK RAKAMLARI YALAN YOKSULLUK GERÇEK’

Seven yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Biz KESK olarak yıllardır TÜİK rakamları yalan, yoksulluk gerçek diyoruz. Kamu hizmetleri alanında torpilin, kayırmanın, kadrolaşmanın, sendikal ayrımcılığın hiç olmadığı kadar arttığı bir dönemden geçiyoruz. Torpilin, kayırmanın, siyasal kadrolaşmanın kapısı sonuna kadar açılmıştır. Kariyer ve liyakat ilkeleri, çalışma barışı tamamen ortadan kaldırılmıştır. Tüm bu gerçeklikler öylesine açığa çıkmış olmalı ki cumhurbaşkanı tarafından 14 Mayıs seçimleri öncesinde, kamuya atamalarda ve görevde yükselmelerde mülakatın kaldırılacağı vaat edilmiş aradan geçen zaman rağmen konuyla ilgili herhangi bir adım atılmamıştır. Öte yandan toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayan, ayrımcı ve cinsiyetçi uygulamalarla kadın kamu emekçilerine dönük baskı, taciz ve mobbing her geçen gün artmaktadır. Kamuyu saran tüm bu haksızlıkların, hukuksuzlukların ortadan kaldırılması ancak demokratik, adil bir çalışma yaşamının tesis edilmesi ile mümkündür.”

‘EMEKTEN HALKTAN YANA BÜTÇE’ TALEBİ

İnsanlık hakkı kapsamında; artan yoksulluğa, gelir bölüşümü adaletsizliğine ve açlığa karşı emekçi halkları korumak, insan onuruna yaraşır bir yaşam sürebilme koşullarını sağlamak, kendilerine nitelikli zaman bırakmak, onları güçlendirmek ve geleceğe daha umutla bakabilmelerini sağlayabilmek için, hem üretimdeki emekçileri, hem işsizleri, hem de kadınları güçlendirici, aynı zamanda doğadaki müşterek varlıklarımızın daha az tüketilmesine yardımcı olabilecek ekoloji dostu bir programa ihtiyaç vardır. Nitekim özellikle pandemi ve sonrasında gerek dünyada gerekse ülkemizde derinleşerek artan işsizlik ve derinleşen ekonomik kriz, Temel Gelir Güvencesi talebini tartışılır kılmıştır. Hükümetler daralan ekonomi ve yaşam standartlarındaki gerilemeyi önlemenin bir yolu olarak birçok ülkede benzer programlara yönelmişlerdir. Böyle bir programın finansmanı, sermayeden yana değil, emekten halktan yana bütçe tercihi ile rahatlıkla sağlanabilir. Bu nedenle; Konfederasyonumuzun önerdiği Asgari Geçim Standardı Tespit Komisyonu tarafından yalnızca toplumun bir ferdi olmaları sebebi ile ülkemizde bulunan insanlara temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzenli ve koşulsuz bir gelir kapsamında belirlenecek bir tutarın, Temel Gelir Güvencesi olarak belirlenmesini talep ediyoruz.”

Seven taleplerini şu şekilde sıraladı:

  • İşyerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine Ocak 2024 itibari ile aylık 3.325 TL yemek yardımı,
  • Tüm kamu emekçilerine aylık 50 metre küp doğalgaz üzerinden yakacak desteği,
  • Tüm kamu emekçilerine işe geliş gidişlerinde ücretsiz servis,
  • Servis imkânından yararlanamayan kamu emekçilerine Türkiye genelinde kamu ulaşım araçlarından ücretsiz faydalanacakları aylık abonman kartı,
  • Tüm kamu emekçilerine yılda iki kez brüt asgari ücret tutarında ikramiye, göreve ilk başlayan kamu emekçilerine iki maaş tutarında “Hoş Geldin İkramiyesi”,
  • Ücretsiz kamu kreşleri açılıncaya kadar 0-6 yaş arasındaki her çocuk için 5.000 TL tutarında kreş yardımı,
  • Çok düşük seviyelerde kalan harcırah ve seyyar görev tazminatının derece ayrımı yapılmadan günlük 377 TL’ye çıkarılmasını,
  • Eve dönüş minibüs parasını bile karşılamaya yetmeyen fazla mesai ücretimizin (her fazla saat için 5,40 TL) aylık çalışma saatimize bölünmesi sureti ile bulunan tutara çıkarılmasını,
  • Seçim öncesi verilen 3600 ek gösterge sözünün tutulmasını, 1. Dereceye yükselen tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesini,
  • Tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını,
  • Zorunlu BES kesintisinin kaldırılmasını,
  • Mevcut emekli maaşlarının yoksulluk sınırı temel alınarak artırılmasını,
  • EYT’de hala süren mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesini,
  • Kadın çalışanların 20 hizmet yılı, erkek çalışanların 25 hizmet yılı dolduğunda yazılı talepleri halinde emekli olma hakkı kazanmasını,
  • Kademeli geçişle ilgili yaş hadleri uygulanmamasını, 5510 sayılı kanunda kademeli geçiş süresinin sonundan itibaren öngörülen yaş hadleri yerine kadınlarda 50, erkeklerde 55 yaşın dikkate alınmasını,
  • Ek ödeme adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasını, farklı kamu kurumlarında aynı unvanda çalışan tüm kamu emekçileri arasında ücret eşitliğinin sağlanmasını, adil ücret politikasının esas alınmasını,
  • 4/C den 4/B ye geçen personelin mevcutta %20 olan ek ödeme tutarının kademeleri temel alınarak %70 ile %105 bandına çekilmesini talep ediyoruz."

Kurulan stantta Van’da ve tüm Türkiye’de toplanılan imzalar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına teslim edecek.