Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül'de Seyyid Fehim Arvasi Kız Öğrenci Yurdu'ndan çıktıktan sonra Van Gölü sahilinde kayboldu. Genç kızın sahil kenarında bulunan kişisel eşyaları, kaybolduğu bölgeye odaklanılan arama çalışmalarının temel noktası oldu. AFAD, jandarma, polis ve Sahil Güvenlik ekipleri, termal kameralar ve sonar cihazları kullanarak geniş çaplı bir arama gerçekleştirse de, henüz net bir sonuca ulaşılamadı.
İhmalkârlık İddiaları: Geç Gelen Teknik Ekipmanlar Tepki Çekti
Kabaiş'ın kaybolmasının ardından, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Yöneticisi Ayten Kıran, arama çalışmalarındaki aksaklıklara dikkat çekti. Özellikle termal kameraların olayın ilk günlerinde kullanılmamış olması, ihmalkârlık iddialarını gündeme getirdi. Kıran, devletin vatandaşlarının güvenliğini sağlama yükümlülüğüne vurgu yaparak, “Gülistan Doku vakasında olduğu gibi benzer bir ihmalle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
Aileden Yurt Yetkililerine Suç Duyurusu
Rojin Kabaiş’ın babası Nizamettin Kabataş, kızının kaybolduğu alanın güvenlik kameraları tarafından kapsanmadığı bilgisini aldıktan sonra yurt yetkililerine yönelik suç duyurusunda bulundu. Baba Kabataş, yurtta kalan kızının çıkışının zamanında bildirilmediğini, bu nedenle arama çalışmalarının geciktiğini iddia etti. Bölgedeki kameraların “kör nokta” olarak nitelendirilen alanı kapsamadığı öğrenildi. Aile, olayın aydınlatılması için tüm imkanların seferber edilmesini talep ediyor.
Kadın Güvenliği Tartışmaları Tekrar Gündemde
Rojin Kabaiş’ın kaybolması, Türkiye’de kadın güvenliği ve İstanbul Sözleşmesi tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Kıran, İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasının ardından kadınların güvenlik endişelerinin arttığını belirtti. 2024 yılı içerisinde 184 kadının şüpheli şekilde hayatını kaybettiğine dikkat çeken Kıran, kadın cinayetleri konusunda devletin daha etkin adımlar atması gerektiğini vurguladı. Kabataş’ın kaybolma vakası, kamuoyunda ciddi yankı uyandırarak kadın hakları aktivistlerinin dikkatini çekti.
Soruşturma Devam Ediyor: 38 Tanık İfadesi Alındı
Emniyet yetkilileri, Kabaiş’ın kaybolması ile ilgili soruşturmayı genişletti. Genç kızın kaldığı yurttaki arkadaşları ve yakın çevresinden 38 kişinin ifadesine başvuruldu. Ayrıca olayın yaşandığı bölgedeki güvenlik kameraları detaylı bir şekilde incelendi. Ancak, bölgenin “kör nokta” olması nedeniyle görsel kanıt yetersizliği yaşanıyor. Emniyet yetkilileri, tüm ihtimalleri değerlendirerek soruşturmayı derinleştiriyor.
Aile ve İnsan Hakları Örgütlerinden Adalet Çağrısı
Rojin Kabaiş’ın bulunması için ailesi ve insan hakları örgütleri çağrıda bulunarak arama çalışmalarının daha da genişletilmesini istiyor. Kabataş ailesi, devletin hızlı ve etkili bir şekilde müdahale etmesini talep ederken, olayın aydınlatılmasını bekliyor. Türkiye'de kadın güvenliği konusundaki tartışmalar devam ederken, Kabataş’ın kaybolması benzer vakaların yeniden gündeme gelmesine yol açtı. Aile, arama çalışmalarının yoğunlaştırılması ve daha fazla ekipman kullanılması gerektiğini ifade ediyor.
Toplumda Yükselen Tepkiler ve Kadın Cinayetleri
Rojin Kabaiş’ın kaybolması, Türkiye'de kadınların güvenliği konusunda endişeleri arttırdı. İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinden sonra yaşanan bu olay, kadın cinayetlerine karşı toplumun duyarlılığını yeniden gözler önüne serdi. İnsan hakları savunucuları, kadınların haklarının korunması ve güvenliklerinin sağlanması için daha güçlü politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Rojin Kabataş vakası, kadınların kamusal alanlarda bile güvende olmadığını gösteren trajik bir örnek olarak kamuoyunda geniş yankı buldu.
Kabataş’ın Ailesi ve Destekçileri Adalet Bekliyor
Rojin Kabaiş’ın kayboluşu ile ilgili soruşturma devam ederken, ailesi ve insan hakları savunucuları adalet taleplerini yineliyor. Kadın hakları örgütleri, kayıp vakaları ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için devletin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini dile getiriyor. Kabataş’ın bulunması için kamuoyu desteği giderek artarken, arama çalışmaları da devam ediyor.
Rojin Kabaiş’ın kaybolması, Türkiye’de kadın güvenliği konusundaki eksikliklerin bir kez daha gün yüzüne çıkmasına neden oldu. Genç kızın akıbeti belirsizliğini korurken, yetkililerin olayın aydınlatılması için gereken adımları atması bekleniyor.