Seçimlere 48 saatten az bir zaman kala dünyaca ünlü haber kuruluşu Reuters çarpıcı bir analiz yayınlayarak, "Erdoğan'ın yenilgiyi zarafetle kabulleneceğine ve sessizce görevi bırakacağına inanmak zor" denildi.
AJANS65 TV - Türkiye açısından dönüm noktası olarak kabul edilen 14 Mayıs seçimlerine ilişkin çarpıcı bir analiz yayınlandı. İngiltere merkezli Reuters haber ajansı, seçimlere ilişkin yaptığı analizde, pazar günü düzenlenecek seçimleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşılaştığı 'en zorlu yarış' olarak değerlendirdi. Reuters, Erdoğan’ın seçimlerden yenilgiyle ayrılması ihtimaline işaret ederek, “Pazar günü, rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında yapılacak oylamada Türkiye’yi zorbalıkla yöneten hırçın siyasetçinin yenilgiyi zarafetle kabulleneceğine ve sessizce görevi bırakacağına inanmak zor” değerlendirmesine yer verdi,
'Pek çok insan değişim için can atıyor'
Türkiye’de pek çok insanın değişim için ‘can attığı’ değerlendirmesine yer verilen analizde, seçim sonuçlarına ilişkin belirsizlik ve endişenin sokaklarda hissedildiği belirtildi.
Samia Nakhoul imzalı analizde, şöyle devam edildi:
“Erdoğan'ın son otuz yıldaki yükselişini takip edenler, iktidarı elinde tutmak için her yolu deneyeceğini ve zayıf bir zafer elde etmek ya da az farkla yenilgiye uğramak için devlet kaynaklarını kendi yararına kullanabileceğini savunuyorlar.”
Öte yandan Reuters’a konuşan Kadri Gürsel ise, “Muhalefet ezici bir zafer kazanırsa fazla bir şey yapamaz. Siyasi kariyerinin en zayıf noktasında" dedi.
'Otokratik yönetim daha belirgin hale geldi'
İktidarı boyunca Erdoğan’ın muhalefeti susturduğunu yazan Nakhoul, şöyle devam etti: “Art arda gelen seçim zaferlerinin ardından, Erdoğan'ın iktidarına karşı herhangi bir başkaldırıya karşı hoşgörüsü azaldı ve otokratik yönetime doğru kayma daha belirgin hale geldi. Devletin kritik organlarının içini boşalttı.”
'14 Mayıs seçimleri bir dönüm noktası'
14 Mayıs seçimlerinin ‘bir dönüm noktası’ olarak nitelendiği analizde şu ifadeler kullanıldı: “Erdoğan'ın yenilgisi Türkiye'yi, Kılıçdaroğlu'nun kurumları devletin elinden kurtararak canlandırmayı vaat ettiği daha laik, demokratik geçmişine geri götürebilir.”