Uzmanlar ısrarla asbest borulardaki tehlikeler dikkat çekerken, Van’da halen de asbestli borulardan su içildiği belirtilmektedir. Eski ishale hattının asbestli borulardan olduğu, birçok bölgedeki içme suyu borularının değişmesine rağmen halen de kimi bölgelerde vatandaşların bu borulardan akan suları kullandığı ileri sürülmektedir. İMO Başkanı Mihail Atik ise yaptığı açıklamada asbestli boruların hem toprağa hem de suya zarar verdiğini söyledi.

MUHİTTİN BOTAN / AJANS65 TV

VAN - 1990’lı yılların başına kadar da Türkiye genelinde özellikle İller Bankası’ndan alınan kredi ile yerleşim yerlerinin içme sularında asbestli borular kullanılırdı. 2015 yılında sorulan soru üzerine Sağlık bakanlığı, “1975-1995 yılları arasında İl Bank tarafından yaptırılan içme suyu ve kanalizasyon tesislerinde asbestli çimento borular kullanıldığı, 2000’den bu yana asbestli boru kullanılmadığını, ancak bizzat belediyelere yaptırılan içme suyu tesislerinde asbestli çimento boru kullanılıp kullanılmadığı veya daha önce döşenen boruların değiştirilip değiştirilmediği İl Bank tarafından bilinmemektedir” cevabı verildi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün asbestli borulara ilişkin yaptığı uyarının ardından, özellikle içme sularında asbestli borular daha az kullanılırken, birçok belediye de içme sularındaki asbestli boruları daha sağlıklı borular ile değiştirme yoluna gitti.

SAĞLIK BAKANLIĞI ASBESTLİ BORULAR KULLANILMASINI YASAKLADI

Asbeste yönelik dünya genelinde alınan kararlar ve yayımlanan raporlar sonucunda Türkiye’de de Sağlık Bakanlığı aldığı bir karar ile asbest kullanımını yasakladı.  T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 25.01.2013 tarih, 28539 sayılı karar Resmi Gazetede yayımlandı. Yayımlanan kararda şu ifadelere yer verildi:

“Asbestle Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik” Madde 5 gereği,

a) Asbestin her türünün çıkarılması, işlenmesi, satılması ve ithalatı,

b) Asbest içeren her türlü ürünün ithalatı ve satılması,

c) Asbest ürünlerinin veya asbest ilave edilmiş ürünlerin üretimi ve işlenmesi yasaktır.’’

MİHAİL ATİK: ASBEST HEM TOPRAĞA HEM DE SUYA ZARAR VERİYOR

Abest malzemenin hem insana hem de toprağa zarar verdiğini söyleyen İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı ve Türk Mimar ve Mühendisleri Odaları Birlimiği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Mihail Atik, “betona, cam şeklinde elyaf malzemesinin karıştırılması ile hazırlanır. Bu şekilde yapılan beton borular zarar gördüğünde, suya karışır ve bu suyu kullanan insanlar zarar görür. Havaya, suya ve insana bulaşan bu kanserojen maddeler, insanda ciddi hastalıklara neden olabilir.

2000’li yılların başına kadar Van’da su ve kanalizasyon borularının neredeyse tamamı asbestli borulardan oluşmaktaydı. Sonrasında yapılan yenilenmeler sonucu epey azaltılsa da yüzde 20-30 civarında halende şebeke sularında kullanılmaktadır” ifadelerine yer verdi.

‘ASBEST BORULARIN KALINMASINDAN VAZGEÇİLMESİ YETMİYOR’

Eskiden kullanılan asbestli boruların kullanımından vaz geçilmesinin yetmediğini de hatırlatan İMO Başkanı Atik, “bu boruların tekniki yeterliliğe sahip bir ekip tarafından yerinden sökülmesi ve uygun bir zeminde bertaraf edilmesi gerekmektedir. Bu işi yapacak olan ekibin özel kıyafetler kullanması gerekiyor. Çünkü söküm esnasında da insana zarar verebilir. Bunun önüne geçebilmek için her yönüyle dikkatli olmak gerekiyor” dedi.

Kullanılmaktan vaz geçilen boruların yerinden sökülmemesi durumunda da zarar vermeye devam edeceğini belirten Atik, “deprem vb. durumlarda kırılır ve toprağa zarar verebilir” dedi.

‘ASBEST DİKKATE ALINMALI’

Asbestin dikkate alınması gerektiğini kaydeden Atik, “birçok şehir bu kapsamdaki müdacalesini önemli oranda tamamlamış veya tamamlamak üzeredir. Van’ın da bu işi artık tamamlaması gerekiyor. Asbestin insan sağlığı üzerindeki etkileri bilindiğine göre, o halde yer altında nerelerde kullanıldığının tespit edilmesi ve gerekli işlemlerin yapılması gerekiyor” çağrısında bulundu.

Kullanılmadığı halde halen de kimi asbset boruların yer altından çıkartılarak bertadaf edilmediğini sözlerine ekleyen Atik, “en kısa zümündü bu boruların yerlerinin teshit edilerek bu alanda uzman kişilerçe yerinden sökülmesi ve bertaraf edilmesi oldukça önemlidir. Belki de suyumuzu, toprağımızı kirletmeye başlatmıştır. Bundan dolayı iş ciddiye alınmalı ve gerekli önlemler alınmalı” şeklinde konuştu.

VASKİ PANDEMİDE YENİLEME ÇALIŞMASI YÜRÜTTÜ

Van’daki eski şebeke borularının (absetli borular) yenilenmesi için pandemiyi fırsat olarak değerlendirdiklerini belirten Van Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi(VASKİ), bakım onarım çalışmalarının yanı sıra, eskimiş şebeke hatlarında da yenilenmeye gittikleri bilgisini basın ile paylaştı.

VASKİ’Den yapılan açıklamada, Yüzbaşıoğlu, Sinema, Meydan 1, 2, 3, 4, Cami 1,2,  Sobacılar, Küçükcami 1,2 sokaklarda yer alan ve ekonomik ömrünü tamamlayan eski PİK, PVC ve asbest borulardan oluşan içme suyu şebeke hatlarının yenilendiğini, bunların yerine polietilen borular döşendiği açıklamasını yaptı.

Özellikle merkezde bulunan kimi içme şebekesi borularının değiştirildiği kamuoyuna açıklanırken, kent genelinde kullanılan şebeke borularının ne kadarının asbestli borulardan olduğuna ilişkin net bir veri bulunmamaktadır.

Alınan bilgilere göre, şuan Van’a su taşına iki ishale hattından eski olanının asbestli borulardan oluştuğu belirtilmektedir. Bu boruların insan sağlığı açısından ciddi tehditler oluşturabileceği belirtilmektedir.

ASBEST NEDİR NEDEN TEHLİKELİDİR?

Dünya gündemine giren ve dünyanın kimi ülkeleri hariç genel olarak yasaklanan Asbest nedir, neden yasaklandı?

Asbest; ateşe, asitlere ve darbeye dayanımlı, iletkenlik özelliği olmayan doğal, lifsi silikat mineralleri için kullanılan genel bir ifadedir. Krizotil, aktinolit, tremolit, amosit, krokiodolit ve antofillit yeklinde türleri bulunmaktadır. Ateşe, asitlere dayanımlı olması, kırılma, çarpma ve darbelere karşı güçlü olması nedeniyle krizotil, tremolit, amosit ve krokidolit lifli asbestler 1930-1980’li yıllar arasında 3 binden fazla endüstriyel alanda yoğun bir şekilde kullanıldı.

Asbestin içme suyu borularında da kullanılması sonucunda Asbest lifi ve tozlarının belli bir süre ve yoğun şekilde solunduğunda asbestos ve mezotelyoma hastalığı (akciğer zarı kanseri) yaptığı bizzat uzmanlarca tespit edildi.

TÜRKİYE’DE JEOJENİK ASBEST ZENGİNLİĞİ

Türkiye coğrafyasında serpantin ve amfibol grubu minerallerce zengin alanlar oldukça yaygındır. Yüzeyde bolca mostra veren ve bünyesinde asbest minerallerini içeren ultrabazik ve metamorfik kayaçlar ile bunların ayrışmasından oluşan zeminler üzerinde kurulu yerleşim birimlerinde değişik nedenlerle serbest hale geçen asbest lifleri ile insanlar arasında yoğun bir temas gerçekleşmektedir.

Sebahat Tuncel DEM Parti Van İl Bahçesinde Halkla Bir Araya Geldi Sebahat Tuncel DEM Parti Van İl Bahçesinde Halkla Bir Araya Geldi

Asbestin yoğun olarak bulunduğu ve insanların temas halinde olduğu Diyarbakır’da 1976 yılında Jeojenik asbest teması ve sonuçları üzerine ilk çalışmalar yapılırken, Diyarbakır’ın kırsal kesiminde yapılan araştırmalar neticesinde insanlarda plevral kalsifikasyonların (akciğer zarı kalınlaşması) sonucu ile karşılaşılmıştır. Yapılan araştırmalar neticesinde bunun sebebinin, evlerin duvarlarında ve zeminlerinde kullanılan krizotil asbest lifleriyle temas olduğu anlaşılmıştır.

Daha sonrasında gerçekleştirilen çok sayıdaki bilimsel ve teknik çalışmada kırsal alan yerleşimlerinde asbestli toprakların badana, sıva ve çatı malzemesi, pekmez katkısı, yapı malzemesi, bebek kundağı, çanak çömlek yapımı gibi çok değişik amaçlarla kullanıldığı, bu yollarla asbestin ev içi ortamlara taşınarak sürekli maruziyet koşullarının yaratıldığı somut hastalık vakalarıyla ortaya konmuştur.

Aynı şekilde başka illerde de benzer araştırmalar yapılmış ve aynı sonuçlara ulaşılmıştır.

Asbeste yönelik yapılan araştırmalar neticesinde insan sağlığının ciddi düzeyde tehdit edildiğinin anlaşılması üzerine yasa ve yönetmeliklerle bunun tedbirleri alınmaya başlanmış olsa da 2000’li yılların başına dek özellikle içme sularında asbestli borular kullanılmaya başlandı.

VAN’DAKİ İSHALE HATLARINDA ASBESTLİ BORULAR KULLANILIYOR MU?

Dünya genelinde, 1970’lerden itibaren asbestin insan sağlığı üzerindeki olumsuz yanları tespit edilmeye başlanmış ve kullanılmasının kısıtlanması gerektiğine ilişkin uyarılar yapılmaya başlanmıştır.

Ancak yapılan tüm uyarılara rağmen asbestli su boruları özellikle içme suları ishale hatlarında kullanılmaya başlandı. 1986 yılında Gürpınar Bêjingir’den Van’a getirilen içme suyu ishale hatlarında kullanılan borular, asbestli borulardır. Kent içinde kullanılan borular da aynı şekilde asbestli borulardan oluşmaktadır.

Sonrasında belediye tarafından kentin birçok mahallesinde bulunan asbestli borular yeni borular ile değiştirilirken, kimi bölgelerde halen de asbestli boruların kullanıldığı belirtilmektedir.

Editör: İdris YILMAZ