Yapılan son belediye seçimlerinde İmralı’ya giderek Öcalan’dan getirdiği notu kamuoyu ile paylaşılan ve yoğunca tartışılan, iddiaların gündemine yer alan akademisyen Ali Kemal Özcan yeni bir iddia ile gündeme geldi. Sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulunan Özcan, “Bölgesel aktörler”in ne kadar kabul ettiklerinden emin değilim. Ancak bölge-dışı aktörlerden ABD’nin; son 40 yıl içindeki Ortadoğu’ya yaklaşım tarihinde ilk defa olarak, Türkiye ile bir-bütün Kürtleri Öcalan’a Bağlı Güçler üzerinden yek-bütün etme ‘siyasetine’ gelmiştir” iddiasını dile getirdi.
HABER MERKEZİ / AJANS65 TV
Türkiye 2024 yerel yönetim seçimlerine hazırlanırken, tekrardan bir çözüm sürecinin olup olmayacağı, Yeşil Sol Parti’nin büyükşehirlerde aday çıkartıp çıkartmayacağı konuları tartışılırken, “gizemli” duruşu ile gündeme gelen akademisyen Ali Kemal Özcan yeni bir iddia ile tekrardan gündeme geldi. 2019 belediye seçimlerinde İmralı adasında PKK lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşme ve sonrasında kendisinin kamuoyuna açıklamasını istediği notu kamuoyuna açıklayarak büyük tartışmalar yaratan Ali Kemal Özcan, sosyal medya hesabından çarpıcı bir paylaşımda bulundu.
Sosyal medya hesabı twitter’da(X) yaptığı paylaşımda Özcan, “’Siyaset kutsaldır’ dememe pek ilgi olmadığının farkında olarak tekrar ederim: Siyasetin fıtratî doğumuna —nefsini terbiye erdemine— dönüş hamlesine cüret edilmeden, bir toplumsal (yani siyasî) sorun kökünden çözülemez…” tespitine yer verdi.
‘NİSPİ HUZURUN GERİSİNDE DEMOGRAFİK GERÇEKLERE UYGUN YÖNETİM TARZI VARDIR’
Özcan şu ifadeleri kullandı:
“Bu ısrarımdan, bu istikrarımdan ve bu iddiamdan vazgeçemem!
Aynen iki gün önce Erdoğan’ın ortak tarihimize referansla ifade ettiği gibi:
‘Gerek bölgedeki aktörler gerek bölge dışındaki aktörler öncelikle şu tarihi hakikatleri kabul etmek durumundadır. Irak ve Suriye'yi de içine alan coğrafyanın 1000 yıllık 1500 yıllık demografik gerçeklerini dikkate almayan hiçbir tasarrufun bölgede başarı şansı yoktur.. Selçuklu idaresinde kaldığı 250 yıl ve Osmanlı idaresinde kaldığı 400 yıl boyunca bölgede yaşanan nispi huzurun gerisinde, demografik gerçeklere uygun yönetim tarzı vardır…’
Ve şu konjonktürel hakikatin kaçırılamaz fırsatını da —bu arada— herkese iddia ile haber ederim:
Bölgesel aktörler’in ne kadar kabul ettiklerinden emin değilim. Ancak bölge-dışı aktörlerden ABD’nin; son 40 yıl içindeki Ortadoğu’ya yaklaşım tarihinde ilk defa olarak, Türkiye ile bir-bütün Kürtleri Öcalan’a Bağlı Güçler üzerinden yek-bütün etme ‘siyasetine’ gelmiştir.
Kimsenin kaşı-gözü için değil şüphesiz: Anadolu-Mezopotamya Türkleri ve Kürtlerinin olduğu gibi, bir küresel süper-güç olarak ABD’nin de rakiplerine karşı bir ‘Ortadoğu’da Beka’ sorunu ile burun-burunadır çünkü…
Ve bu bekayı Washington (aynen bizim gibi), bir yek-vücut Türk-Kürt birliğinde göre-gelmektedir, son 3-5 yıldan beri.
Dolayısıyla son 40 yılda ilk defa ‘kazan-kazan’ değil KAZAN-KAZAN-KAZAN siyasetinde buluşma kaçırılamaz-lığı yakalanmıştır!”