Genel

Ortadoğu'nun Geleceği ve Kürtlerin Kaderi: Gazeteci Günay Aslan'ın Gözlemleri

Abone Ol

Ortadoğu, tarihin en karmaşık coğrafyalarından biri olarak, uluslararası politikanın merkezinde yer almaya devam ediyor. Gazeteci Günay Aslan, kendi YouTube kanalında yaptığı açıklamada, bölgede yaşanan son gelişmeleri ve bu gelişmelerin Kürtlerin geleceği üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

İdris YILMAZ / AJANS65 TV

Aslan, "Ortadoğu'da gaza eksenli gelişmeler uluslararası toplumun gündemindeki yerini ve önemini korumaya devam ediyor" diyerek, bölgedeki siyasi dengelerin sürekli değişim içinde olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Arap ülkelerinin bölgede yürüttüğü politikaların, Kürtlerin kaderini nasıl etkileyeceği konusu, Aslan'ın analizlerinin merkezinde yer alıyor.

Aslan'ın belirttiği gibi, "Arap ülkelerinin Batı ülkeleri ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte Ortadoğu'nun yeniden dizayn edilmesinde yeniden şekillenmesinde ve bölgede yeni dengelerin inşa edilmesinde bir uzlaşı içerisinde oldukları anlaşılıyor." Bu durum, Kürtler için hem bir fırsat hem de bir tehdit olarak değerlendirilebilir.

Kürtlerin bu yeni dönemde nasıl bir rol oynayacağı ve kendi kaderlerini nasıl şekillendirecekleri konusu, Aslan'ın vurguladığı gibi, bölgenin geleceği için kritik bir öneme sahip. Aslan, "Kürtlerin burada yeri ne olacak? Kürtlerin kaderi Yeni dönemde nasıl şekillenecek?" sorularıyla, Kürt meselesinin gelecekteki yönünü sorguluyor.

Aslan'ın analizleri, Ortadoğu'da yaşanan siyasi dönüşümlerin ve bu dönüşümlerin Kürtler üzerindeki etkilerinin, bölgenin geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynayacağını gösteriyor. Kürtlerin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği, bölgenin siyasi ve sosyal dengelerini etkileyebilecek önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.

Günay Aslan, Kürt meselesinin sadece bölgesel bir konu olmaktan çıkıp, uluslararası bir boyut kazandığını belirtiyor. Aslan, "Kürtlerin kendi ülkelerinde özgür olabilecekler mi, bu fırsat onlara verilecek mi, yoksa Kürdistan yine bölünmüş, parçalanmış, Kürtler yine Türkiye'nin, İran'ın, Irak'ın, Suriye'nin parası olarak kalacak mı?" ifadeleriyle, Kürtlerin gelecekteki pozisyonunun belirsizliğine dikkat çekiyor.

Aslan'a göre, Kürt siyasetçileri ve medyası, bölgedeki bu kritik dönemde daha aktif bir rol almalı. "Kürt siyasetinin bu konuda Kürt medyasını da diplomasisini de elindeki araçları da seferber ederek aslında yeni dönemin ortaya çıkaracağı riskleri, üreteceği fırsatları yapılması gerekenleri kamuoyuyla birlikte Kürtlerle birlikte bir seferberlik hal-i ruhiyesi içerisinde yürütmesi gerekiyor" diyerek, Kürtlerin bu dönemde proaktif bir tutum sergilemelerinin önemine vurgu yapıyor.

Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin Ortadoğu politikalarındaki değişiklikler, Kürtler için yeni fırsatlar ve tehditler oluşturuyor. Aslan, "Amerika Birleşik Devletleri'nin bu konjonktürde Rojava'yı, Güney Kürdistan'ı terk edeceğine ilişkin bir resmi işaret yok ama... kimin adına hareket ediyor, kimler adına bu çekilme konusunu ısıtıyor, gündeme getiriyor ve bu konuda bir algı yaratıyor, onu da Kürt siyasetinin, Kürt dinamiklerinin, Kürt medyasının takip etmesi gerekiyor" şeklinde konuşarak, bölgedeki güç dengelerindeki değişikliklerin Kürtler üzerindeki potansiyel etkilerine işaret ediyor.

Bu dönemde, Kürtlerin kendi kaderlerini belirleme konusunda karşı karşıya olduğu zorluklar ve fırsatlar, Aslan'ın analizlerinde öne çıkıyor. Kürt siyasetçilerinin ve toplumunun, bu dönemde alınacak kararlar ve izlenecek politikalar konusunda bilinçli ve etkili bir şekilde hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.

Günay Aslan, şöyle devam etti: "Ben tehlikeli bulduğum için sizinle paylaşmak istiyorum. Başka gelişmeler de var, onları birleştirdiğimiz zaman, Kürtler yeni dönemde Ortadoğu'da masada değil, menüde olabilirler. Masada değilseniz, size bir yer vermiyorlarsa, bir sandalye sahibi değilseniz, menüde iseniz, sizi yeniden parçalayacaklar, bölecekler, biat ettirecekler, bu anlama geliyor. Dolayısıyla, ciddi bir risktir."

Aslan'ın vurguladığı gibi, Kürtlerin bölgesel ve uluslararası politikada aktif bir rol alması, kendi geleceklerini belirlemede kritik öneme sahip. "Kürt Siyasetini, Kürt medyasının, Kürt kurumlarının diplomasisinin bunun üzerinde durması lazım, bunu gündeme getirmesi lazım ve birtakım girişimlerde bulunması lazım. Baktım, yani Güney medyası da buna çok yer vermemiş, Kuzey medyası da görmezden geliyor ama şimdi bu sorun görmezden gelinerek halledilebilecek bir sorun değil ki, tehlike daha da büyüyecek sen görmediğin zaman, tehlike ortadan kalkmıyor."

Bu ifadeler, Kürt meselesinin sadece yerel bir konu olmaktan çıkıp, uluslararası bir boyut kazandığını gösteriyor. Aslan, Kürtlerin bu süreci yakından takip etmeleri ve etkili bir diplomasi yürütmeleri gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, bölgedeki gelişmelerin Kürt toplumu üzerindeki etkilerini anlamak ve bu etkilerle başa çıkmak için, Kürt medyasının ve siyasi liderlerinin daha bilinçli ve proaktif olmaları gerektiğini belirtiyor.

Günay Aslan'ın bu açıklamaları, Ortadoğu'da yaşanan siyasi dönüşümlerin ve bu dönüşümlerin Kürtler üzerindeki etkilerinin, bölgenin geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynayacağını gösteriyor. Kürtlerin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği, bölgenin siyasi ve sosyal dengelerini etkileyebilecek önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.