Yaşanan deprem felaketi sonrası hükümetin OHAL ilan etmesine tepki gösteren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayyip Temel, hükümetin depremi fırsata çevirmeye çalıştığını belirti.
Maraş Elbistan merkezli yaşanan deprem felaketi 10 kenti etkisin altına alarak ciddi düzeyde yıkıma yol açması sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, 10 ili kapsayan ve üç ay geçerli olmak üzere Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildiğini duyurdu. Yapılan bu duyuru sonrası açıklamalarda bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, depremlerin ardından Erdoğan tarafından OHAL ilan edilmesine tepki gösterdi.
OHAL’in ne olduğunu bildiklerini belirten Temel, "Olağanüstü hal durumunun ilanı, çökmüş olan kentlerin acılarını sarmaya, yaraları iyileştirmeye dönük bir girişim değil. Deprem vesilesiyle bile OHAL’i gündemine alması, iktidarın bundan faydalanmayı umduğunu gösteriyor" açıklamasını yaptı.
‘İktidarın beceriksizliğine OHAL kamuflesi’
Mezopotamya Ajansı'ndan Özgür Paksoy'a konuşan Temel, “Tek elden yardım seçeneğiyle toplumsal dayanışmayı öldüren devletin, çökmüş kurumlarına mecbur bırakan bir politikası ile karşı karşıyayız. İktidar beceriksizliğini, OHAL ile kamufle etmeye çalışıyor” diye konuştu.
‘OHAL kentlerin acılarını sarmaz’
“OHAL’in ne olduğunu biliyoruz” diyen Temel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yapmayan, yaptırmayan yeni bir baskı rejimini çözüm olarak gören bir siyasettir. OHAL, olağanüstü koşullarda iktidara ve yandaşlarına yetki devşirme, olanak yaratmak demektir. Toplumsal muhalefeti sınırlandırma gücünün adıdır OHAL. Olağanüstü hal durumunun ilanı, çökmüş olan kentlerin acılarını sarmaya, yaraları iyileştirmeye dönük bir girişim değil. 'Allah’ın lütfu'nun yeni bir aşaması olarak tanımlamak gerekir. OHAL yerine yapılacak şey, bütün toplumsal kesimlere dayanışma olanağı verilmesi, toplumun topluma sahip çıkmasının koşullarının yaratılmasıdır. Kentlerin girişlerinin yasaklanması değil, düzene kavuşturulması, yardım ekiplerinin sivil kurumlardan oluşturulması, ordunun ve diğer kolluk gücünün ise bütün imkan ve olanaklarını yardımı kolaylaştıracak koşulların yaratılmasına harcanması gerekiyor. Kolluğun OHAL ile engelleyici faktöre dönüştürülmesi tehlikelidir.”
‘İktidar felaketi krize çeviriyor’
Temel, iktidarın deprem felaketini krize çevirdiğini ifade ederek, “Deprem vesilesiyle bile OHAL’i gündemine alması, iktidarın bundan faydalanmayı umduğunu gösteriyor. 2016 yılında OHAL’in, ilan edilmesini gerektiren nedenlerle sınırlı olmak üzere, önlemler almak için ilan edildiği söylenmişti. Ancak OHAL’i gerektiren önlemler dışında temel hak ve özgürlüklerin tamamını rafa kaldırıldı. İfade özgürlüğünden örgütlenme özgürlüğüne, basın özgürlüğünden gözaltı sürelerinin uzatılmasına, keyfi tutuklamalardan cezaevi koşullarına kadar çıkardıkları KHK’lerle bütün hakları rafa kaldırdılar. Seçim dönemini de kapsayan OHAL ilanı kabul edilemez. Sonuna kadar karşıyız, bu kararı kabul etmeyeceğimiz, buna karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.