Van'ın Çaldıran ilçesinde faaliyet gösteren yerel gazete Haber Çaldıran, PİA (İnsan ve Özgürlük Partisi) üyesi Menice Rümeysa Gülmez'in dikkat çekici bir yazısına ev sahipliği yaptı. "Kürtlerin Karşılaştığı Zorluklar ve Yerel Yönetimlerin Rolü" başlığı altında yayınlanan makalede, Gülmez, "Adayların dürüst, cesur, bilgili ve ilgili il ve ilçelerin sorunlarına hakim olmaları, halkın sosyolojisine uygun olarak seçilmeleri gerekmektedir..."

Gülmez, Kürt toplumunun karşı karşıya kaldığı siyasi ve sosyal sorunları, belediyeler üzerindeki iktidar müdahalelerini ve bu durumun halk üzerindeki etkilerini ele alarak, Türkiye'deki demokratik süreçlerin durumunu sorguluyor. Yazar, 2024 Yerel Seçimlerin Kürtler için neden bu kadar hayati olduğunu ve bu seçim sürecinin nasıl yönetilmesi gerektiğini analiz ediyor.

İşte Gülmez’in dikkat çekici yazısı:

Kürtler, yıllar boyunca iktidarın hukuk tanımayan kayyum politikalarının yıkımını en derin şekilde yaşamaktadır. Bu politikalar, Kürt şehirlerinde, belediyelere yönelik keyfi müdahalelerle işsizliği, yolsuzluğu, torpili ve liyakatsizliği zirveye taşımıştır. Belediyelere ait malların ve arazilerin parsel parsel yandaşlara satılması, halkın malının halkın iradesine rağmen iktidar yandaşları arasında talan edilmesi, bu politikaların somut ve yıkıcı sonuçlarındandır.

Halkın oylarıyla seçilen belediye başkanlarının tutuklanması, demokratik süreçlere ve halk iradesine vurulan bir darbe olarak görülebilir. Bu durumun sembolik bir örneği, yıllardır haksız yere cezaevinde tutulan Bekir Kaya'dır. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki hükümetin Kürtlere yönelik uyguladığı bu politikalar, sindirme siyaseti olarak algılanabilir. Ancak, bu politikalara rağmen Kürt halkı, her seçimde sandığa giderek güçlü bir irade göstermekte ve varlığını "Ben buradayım" diyerek ispatlamaktadır.

Yerel seçimler, Türkiye'de ve dünya genelinde demokrasinin temel taşlarından biridir. Kürtler için de bu seçimler, kendilerini ifade etme ve özgürlüklerini koruma yolunda önemli bir fırsattır. 2024 Yerel Seçim süreci, kayyumlarla yönetilen Kürtler için daha da büyük bir önem taşımaktadır. Bu süreç, yıllarca süren kayyum zulmüne son vermek ve belediyelerini geri almak için bir fırsat olarak görülmelidir.

Siyasi partilerin, Kürt halkına olan borçlarını ödemeleri ve bu süreci verimli kılmak için çaba göstermeleri gerekmektedir. Özellikle Kürtleri temsil eden siyasi partilerin, sadece sözde değil, fiilen de taşın altına ellerini koymaları beklenmektedir. Partilerin, ideolojik saplantıları ve egolarını bir kenara bırakarak, Kürt milletini temsil etmek için harekete geçmeleri ve belediyeleri geri almak için ortaklaşa hareket etmeleri gerekmektedir. Kürtler arasında birlik ve beraberliğin oluşması, halkın siyasetçilere ve siyasi partilere olan güvenini artıracaktır.

Bu süreçte partilerin, iyi bir seçim stratejisi belirlemeleri ve aday seçimlerinde özenli davranmaları önem taşımaktadır. Adayların dürüst, cesur, bilgili ve ilgili il ve ilçelerin sorunlarına hakim olmaları, halkın sosyolojisine uygun olarak seçilmeleri gerekmektedir. "Benden olsun da kim olursa olsun" mantığı, milyonların yönetildiği belediyeler için uygun bir yaklaşım değildir. Partiler, adaylarını ahbap-çavuş ilişkileri yerine, halkın gerçek değerlerine uygun olarak seçmelidir.

Seçimlerin kişi odaklı olması, halkın partilere olan güven ini sarsabilir ve umutsuzluğa sürükleyebilir. Hiçbir partinin, seçim sürecinde halkın enerjisini ve motivasyonunu düşürme hakkı yoktur. Kürtlerin, farklılıklarını bir kenara bırakarak, ortak amaçlar doğrultusunda birleşmeleri ve enerjilerini bu seçimlere yoğunlaştırmaları gerekmektedir. Bu birliktelik, fedakarlık, gayret ve sorumluluk almayı gerektirir ve sadece siyasi kazanımların ötesinde, Kürt toplumunun geleceğine yön verecek önemli bir adımdır.

Bu sürecin, Kürt halkının iradesini ve beklentilerini yansıtacak şekilde yönetilmesi, sadece siyasi partilerin değil, tüm toplumun sorumluluğundadır. Partiler, seçim stratejilerini belirlerken, halkın ihtiyaçlarına ve taleplerine yanıt veren, toplumun geniş kesimlerini kucaklayan bir yaklaşım benimsemelidir. Bu, Kürt halkının karşılaştığı zorlukları aşma ve geleceğe umutla bakma yolunda atılacak sağlam adımların başlangıcı olabilir.

Küresel Kaos: CrowdStrike Güncellemesi Dünyayı Nasıl Felç Etti? Küresel Kaos: CrowdStrike Güncellemesi Dünyayı Nasıl Felç Etti?

Sonuç olarak, Kürtlerin ve temsil ettikleri siyasi partilerin, 2024 Yerel Seçim sürecinde birlik, beraberlik ve ortak hedefler doğrultusunda hareket etmeleri, bu zorlu sürecin üstesinden gelmelerinde kilit rol oynayacaktır. Bu birlik ve beraberliğin oluşması, sadece seçim kazanmak için değil, aynı zamanda Kürt toplumunun demokratik haklarını ve özgürlüklerini savunmak için de elzemdir. Kürt halkı, kendisine reva görülen zorluklara rağmen, her zaman olduğu gibi cesur ve kararlı bir duruş sergileyerek, demokratik haklarını koruma ve geleceğini şekillendirme mücadelesini sürdürecektir.

Editör: İdris YILMAZ