Kürt sözlü edebiyatıyla çocuk yaşta tanıştığını ifade eden 75 yaşındaki Mehmet Gök, yıllardır anlatılan hikayeleri ve dengbejlik kayıtlarını aldığını söylüyor. Yirmi yaşından sonra bu sesleri kaydettiğini dile getiren Gök, bu durumu ticarete dönüştürdüğünü elde ettiği para ile her gün yeni dengbejlere ulaştığını dile getirdi. Günümüzde bu emeğin bir kıymetinin kalmadığını söyleyen Gök, küçük bir dükkânda mesleğini yaşatma mücadelesi veriyor.

Kürt Edebiyatı, İlklerde Yalnızca Kendi İçerisinde Şiir Şeklinde Yaygınlık Gösterdi

İlerleyen zamanlarda bazı siyasi olaylardan ve karışıklıklardan dolayı büyüyerek sözlü edebiyatın geniş bir bölümünü kaplamaya başlamıştır. Dünden bugüne savaş, sürgün, o zamanın hayat şartları ve birçok etkileyici olayı kendisine konu edinerek köklü bir geçmişten gelen Kürt Edebiyatı, modernliğe doğru ilerleyen günümüzde, halen geçmişin izleri yerini koruyor.

Haberimize konu olan Mehmet Gök, yaşamı boyunca Kürt tarihi ve edebiyatının tanıklarından biri. Babasından ve çevresinden dinlediği öykü ve dengbejlikleri kasetlere kaydeden Gök, konuyla ilgili sayısız arşivi olduğunu söylüyor.

"Okul Okumadım Fakat En İyi Tarihçiyle Tartışırım"

Aslen Ağrı Diyadinli olan Mehmet Gök, çeşitli nedenlerden dolayı 1990 yılında Van’ın Erciş ilçesine yerleşiyor. Sokakta seyyar kasetçilik yaparak geçimini sağlayan Gök, namını da mesleğinden almış. "Kasetçi Mehmet" ismiyle tanınan Gök, teknolojinin hızla ilerlemesiyle artık mesleğini sürdüremiyor. Küçük bir dükkânda kaset meraklılarına halen hizmet vermeye çalışsa bile elde ettiği gelirin masraflarını karşılayamadığı için, iş yerine kapatmak durumunda kalacağından yakınıyor. Sigarayı tutuşturduğu iki parmağını sallatarak hikayesine başlıyor Gök ve şu ifadelerle dikkatimizi çekiyor: "Bugünün gençliği ceplerindeki telefonlardan gözlerini ayırmazken, benim gençliğim Kürt dengbejleriyle geçti. Evdalêle Zeynik’ê, Mem û Zîn ve Siyabend ile Xecê gibi, belki de ilk kez duyacağınız hikayelerle büyüdüm ben. Bir üniversite okumadım belki, ama inanın bana tarih bilgimle iyi bir tarihçiyle tartışacak düzeydeyim.”

Van'da Sokak Hayvanlarına Yönelik Yasa Tasarısına Tepki Van'da Sokak Hayvanlarına Yönelik Yasa Tasarısına Tepki

"Nasıl Başladınız Bu İşe?"

"Ben varlıklı bir ailenin çocuğuydum, bağımız bahçemiz tarlamız vardı. Eskiden TV ve teknoloji yoktu, olsaydı bile bizden çok uzaktaydı. Akşamları yaktığımız gazyağlı lambanın altında toplaşırdık. Bazen babam, bazen de hikayeleri bilen başka bir adam hikayeler anlatırdı bize. Aşk hikayeleri, efsaneler ve bugün Kürt edebiyatında okuduğunuz birçok öyküleri dinlerdik. Bu öyküler sözlü anlatıldığında bir de dengbejlîkle şekillenirdi. Her akşam babamı ya da annemi zorlardım yeni öyküler anlatsınlar diye. Geceler uzundu, gecenin uzunluğuna göre hikayelerde uzundu. Bugün nasıl bir filmi izlediğinizde merakla sonraki bölümünü beklersiniz ya, işte bizde böyle dinlerdik hikayeleri. Bazen salonumuz dolar taşardı. Hikâye anlatıldığında kimse den çıt ses çıkmazdı. Annesinin memesini emen çocuklar bile kulaklarını kabartıp hikayeleri dinlerdi. Çayı yemeği herkes unuturdu, ancak hikâye bittikten sonra acıktığımızı ve susadığımızı anlardık. Kaynaşma vardı, dayanışma vardı. Herkes bu toplanmalar sayesinde birbirini tanır ve derdini bilirdi. Bugün artık öyle olmuş ki bir evde yaşayan insanlar bile birbirini tanımaz olmuş.”

"Sesini Kaydetmediğim Dengbej Kalmadı"

Kürt edebiyatı tarih boyunca çeşitli eserlerle birçok bölgede adını duyurmuştur. Kasetçi Mehmet farklı hikayeler ve farklı sesler dinlemek için köyünden çıkar. Örünün önemli bir kısmını bunu araştırmakla geçirir. Dinlediği öyküleri ve dengbêjlik ezgilerini ücret karşılığında kayıt altına alır. Kasetçi Mehmet yaşanan süreci şu ifadelerle aktarır: “Tanımadığım birlikte sohbet etmedi

Kürt sözlü edebiyatı, Kürt kültürünün ve tarihinin önemli bir yansımasıdır. Bu edebiyat türü, sözlü aktarım ve geleneksel hikayecilik geleneği aracılığıyla Kürt toplumunun zengin kültürel mirasını korur ve aktarır. İşte Kürt sözlü edebiyatının önemine dair bazı temel noktalar:

Kürt Kültüründe Sözlü Edebiyatın Önemi

Kültürel Kimlik ve Tarih:  Kürt sözlü edebiyatı, Kürtlerin tarihini, kültürel kimliğini ve toplumsal değerlerini yansıtan önemli bir kaynaktır. Bu edebiyat türü, geçmişte yaşanan olayları, kahramanlık hikayelerini, efsaneleri ve folklorik öyküleri içerir. Kürtlerin tarihini daha iyi anlamak ve kültürel kimliklerini güçlendirmek için bu kaynaklar son derece değerlidir.

Sözlü Aktarım:  Kürt sözlü edebiyatı, öyküleri ve hikayeleri nesilden nesile sözlü olarak aktaran dengbejlerin (hikayecilerin) geleneğiyle özdeşleşmiştir. Bu sözlü aktarım geleneği, Kürt kültürünün canlı tutulmasını sağlar. Ayrıca, dengbejler, halk arasında toplulukları bir araya getirir ve kültürel dayanışmayı teşvik eder.

Kültürel Çeşitlilik: Kürt sözlü edebiyatı, Kürtlerin farklı bölgeleri ve toplulukları arasındaki kültürel çeşitliliği yansıtır. Her bölgenin kendine özgü hikayeleri, şarkıları ve söylemleri vardır. Bu, Kürt topluluğunun zengin ve çeşitli bir kültürel mirasa sahip olduğunu gösterir.

Kültürel Mirasın Korunması: Kürt sözlü edebiyatı, Kürt kültürel mirasını koruma ve yaşatma görevini üstlenir. Özellikle yazılı kaynakların sınırlı olduğu dönemlerde, bu sözlü geleneğin önemi büyük olmuştur. Kürt toplumunun tarihini, değerlerini ve öykülerini gelecek nesillere aktarır.

Sanatsal ve Eğitici Değer: Kürt sözlü edebiyatı aynı zamanda sanatsal bir boyuta sahiptir. Dengbejler, hikayeleri anlatırken müzik, ritim ve duygusal ifadeleri ustaca kullanırlar. Bu edebiyat türü aynı zamanda eğitici bir işlev de görür; hikayeler aracılığıyla toplumun değerleri, ahlaki öğütler ve tarih anlatılır.

Kürt sözlü edebiyatı, Kürt kültürünün önemli bir parçasını oluşturur ve bu mirasın gelecek nesillere aktarılmasına yardımcı olur. Ayrıca, bu edebiyat türü, kültürel çeşitliliğin ve tarihsel kökenlerin kutlandığı bir platform sunar.

Zerrin Sargut/ Arabaşlık

Editör: İdris YILMAZ