Van ÇEVDER ve Doğaya Güç Kat Derneği öncülüğü’nde Van’da düzenlenen ‘2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’ toplantısında konuşan, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Harun Aydın, Van Gölü’nde kuraklık ile ilgili yapılan yorumların önemli olduğunu belirterek, geçmişe de bakmak gerektiğini söyledi. Aydın, “Su seviyesinin en yüksek olduğu 1995 ile günümüz arasındaki su seviyesi düşüklüğüne baktığımızda, değişim yüzde 83 civarındadır” dedi.
Ajans65 TV - Van Gölü’nde yaşanan geri çekilmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hacettepe Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Harun Aydın, geçmiş yıllarda da Van Gölü’nde su seviyesinin düştüğünü söyledi. Aydın yaşanan her gelişmeyi iklim değişikliğine bağlamanın doğru olmadığını söyledi.
Aydın şu ifadeleri kullandı:
“Küresel anlamda her gelişmeyi küresel iklim değişikliğine bağlamak doğru değil. Van Gölü’nde suların düşmesini nasıl değerlendirmek gerekiyor? 1980 yılındaki duruma bakmak gerekiyor. O yıllardaki düşüş seviyesi şimdikinden çok daha düşüktü.
Bu gün bulunulan seviye, 2000’li yıllarda da vardı. 1940’lı yıllarda bu günkünden 3-4 metre daha aşağı seviyedeydi.
Yakın çevremizde bulunan göllere de bakmak gerekiyor. Van Gölü, Urmiye Gölü ve Hazar Gölü. Verilere bakıldığında, Van Gölü’nde su seviyesinin düşmesinde insan etkisinin az olduğu, iklimsel etkilerin fazla olduğu görülüyor.
‘Van Gölü çevresinde kaç tane göl bulunuyor?’
Urmiye Gölü çevresine 60 tane baraj yapılmış. Van Gölü havzasında ise 3 tane baraj yapılmış.
Van Gölü havzasında yeraltı sularını kullanma oranı oldukça düşüktür. Akarsuların sulu tarımda kullanılması, yıllardır aynı tempoda devam ediyor. Bu da sulu tarımın Van Gölü sularının azalmasında ciddi bir etkisinin olmadığını gösteriyor.”
Aydın, toplum çevre ve ekonomi ekseninde sürdürülebilir bir yapının oluşturulması gerektiğini söyleyerek, “Bunu yaparken gelecek kuşakları da düşünmek gerekiyor” dedi. Aydın, “Sulak alanların kendilerine göre Hidrolojik davranışları vardır. 1995 Van Gölü’nün su seviyesinin en yüksek olduğu dönemdir. Günümüz ile kıyasladığımızda, alansal değişim yüzde 0,83 şeklindedir. Urmiye Gölü’nde ise yüzde 65,7 şeklindedir. Şuan Urmiye gölü yeniden su tutmaya başladı. Bizim asıl korkmamız gereken sığ göllerdir. Bunlardan bir tanesi de Arin Gölü’dür” dedi.