Ekonomik krizin pençesinde bulunan Türkiye’de çocuk işçiler de gündemdeki ağırlığını koruyor. ILO’ya göre dünyada 160 milyon, İSİG’e göre Türkiye’de 2 milyon çocuk işçi var. Yoksulluk derinleştikçe çocuk işçilerin arttığını vurgulayan uzmanlara göre, ülkenin çocuk işçiliği ile mücadele edeceği yapısal bir politikası yok.
AJANS65 TV - Uzun zamandır ekonomik krizlerin etkili olduğu Türkiye’de hükümet kurulduktan sonra da TL’nin döviz karşısındaki değer kaybı devam etti. Her şeye büyük zamların gelmesi, geçim sıkıntısını iyice belirgin hale getirirken, birçok aile geçinebilmek için çocukların çalıştırmak zorunda kalıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2002’de çocukların çalıştırılmasını ortadan kaldırmak amacıyla 12 Haziran’ı “Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” ilan etmesi sonrası tüm ülkelerde çocuklara dair düzenlemeler yapılmaya başlandı. Türkiye’de ise, durum tam tersi oldu. AKP iktidarı, ‘Çıraklık Yasası’yla çocuk işçiliği teşvik etmeye başladı. “Mesleki eğitim” adı altında çocukların ağır sanayi başta olmak üzere birçok alanda çalışmasının önü açıldı.
OYNAMASI GEREKEN ÇOCUKLAR ÇALIŞMAK DURUMUNDA KALIYOR
BirGün'ün İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) 2022 raporundan aktardığına göre Türkiye'de en az 2 milyon çocuk işçinin bulunduğu, bu sayının yaz aylarında 5 milyona yaklaştığı bilgisine yer verildi. Birçok farklı sektörde çalışan çocuklar İSİG'in verilerine göre de yüzde 30,8'inin tarım, yüzde 23,7'sinin sanayi, yüzde 45,5'inin hizmet sektöründe çalışırken, geri kalan yüzbinlerce çocuğun sokakta, küçük ve orta ölçekli işletmelerde, ağır ve tehlikeli işlerde sömürüldüğü bilgisi verildi.
İSİG verilerine göre, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından 31 Mayıs 2023 tarihine kadar en az 868 çocuk iş cinayetlerinde öldü. Verilere göre 2022 yılında 64 ve 2023 yılının ilk 5 ayında en az 11 çocuk iş cinayetine kurban gitti.
EN BÜYÜK SORUN YOKSULLUK
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Seyit Aslan: Çocuk işçiliğinde en büyük sorun yoksulluk olarak karşımıza çıkıyor. Aileler kendi çocuklarını işe vermek zorunda kalıyorlar. Çok ciddi bir yoksullaşma yaşıyoruz ve ailelerin gelir düzeyi yoksulluk sınırının üzerinde çıkmadıkça maalesef çocuk işçiliği de artmaya devam ediyor. Mesleki eğitim adı altında haftada 4 gün iş yerlerinde çalıştırılıyor bu çocuklar. Yaklaşık 1 milyon çocuk bu şartlar altında. Üstelik bu işleyiş eğitim gibi gösterilip devlet eliyle, kamu desteği ile çocukların işçileşmesi anlamına geliyor. İSİG raporlarında ortaya çıkan bir tablo var artık. Hayatını kaybeden işçiler arasında çocukların da olduğu raporlara yansıyor. Çocuk işçiler iş cinayetlerine kurban ediliyor bu anlamda. Tarım sektöründe de bu işçileşme çok fazla. Yani genel tablo da ülkenin çocuk işçiliği ile mücadele edeceği yapısal bir politikası mevcut değil. Tersine bırakın önlemeyi artırır bir politika uygulanıyor. Bunun yerine bu konu özelinde sendikalarla, yerel yönetimlerle alınabilecek ortak bir politika hattı belirlenebilir ve gerçekten çocuk işçiliğine karşı mücadele edilebilir. İlk olarak da doğrudan yasaklanmaya gidilebilir ve yasağı delenlere ağır yaptırımlar uygulanabilir.