Connect with us

Politika

Kılıçdaroğlu: Aday Olmayacağım

CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Koltuğu kaybetmemek için insan üstü çaba sergiliyor” diyen gazeteci Deniz Zeyrek’i aradı. “Eleştirmek hakkınız ama koltuğu kaybetmemek için insan üstü bir çaba gösterdiğim doğru değil” diyen Kılıçdaroğlu, “Aday olmayacağım” dedi.

AJANS65 TV – Dün “CHP 100 yaşında: ‘Geçmişin mirasıyla’ buraya kadar. Ya sonra?” başlıklı yazısıyla CHP’ye eleştiriler getiren gazeteci Murat Yetkin’i arayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu kez de “Kendilerini mi, ülkeyi mi düşünüyorlar” yazısı nedeniyle Sözcü yazarı Deniz Zeyrek’i aradı.

‘KOLTUĞU KAYBETMEMEK İÇİN İNSAN ÜSTÜ BİR ÇABA GÖSTERDİĞİM DOĞRU DEĞİL’

Zeyrek’in “Koltuğu kaybetmemek için insan üstü bir çaba sergileyen Kılıçdaroğlu ve CHP’ye kızıp partisini kanıtlama çabası içine giren Akşener, 31 Mart 2024 günü siyasetçiler olarak sadece boylarının ölçüsünü alacaklardır” şeklindeki ifadesi nedeniyle “Sitem etmek için arıyorum” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Eleştirmek hakkınız ama koltuğu kaybetmemek için insan üstü bir çaba gösterdiğim doğru değil.”

Advertisement

‘GENEL BAŞKANLIK KOLTUĞUNU KORUMAK İÇİN BİR MÜCADELEM YOK’

Bunun üzerine Zeyrek, “Şu anda genel başkan kalabilmek için bir mücadele vermiyor musunuz?” sorusunu yöneltti. Kılıçdaroğlu’nun yanıtı ise şöyle oldu:

“Ben demokrasiyi yok etmeye çalışan otoriter bir yönetime karşı mücadele ediyorum. Genel başkanlık koltuğunu korumak için bir mücadelem yok.”

İki isim arasındaki diyalogu Zeyrek şöyle aktardı:

Advertisement

Zeyrek: Ancak partinizde kurultaylar yapılıyor. Değişimciler, Genel Merkezciler mahalle, ilçe kurultaylarında kıran kırana yarışıyor. Siz bu sürecin dışında mısınız? Mesela Ankara il başkanının belirlenme sürecine dahliniz olmuyor mu?

Kılıçdaroğlu: Bir arkadaşımız geldi il başkanı olmak istediğini söyledi. Gidip yarışmasını söyledim. Sonra gençlik kollarından iki arkadaş geldi. Onlara da aynısını söyledim. Bir arkadaşla daha görüştüm. Ona da gidip aday olmasını söyledim. Hepsi aday olur, iyi olan kazanır.

‘ADAY OLMAYACAĞIM, DAHA ÖNCE DE HİÇ ADAY OLMADIM’

Zeyrek’in aktardığına göre Kılıçdaroğlu, “Ben aday olmayacağım. Daha önce de hiç aday olmadım. Hiç dilekçe vermedim. Örgüt aday gösterdi. Yapılacak kurultayda da ben aday olmak için başvurmam, dilekçe vermem. Örgüt aday gösterirse aday olurum” ifadesini de kullandı. (Kaynak)

Advertisement
Devamı için tıkla
Advertisement
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Manşet

İmamoğlu’a Rakip Çıktı, Ön Seçim İstedi

Mahalli seçimlere doğru adayalık yarışı kızışırken, CHP içinden İmamoğlu’na rakip çıktı. İBB Başkanlığı için CHP’den aday adaylığı başvurusu yapan Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, “Seçim kaybettiğimiz gece kahkaha atanlarla ittifak yapmayacağız” dedi. Kerimoğlu ön seçim istedi.

AJANS65 TV  – Belediye seçimleri için aday adayları arasında kıyasıya yarış başlarken, CHP içinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için de bir rakip çıktı. CHP’den aday adaylığı başvurusunu yapan Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, “Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’ne baskı kuran, şantaj yapan, tehdit eden beklenti içinde olan, üstelik de seçim kaybettiğimiz gece kahkaha atanlarla bir daha asla ittifak yapmayacağız. Ve ittifaksız, İstanbul’u kazanacağız” dedi. (HABER MERKEZİ)

Devamı için tıkla

Bölgeden Haberler

Görevlerine İade Edilen Patnos Belediye Eşbaşkanları: İtibar Suikasına Maruz Kaldık!

 Ağrı- Patnos Belediye Eşbaşkanları Emrah Kılıç ve Müşerref Geçer, Tahliye Sonrası Görevlerine Dönüş ve Hukuk Mücadelelerini Anlattı

Özel Haber: İdris YILMAZ

Ağrı’nın Patnos Belediye Eşbaşkanları Emrah Kılıç ve Müşerref Geçer, yürütülen soruşturma sonucu aklanarak tahliye edildikten sonra görevlerine döndü. Eşbaşkanlar, yaşadıkları süreci ve bu süreçteki hukuk mücadelelerini, Ajans65 TV’ye detaylıca anlattı.

Operasyonun Detayları ve İddialar

Emrah Kılıç, “Öncelikle hoş geldin diyoruz sizlere de yani bize kendimizi ifade etme olanağı sunduğunuz için de ayrıca teşekkür ediyoruz,” diyerek başladığı açıklamasında, Haziran ayında beklenmedik bir şekilde gözaltına alınma süreçlerini detaylandırdı. Kılıç, ” Biz bir yere kaçmadık, görevimizin başındaydık. Hiçbir yere gitme, hiçbir yere kaçma durumumuz yoktu. Savcı bizi davet etseydi kendi ayağımızla gider ifademizi verirdik,” diyerek yaşananların bir yıpratma operasyonu olduğunu belirtti.

Advertisement

Kadın Boyutu ve Siyasi Yıpratma

Müşerref Geçer ise, sabah erken saatlerde evinden gözaltına alındığını ve bu durumun büyük bir problem varmış gibi lanse edildiğini ifade etti. Geçer, “Bunu biz de biliyoruz, birçok belediyelerimizde özellikle kayyum atanan belediyelerimizde iktidarın, devletin ilk önce saldırdığı kadın çalışmalarıdır, kadın kurumlarımızdır. Bizler Patnos’un tarihinde ilk kez belediyede kadın birimleri ve kadına yönelik önemli çalışmalara yer vermiştik” diyerek sürecin özellikle kadın boyutuyla bir yıpratma olduğunu vurguladı.

Asfaltlama İşi ve Hukuki Durum

Her iki eşbaşkan da, Patnos Belediyesi’ne ait bir asfaltlama işi ile ilgili yapılan bir kira sözleşmesinin ihaleye fesat karıştırma şeklinde lanse edildiğini, ancak gerçekte böyle bir durumun olmadığını belirtti. Kılıç, “Bütün hesaplar taranmış olmasına rağmen, belediyenin ve ilgili firmanın bir para alışverişi söz konusu değil,” diyerek suçlamaların asılsız olduğunu dile getirdi.

Advertisement

Suçlamaların Asılsızlığı ve Hukuki Mücadele

Eşbaşkanlar, operasyonun hukuki temelsizliğine ve asılsız suçlamalara karşı verdikleri mücadeleyi anlattı. Kılıç, “Belediyemize ait bir asfaltlama işi ile ilgili yapılan bir kira sözleşmesi, ihaleye fesat karıştırma şeklinde lanse edildi,” diyerek sürecin gerçekte ne olduğunu detaylandırdı. Geçer ise, “Bizler burada bir kurumu temsil eden ve önemli bir halk kitlesinin irade olarak beyan ettiği eşbaşkanlarız. Özellikle HDP belediyesi olduğumuz için müfettişler yaptığımız her ödemeyi ve her ihaleyi zerresine kadar inceliyor. Bu güne kadar hiç bir usulsüzlüğümüz olmadı. İddia edilen durum ise eşbaşkanımın ifade ettiği gibi ihale bile sayılmaz. Çünkü ortada bir ödeme yok, somut bir ihale ve kamuoyu zarara uğratan bir durumda yok. Bu nedenle, bizi asılsız suçlamalarla gözaltına aldılar,” diyerek yaşanan hukuki sürecin keyfi ve yanıltıcı olduğunu vurguladı.

Seçim Sürecine Etki ve Politik Arka Plan

Her iki eşbaşkan da, bu sürecin seçim sürecine denk getirilmesinin, siyasi bir yıpratma ve baskı aracı olarak kullanıldığını belirtti. Kılıç, “Seçimler yaklaşıyor, tam adli tatile denk getirecek şekilde Haziran ayında gözaltına alınıyoruz, buradaki amaç belediyeti işlevsiz bir hale getirmek ve bu durum üzerinden kirli bir propagaganda yaratmaktı” diyerek zamanlamanın siyasi motivasyonunu ortaya koydu. Geçer de, “İktidarın kadın çalışmalarına ve eşbaşkanlık sistemine saldırısı devam ediyor, 2019 seçimlerinde belediye seçimlerinde büyük bir başarı elde eden partimizin neredeyse tüm belediyelerinde yaşadığımız olayın benzer bir durumu olan gerçekten uzak ve mükerrer iddialarla kayımlar atandı. Son kalan bir iki belediyeye de demek ki bu amaçla kayyım atamadılar. Bir itibar suikastı düzenleyerek partimizi ve çalışmalarımızı itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Bizim ve tüm arkadaşlarımızın için rahat. Çünkü biz bu yönetimi kişisel rantlarımız için değil toplumsal menfaatler için devir aldık ve ilkelerimize bağlı olarak yönettik-yönetiyoruz” diyerek, yaşanan sürecin siyasi boyutuna dikkat çekti.

Advertisement

Halkın Tepkisi ve Eşbaşkanların Yeniden Göreve Dönüşü

Eşbaşkanlar, halkın kendilerine gösterdiği desteğin, yaşadıkları zorluklar karşısında en büyük motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti. Kılıç, “Halkımızın bize olan yaklaşımı, bizim için en büyük motivasyon kaynağı,” diyerek halkın desteğinin önemini vurguladı. Geçer ise, “Kadın müdürlüklerimizi ve eş başkanlık sistemini destekleyen halkımız, bu hukuksuzluğu reddetti,” diyerek halkın tepkisini dile getirdi.

Gelecek Vizyonu ve Belediye Yönetimine Yaklaşım

Son olarak, eşbaşkanlar, geleceğe dair planlarını ve belediye yönetimine olan yaklaşımlarını paylaştı. Kılıç, “Seçim bugün olsa da, Patnos Belediyesi’ni tekrar halkımızla birlikte, eş başkanlık sistemiyle yönetmeye hazırız,” diyerek, gelecek için umutlu olduklarını belirtti. Geçer ise, “Biz halkı esas alan, hizmeti, mücadeleyi ve hukuku ön planda tutan bir gelenekten geliyoruz,” diyerek belediye yönetimindeki temel ilkelerini vurguladı. Bu süreç, yerel yönetimler ve hukuk mücadeleleri açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.

Halkın Destek ve Motivasyon Kaynağı

Advertisement

Eşbaşkanlar, bu sürecin halk nezdinde kendilerini daha da güçlendirdiğini ve görevlerine döndüklerinde çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti. Geçer, “Bugün biz burada yokken arkadaşlarımız çalışmalarına devam ettiler, o boyutta bir sıkıntı da yaşamadık,” diyerek, eşbaşkanlık sisteminin kırmızı çizgileri olduğunu ve bu sistemi tekrar hayata geçireceklerini belirtti.

Yönetim Anlayışı ve Gelecek Planları

Bu olay, yerel yönetimlerdeki hukuki süreçler ve siyasi mücadeleler açısından dikkat çekici bir gelişme olarak kaydedildi. Eşbaşkanlar, halkın desteğini arkalarına alarak, hukukun üstünlüğünü ve adaleti esas alan bir yönetim anlayışını sürdürme kararlılığını vurguladılar.

 Patnos Belediye Eşbaşkanlarının Görevden Alınması ve Türkiye’deki Belediye Yönetimleri Üzerindeki Siyasi Etki

Advertisement

31 Mart 2019 tarihinde Türkiye’de yapılan yerel seçimler, Halkların Demokratik Partisi (HDP) için önemli bir başarıyı işaret ediyordu. Parti, 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplamda 65 belediye başkanlığını kazandı. Ancak bu başarı, bazı belediyelerdeki yöneticilerin görevden alınmalarıyla gölgede kaldı. Bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri, Ağrı’nın Patnos ilçesinde yaşandı. Patnos Belediye Eşbaşkanları, somut olmayan gerekçelerle görevden alındı.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin birçok yerinde HDP’nin kazandığı belediyelerde benzer bir sürecin yaşandığını gösteriyor. 19 Ağustos 2019’da Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasıyla başlayan süreç, üç yıl içinde HDP’nin kazandığı 65 belediyenin 48’ine kayyum atanmasıyla devam etti. Bu atamalar, HDP’nin yerel yönetimlerdeki etkinliğini büyük ölçüde azalttı ve demokrasiye yönelik endişeleri artırdı.

Patnos Belediye Eşbaşkanlarının görevden alınması, siyasi temsil ve yerel demokrasinin işleyişi açısından önemli bir vakadır. Bu olay, Türkiye’deki yerel yönetimlerin geleceği ve demokratik süreçler üzerindeki siyasi etkileri açısından dikkat çekici bir örnek teşkil etmektedir. Yerel seçimlerde güçlü bir aday profili ile çıkan HDP, seçimlerden sonra yaşanan bu gelişmelerle ciddi bir siyasi baskıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu durum, demokratik meşruiyet ve siyasi çeşitliliğin korunmasının önemini bir kez daha gündeme getirmiştir.

Advertisement
Devamı için tıkla

Manşet

Özel, CHP’nin İlk Adayını Açıkladı

Yerel seçimlere doğru CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin ilk belediye başkanı adayını açıkladı. CHP’nin ilk adayı, aday olmayacağını açıklayan Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen yeniden aday gösterildi.

AJANS65 TV – Partiler, yerel seçimler için adaylarını belirleme çalışmalarını sürdürüyor. Belediye seçimlerine ittifaklar kurarak girmek isteyen CHP, ilk belediye başkanı adayını açıkladı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grubu 28’inci Dönem 1. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı için 2 gündür bulunduğu Manavgat ilçesinde partisinin yeni dönem için atacağı adımları milletvekilleriyle görüştü.

Özel’in gerçekleştirdiği bir dizi görüşmeye eşlik eden Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen de eşlik etti. Gezi kapsamında işitme engelli bir aileyi ziyaret eden Özgür Özel, aile ile işaret diliyle konuştu. İşaret dili tercümanının ‘Sizin genel başkan olmanızdan çok memnunlar. Manavgat için de belediye başkanı olarak Şükrü Sözen’i görmek istiyorlar’ söylemi üzerine Özel, Sözen’e seslenerek, “Şükrü başkanım, bakın siz istemiyorsunuz. Kimseyi de dinlemiyorsunuz ama ne yapacağız bu işi? Sizi başkan olarak görmek istiyorlar” dedi.

Advertisement

‘KENDİSİNİ İKNA ETMEYE ÇALIŞIYORUM’

Yerel seçimlerde aday olmak isteyenlerin kendisiyle görüşmek için sıra beklediğini belirten Özel, “Benimle görüşmek isteyenlerden biri de Şükrü Sözen’di. O görevi bırakmak için görüşmek istedi. Kendisini ikna etmeye çalışıyorum. Engelli kardeşlerim bana dedi ki ‘Şükrü Sözen giderse, biz kaybederiz’ dedi. Manavgat kendisinden razı, çalışanlar kendisinden razı. Şükrü başkanım, genel başkanlığımın ilk adaylık ilanıdır. Kabul buyurunuz” dedi. Özel daha sonra Sözen’i kürsüye davet etti. Alkışlar eşliğinde kürsüye çıkan Sözen’in elini kaldırarak adaylığını açıklayan Özel, “Dünya Engelliler Günü’nde beni kırdı, partililerimizi kırdı ama engelli kardeşlerimizi kırmadı. Adaylığını ilan ediyoruz. Hayırlı olsun” dedi. Özel ve beraberindekiler, daha sonra milletvekilleriyle toplantı yaptıkları otele geçti. (HABER MERKEZİ)

Devamı için tıkla

Manşet

Yerlikaya’dan Süleyman Soylu sorusuna yanıt

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya arasında husumet mi var? Soru Bakan Yerlikaya’ya soruldu. Yerlikaya, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Süleyman Soylu dönemi ile ilgili sorulan bir soruya Soylu döneminde yapılan operasyonlar hakkında bilgi vererek yanıt verdi.

AJANS65 TV – DEVA Partisi Ankara Milletvekili İdris Şahin, 8 Kasım’daki TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya, göreve geldiğinden beri, Süleyman Soylu’nun kadrolarını “temizlediği” ve aynı dönem artan suç örgütlerine karşı operasyon düzenlediğine dair iddiaları da gündeme getirerek, “İçişleri Bakanlığında sanki devir teslimden sonra var olan sayaç sıfırlanmış gibi bir görüntü var, sizce İçişleri Bakanlığında saat ve sayaç yeniden sıfırlandı mı?” sorusunu yöneltti.

Bakan Ali Yerlikaya ise bu soruya, Soylu dönemindeki operasyonlar hakkında bilgi vererek yanıt verdi.

T24’ün haberine göre Yerlikaya, “Son beş yılda (2018-2022) meydana gelen toplam 2 bin 102 organize suç olayında 27 bin 186 şüpheliye işlem yapılmış, 9 bin 651 şüpheli tutuklanmıştır. Genel olarak görüldüğü üzere, organize suç örgütlerine karşı devletimizin ilgili tüm kurumları ile koordineli bir biçimde süreklilik arz edecek şekilde operasyonlar yürütülmektedir. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun önceliklerinden birisi olan ‘huzurun kökleştirilmesi’ hedefi doğrultusunda tüm suç ve suçlulara karşı yürütülen operasyonlara aralık vermeksizin devam edilecektir” ifadelerini kullandı.

Advertisement

NOT:

Soylu’nun İçişleri Bakanı olduğu 2021 yılında Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’nin hazırladığı rapora göre bir yıl içinde toplam 85 organize suç örgütüne operasyon yapıldı. 2022 yılı içinde de organize suç örgütlerine yönelik operasyonlarda 2 bin 703 kişi gözaltına alındı, 840 kişi tutuklandı.

Yerlikaya’nın göreve geldiği dört aylık süre içinde ise 38 suç örgütüne operasyon yapıldı. Operasyonlarda 2 bin 874 kişi gözaltına alındı, bunlardan 702’si tutuklandı. 594’ü hakkında ise adli kontrol kararı verildi. (HABER MERKEZİ)

Advertisement
Devamı için tıkla

Manşet

Özel: Psikolojik İktidar Bize Geçecek

CHP’nin düzenleyeceği kampa katılmak için Antalya’ya giden CHP Genel Başkanı Özgür Özel  açıklamalarda bulundu. Özel, “Türkiye’de psikolojik iktidar bir kez daha bize geçecek” derken, ‘İYİ Parti ile ittifak’ sorusuna da yanıt verdi.

AJANS65 TV – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Antalya kampında açıklamalarda bulunuyor.

Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

* Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilk kurultayı Atatürk’ün söylediği gibi Sivas Kongresi’dir. Bu yüzden bizde Genel Başkan salona talimat vermez, salonlar vizyon belirler. Cumhuriyet Halk Partisinin nasıl çalışacağını, neler yapacağını, yanlışa yanlış diyerek dimdik durmayı, siyaseti hem sokakta hem mecliste güçlü şekilde nasıl yapacağımızı konuşacağız.

Advertisement

“PSİKOLOJİK İKTİDAR BİZE GEÇECEK”

* CHP’nin belediye sayısının artıracağımıza inanıyoruz. Beş yıl önceki belediyelerimizi aynen korursak, üstüne yeni belediyeler alırsak, oyumuzu artırırsak, moralimizi yükseltirsek Türkiye’de psikolojik iktidar bir kez daha bize geçecek.

* Pasaportumuzun para karşılığı birilerine peşkeş çekilmesinden duyduğumuz rahatsızlığı daha önce ifade ettik. Bu çılgınlık Antalya’da, Muğla’da kira fiyatlarını yukarı çekiyor.

* Kiraların yüksek olduğu yere tayin edilen memurlara devlet destek vermelidir.

Advertisement

* Gezi’den içeride yatanlar bizim için orada.

* AKP yolsuzluğu, usulsüzlüğü sahipleniyor.

* Milletimiz 31 Mart’ta CHP’li belediyeleri ödüllendirecek.

Advertisement

AKŞENER AÇIKLAMASI

* Akşener’e bir ziyaret gerçekleştirdik. Birlikte kazanmanın muhalefeti güçlendireceğini söyledik. Pazartesi günkü GİK toplantısına işaret ettiler. Çıkacak her karara saygılıyız. İşbirliği kararı çıkmasını temenni ederim ancak aksi durumu da anlayışla karşılayacağımızı belirtmek isterim.

NE OLMUŞTU?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, genel başkan seçildikten sonra ilk kez ziyaret ettiği İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e 31 Mart seçimleri için seçim işbirliği önerisi götürdü.

İYİ Parti Genel İdare Kurulu’nun (GİK) 81 ilde seçimlere tek başına girme kararına saygılı olduklarını belirten Özel Akşener’e, bu kararın gözden geçirilip geçiremeyeceğini sordu.

Advertisement

Akşener ise öneriyi GİK’in onayına sunacağını belirterek, “Biz, MHP’nin aksine, demokratik bir partiyiz. Geçmişte ‘masaya otur veya kalk’ diyen de GİK’ti. O yüzden GİK ne derse onu yapacağım” yanıtını verdi. (HABER MERKEZİ)

Devamı için tıkla

Manşet

Çiçek: Türkiye ticareten, dinen ve siyaseten kandırılmış insanlar ülkesidir

Her dönem hükümette yer alması ile tanınan Cemil Çiçek, Gündemdeki olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çiçek, kayıtdışılığın Türkiye’nin hastalığı olduğunu belirterek, ekonominin yanı sıra din ve siyasette de kayıtdışılık olduğunu söyledi.

AJANS65 TV – Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek, siyaset, din ve ticaret alanındaki kayıt dışı ilişkileri değerlendirdi ve Türkiye’nin kandırılmış insanlar ülkesi olduğunu belirtti.

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren’e konuşan Çiçek, gündemi işgal eden sosyal medya fenomenleri ve futbolcuların durumlarının  Türkiye’nin hastalığı olan kayıtdışılıklardan kaynaklandığını ifade etti.

Ahmet Taşgetiren, “Kayıtdışılıklar dünyası” başlıklı yazısında Cemil Çiçek’in sözlerini şöyle aktardı:

Advertisement

“Cemil Çiçek, aslında bütün bunların ’Türkiye’nin hastalığı olan kayıt-dışılığın sonucu olduğunu’ ifade ediyor ve üç alanda kayıt-dışılık bulunduğunun altını çiziyor.

-Ekonomi alanı

-Siyaset alanı

Advertisement

-Din alanı.

‘Ben bunları bugün söylemiyorum, diyor, 28 Şubat sürecinde ifade ettim. Şu an yaşananlar mesela, ekonomideki kayıt-dışılığın tipik görüntülerinden ibaret.’

Cemil Çiçek tabii olarak siyaseti çok iyi tanıyor. ’Görevleri olmadığı halde siyasete müdahale edenler’ ona göre kayıt – dışı siyasetin aktörleri. Askerin hükümete muhtıra vermesi, Yargı’nın yerindelik değerlendirmesi yapması, iş dünyasının siyaseti tanzime girişimi… kayıt – dışı siyasetin örnekleri…

Advertisement

Bir de kayıt-dışı din olgusu var Cemil Çiçek’e göre… Yüzyılın başında dini yapılanmalara karşı yürütülen baskı politikaları, bu vakıanın yer altına inmesine yol açtı, sonrasında da sağlıklı bir düzenleme yapılıp, bu hassas alan tanzim edilemedi. Şimdi de kimin ne yaptığı bilinmiyor. 28 Şubat günlerinde Ankara’nın İstanbul’un göbeğinde Aczmendilerin gösteriler yapması kayıtdışılığın geldiği boyutu gösteriyor.

Aynı şekilde Cemaatten paralel yapıya dönüşen, sonra da FETÖ diye nitelenen hareket kayıt-dışılığın tipik örneği ona göre. Yapının milyar dolarları yönettiği uluslararası kayıtlara geçmiş.

Yıllar önce dini motifler de kullanılarak, kimi zaman hocaların devrede olduğu bir yöntemle Avrupa’daki vatandaşlardan toplanan ve güya halka açık şirketlere ortaklık diye takdim edilen, toplanan paraların arkası kesilince de bataklar oluşturan sürecin akıbeti ne oldu?

Advertisement

Şu söz Cemil Çiçek’e ait:

‘Türkiye ticareten, dinen ve siyaseten kandırılmış insanlar ülkesidir.’

Cemil Çiçek, Meclis Kütüphanesinde 20 -25 kadar Siyasetname incelediğini belirtiyor ve şöyle diyor:

Advertisement

‘Kanuni Sultan Süleyman döneminden beri siyasetnameler yazılır, kimi şu tehlikelere düşmeyin, der, kimi şu hastalıktan kurtulmanın çaresi şudur, der. Siyasetnamelerde yazılan problemler aşağı yukarı 6-7 maddeden ibarettir. Bunların başında, adaletsizlik gelir, ardından rüşvet sayılır, ardından liyakatli insanların göreve getirilmemesi kaydedilir vs…’

‘Ama, diyor Cemil Çiçek, aradan 400 yıldan fazla zaman geçti biz hala aynı sorunları konuşuyoruz. Adaletsizlik var, rüşvet var, liyakati tartışıyoruz.’

Cemil Çiçek yaşanan sorunu ’Akıl baliğ olma sorunu’ olarak niteliyor.

Advertisement

Cemil Bey’e göre ’Hans Hasan’dan daha dürüst değil.’ Ama ‘Hans kuralların istisnasız bir şekilde ve acımasızca uygulanacağını bilerek yaşıyor, biz ise kuralların bir şekilde aşılabileceğini düşünerek…’

‘Aslında, diyor Cemil Çiçek, bizde de kural eksikliği yok. Ama kurallar kayıt-dışı yapılanmalar tarafından aşılıyor ve biz bu çarpıklığı asırlardır aşamıyoruz.’” (HABER MERKEZİ)

Advertisement
Devamı için tıkla

Çok Tıklananlar


KAPAT