Bütçe arasının ardından ilk kez partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, , 14 Aralık'ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen ceza ile ilgili değerlendirme yaparak "20 sene önce Erdoğan hapis cezası aldığında nasıl onun yanına koştuysam, bugün de Ekrem kardeşimin yanına koştum." dedi.
Akşener'in açıklamaları şu şekilde:
Meclis gündemine gelecek ucube bir yasadan bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz Ak Parti iktidarı, sendikal örgütlenmeye, yüzde 2 barajı getirerek üye kaybı yaşayan yandaş sendikalarını kurtarmaya çalışıyor.İktidar ise her zamanki hukuk tanımazlığıyla yüzde 1'den 2'ye çıkararak yeniden getiriyor. Bundan sonra da yeni sendikaların kurulmasının önüne geçilmiş olacak. Bugün, bu çatı altında bütün siyasetçilerin tümünü katarak söylüyorum, direne direne o barajları aşma iradesini en iyi anlayan benim.
Sendika üyesi olması yasaklanan 1.5 milyon kamu görevlimiz de 706 liralık ödemeden mahkum olacak. AK Parti'ye yakışır bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. Milletimizin aleyhine olan her teklif gibi Cumhur İttifakı çoğunluğu ile Meclis'ten geçti.Şimdi iktidar cenahından bazıları utanmadan her şeyde de iktidarı suçlamayın diyecekler. Bu ülkede bir çocuk öldü bir çocuk, hem de açlıktan… Daha önce de çocuklarını doyuramadığı, ısıtamadığı için kendini öldüren bir anne vardı bu ülkede. Hem de çocuk kötü bakıldığı için öldü. Çocuklara sahip çıkmak iktidarın görevi değilse kimin görevidir. İşine gelince Dicle'nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile mesuliyetim altındadır diyenler, işine gelmeyince ölen 6 yaşındaki çocuğun sorumluluğunu üzerinden atabilir mi? Atamaz.
"SENDEN HESAP SORACAĞIM"
Nur Elif'e bunları reva görenler vicdansızları Allah'a havale ediyorum. 'Zaten anne-babası cezaevindeymiş, her şeyden iktidarı suçlamayın' diyecekler. Bu ülkede bir çocuk öldü hem de açlıktan. Daha önce de çocuklarını ısıtamadığı için kendisini öldüren bir anne vardı. Çocuklarımıza sahip çıkmak iktidarın görevi değilse kimin görevidir. Koskoca Türkiye'nin gücünü kullanan iktidar çocukları koruyamıyorsa, mesuliyet almaktan kaçıyorsa ortalıkta ülke yönetiyorum diye gezemez. Siz bostan korkuluğu musunuz? Sadece kendi zenginliğinizi sağlamak için mi oradasınız? O koltuklarda sarayda sefa sürüp, özel uçakla maça gitmek için mi oturuyorsunuz? Beni Nur Elif ilgilendiriyor, onun için senden hesap soracağım. Sen bu memlekette varlık içinde yaşarken, sefa sürerken yokluktan ölen çocuklarımız için senden hesap soracağım.
BAKAN NEBATİ'YE SERT SÖZLER: HADDİNİZİ BİLİN
Türkiye patolojik semptomlar gösteren tehlikeli zihniyetler tarafından yönetiliyor. Sosyopat bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Bunu iktidar mensuplarının her hareketinde görüyoruz. Beceriksizlikleriyle fakirleştirdikleri asgari ücretlinin, emeklinin, memurun maaşlarında yaptıkları düzenlemede görüyoruz. Bu ne cürettir, bu ne utanmazlıktır, bu ne saygısızlıktır. Hayırdır Sayın Bakan sadaka mı dağıtıyorsunuz? Aile şirketinizde sosyal sorumluluk projesi yürütmüyorsunuz. Şimdi de milletimizle dalga mı geçmeye başladınız? Fındık kadar aklınız, incir çekirdeği kadar vicdanınız varsa söylediklerime kulak verin; bu ülkenin sahibi aziz ve cefakar Türk milletidir. Haddinizi bilin. Bu milletin haysiyetiyle oynamayın. Madem hazineye bereket gelsin istiyorsunuz hatırlatayım; hırsızlığın, yolsuzluğun, ahlaksızlığın olduğu yerde bereket olmaz.
İMAMOĞLU KARARI
Geçtiğimiz çarşamba günü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis ve siyasi yasak kararıyla AK Parti iktidarının millet iradesini bastıran bir vesayet rejimi olduğu bir kez daha açığa çıktı. Seçimle alamayacakları İstanbul'u yargı yoluyla almak için yine bir rezilliğin peşine düştüler. Kadınlara 'sürtük' demenin suç sayılmadığı bu ülkede İçişleri Bakanı'nın 'ahmak' sözünü iade etmek suç sayıldı.
Aslında haziran ayında görülen davada yargı kararını vermişti. Seçimleri iptal ettikleri gibi hakimi de iptal ettiler. Sonunda bu davaya ceza vermek için tüm Türkiye'yi taradılar. Sonunda AK Parti teşkilatıyla boy boy fotoğrafları olan bir hakimi atadılar. Bu karar Erdoğan'ın seçin gündemidir. Vesayetçi bir müdahaledir.
İktidar mensupları sandıkta kaybettikleri İstanbul'u yargı gücüyle geri alma peşindeler. Yıllarca milletimize maraba muamelesi yaptılar. Nasıl bir şuuraltıdır… Bakın bugüne kadar duyduğum en iğrenç söz. Milleti nasıl görüyorlar… Milletin gözünden neden düştüler biliyor musunuz? Çünkü milletimiz AK Parti'ye mecbur olmadığını gördü. Millet İttifakı'nın kazandığı birçok şehirde bu gerçeği tüm çıplaklığıyla gördü. Kendisine hak ettiği hizmeti veren belediye başkanlarını gördükçe iktidarın tek derdinin kendi sefası olduğunu anladı.