Tunus'ta ‘İslami Hareket’ olarak bilinen Nahda Hareketi lideri Gannuşi'nin ardından üç parti yetkilisi daha gözaltına alındı. Polis, Gannuşi'nin lideri olduğu Nahda Hareketi'nin genel merkezinde de arama yaptı.
AJANS65 TV - Tunus'ta ‘Siyasal İslamcı Hareket’ olarak bilinen Nahda Hareketi'nin lideri Raşid el Gannuşi, güvenlik güçleri tarafından evine yapılan baskının ardından gözaltına alındı. İçişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, Gannuşi'nin 'kışkırtıcı açıklamalarını' soruşturan başsavcılığın talimatıyla gözaltına alındığını ve evinin arandığını söyledi. Nahda Hareketi'nden yapılan açıklamada, Gannuşi'nin 'bilinmeyen bir yere' götürüldüğü belirtildi.
Polis, Gannuşi'nin dün akşam saatlerinde gözaltına alınmasının ardından Nahda Hareketi partisinin genel merkezine de baskın düzenledi. Reuters'a konuşan parti yetkilileri, polisin genel merkezde günlerce sürmesi beklenen bir arama gerçekleştirmek için binadaki herkesi tahliye ettiğini söyledi.
‘Bileşenleri eksik olan bir Tunus iç savaş projesi’
Gannuşi, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, "Nahda'sız, siyasal İslam'sız, sol olmayan veya başka bir bileşeni eksik olan Tunus, bir iç savaş projesidir" demişti. Gannuşi ayrıca 'darbeyi kutlayanların aşırılıkçı ve terörist olduğunu' söylemişti.
Tunus medyası, İçişleri Bakanlığı kaynaklarına dayanan haberlerde, Gannuşi'nin bu açıklamasından ötürü gözaltına alındığını bildirdi.
Üç parti yetkilisi daha gözaltına alındı
Cumhurbaşkanı Kays Said'in en büyük siyasi rakibi olarak görülen Gannuşi'nin ardından bugün partinin üç üst düzey ismi daha gözaltına alındı. Reuters'a bilgi veren avukat Monya Buali, gözaltına alınan yetkililerin Muhammed Gumani, Belkacem Hassan ve Muhammed Çınayba olduğunu söyledi.
Partinin üst düzey yetkililerinden Riyad Çaybi, Reuters'a yaptığı açıklamada "Bu, Nahda dahil muhalefet partilerini vurmaya yönelik bir girişim. Bunun, partinin askıya alınması yönünde atılan bir adım olmasından korkuyoruz" dedi.
Tunus'ta Nahda Hareketinin üyesi olan ve şu an cezaevinde bulunan eski Başbakan Ali Laarayed ve eski Adalet Bakanı Nureddin Biri hakkındaki davalar da sürüyor. Bu isimler, terörizm ve devlet kurumlarına karşı kışkırtma suçlarıyla bağlantılı davalarda yargılanıyor. Muhalefet, siyasi olarak gördüğü bu davalara dayanak oluşturan suçlamaların uydurma olduğunu savunuyor. Tunus muhalefeti, Cumhurbaşkanı Said'i ülkedeki demokrasinin altını oymak ve tek adam sistemi kurmaya çalışmakla suçluyor.
Parlamento lağvedilmişti
Tunus'ta polis geçtiğimiz aylarda da 2021 yılında parlamentoyu lağveden ve geçen yıl düzenlenen referandumla yetkilerini artıran Said'i 'darbe' ile suçlayan siyasi figürleri gözaltına almıştı.
Tunus'ta muhalefet partilerinin büyük bölümü, Said'in geçen aralık ayında aldığı erken seçim kararıyla sandığa gidilmesinin ardından oluşturulan ve yetkileri sınırlı olan parlamentonun meşruiyetini kabul etmiyor. Said ise atılan adımların, Tunus'u yıllardır süren krizden çıkarmak için şart olduğunu savunuyor.
Gannuşi son bir yıl içinde Nahda Hareketi'nin cihatçıların Suriye'ye gitmesine yardımcı olduğuna dair iddialar ve kara para aklama suçlamalarıyla bağlantılı olarak birçok defa ifade vermişti. Bu iddialar hem Gannuşi hem de partisince yalanlanmıştı.
Doksanlı yıllarda sürgünde olan 81 yaşındaki Gannuşi, 2011'deki devrim sırasında Tunus'a dönmüştü. Tunus, Arap Baharı'nın demokratik açıdan tek başarı hikâyesi olarak görülüyordu.
Nahda Hareketi kimlerden oluşuyor?
"İslami Hareket" olarak da bilinen grup, Raşid Gannuşi ve Abdülfettah Muru tarafından 1981'de "İslami Eğilim Hareketi", parti olarak 1981 yılında kurulmuştur. Ekonomik kaynakların daha adil dağıtımı, çok partili demokrasinin kurulması ve günlük yaşama dindarlığın daha fazla girmesini savunmuş; bu amaçlara ulaşmak için de şiddet içermeyen yolların aranmasını önermiştir. 1984'ten sonra parti aleni olanların yanı sıra faaliyetlerini gizli olarak da sürdürebilmek için yeniden yapılandırılmıştır. Yasal olarak tanınmak için, 1989 yılında bugünkü adını almıştır. Ancak 1989 yılındaki seçimlere girmesi yasaklansa da kimi bağımsız adaylar aracılığı ile seçimlere katılmıştır.
İki yıl sonra ise Nahda’nın 25 bin destekçisi tutuklanarak cezaevine konulur. Bunun üzerine Nahda taraftarları iktidar partisinin merkezine saldırır ve bunun sonucunda 1 kişi yaşamını yitirir.
Parti 1 Mart 2011'de yasal statüsünü kazanmıştır.