Seçimlerden sonra siyasetteki ağırlığını iyice arttırmaya çalışan ve CHP’de, ‘değişim’ diyerek CHP liderliğini hedeflediği belirtilen Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı(İBB) da bırakmak istemediğinden, AKP’nin ilk dönemindeki gibi, yerine bakacak birini aradığı belirtiliyor. O dönem Tayyip Erdoğan’ın yerine Abdullah Gül bakmıştı.

EDİTÖRDEN / AJANS65 TV

14 Mayıs seçimleri öncesinden ismi sıklıkla cumhurbaşkanlığı adaylığı için zikredilen, ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun onay vermemesi ve kendisinin aday olması sonrasında bu kez de cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevi kendisine teklif edilen  İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim sürecine aktif olarak katılmıştı. Seçimlerin kaybedilmesi ve beklenilen başarının elde edilememesi sonrasında yine sahneye çıkan ve CHP’yi değişime zorlayan İmamoğlu’nun, yeni bir parti kurup kurmayacağı da yürütülen tartışmalar arasında.

Konuyu köşe yazısına taşıyan Gazeteci İsmail Saymaz, Kılıçdaroğlu-İmamoğlu görüşmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Saymaz, ikili arasındaki görüşmeye ilişkin şunu aktarıyor:

“Baba-oğul arasındaki ikinci görüşme 4 Haziran'da gerçekleşmişti. İmamoğlu, ‘Genel başkanlık da dahil değişim şart. Bu değişime önderlik edebilirim. Olumlu sonuç vermesi için kamuoyuna sizin duyurmanız isabetli olur’ dedi.

Kılıçdaroğlu, ‘Koltuğa yapışacak biri değilim’ diye yanıt verdi.

İmamoğlu da ‘Sizden her zaman yararlanmak isteriz. Ombudsmanımız olabilirsiniz’ diye ekledi.

Görüşme olumlu bitmişti ancak…

Kılıçdaroğlu ertesi gün MYK'sına İmamoğlu'na yakın Gökhan Zeybek ve Özgür Karabat'ı almadı.

İpler koptu.

Hiçbir iletişim kurulmadı.

Ta ki Kılıçdaroğlu, 9 Haziran'da SZC TV'ye çıkıp sorularımızı yanıtlayana kadar. CHP lideri o yayında İmamoğlu'nun İBB'de kalması gerektiğini söyledi.”

Yaptığı açıklamalarda CHP Genel Başkanlığını bırakma niyetinde olmadığı anlaşılan Kılıçdaroğlu’na, İmamoğlu yeniden mesaj yolladı. Daha planlı ve komplike bir tarz esas alan İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na, “Medya yoluyla değil, yüz yüze konuşalım” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun yanıtı gecikmedi ve “Görüşebiliriz” karşılığını verdi.

Sonrasında Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu Ahlatlıbel’de tekrardan buluştular. Görüşme yaklaşık bir buçuk saat sürdü.

Saymaz görüşmeyi şu şekilde aktarıyor:

“İddiaya göre İmamoğlu, değişime ilişkin önerilerini tekrarladı.

Kılıçdaroğlu, ‘Çalışma yapın, getirin’ dedi.

İmamoğlu çalışmasını tamamladıktan sonra önümüzdeki hafta bir daha görüşecekler.

Şimdilik herkes kendi pozisyonunu koruyor.”

Kılıçdaroğlu’nun ikili görüşmelere ilişkin fikirleri aktarılsa da ekibi ile birlikte Genel Başkanlığı bırakmaya pek de yanaşmadıkları görülüyor.

Öte taraftan özellikle CHP içerisinde bulunan ulusalcı çizgi, Kılıçdaroğlu’nu istifaya zorluyor. Daha çok gazeteciler üzerinden yürütülen bu süreç sonrasında Kılıçdaroğlu’nun, “Kalemini satanlar” açıklaması sonrasında üç gazeteci buna cevap vermişti. Özellikle Fatih Portakal’da somutlaşan Kılıçdaroğlu karşıtlığı zaman zaman hakarete varabiliyor.

İMAMOĞLU KARARLILIĞINI KORUMAYA DEVAM EDİYOR

Tartışmalar karşılıklı devam ederken, Kılıçdaroğlu genel başkanlığı bırakmak istemiyor, İmamoğlu da ‘değişim’ diyerek CHP’nin başına geçmek istiyor. Karşılıklı yoklamalar devam ederken, iki isim de “yapıcı pozisyon”nunu koruyarak “hizipçi” damgasını yemek istemiyor!

Köşesinde konuya ilişkin değerlendirmeler yapmaya devam eden Saymaz İmamoğlu’na ilişkin şu çarpıcı değerlendirmeyi yapıyor:

ABDULLAH GÜL FORMÜLÜ

“İmamoğlu, CHP liderliği için de olsa istifa ederek, İBB'yi kendi elleriyle AK Parti'ye teslim etmek istemiyor.

İstanbul'un ‘değişim' için kalkış noktası olduğunu biliyor.

CHP'den ayrılmayı, başka partiye geçmeyi ve yeni parti kurmayı aklından geçirmiyor.

O halde?

İmamoğlu ve ekibi farklı senaryolar üzerinde duruyor.

Bir senaryoya göre ‘değişimi' kadro hareketi olarak tasarlıyor. Liderliği İmamoğlu yaparken, CHP'nin genel başkanlığını başka isim üstlenebilir.

Bu senaryo AK Parti'nin kuruluşundaki Erdoğan- Gül formülünü andırıyor. Ancak İmamoğlu'nun Gül'ü kim olacak, o belli değil.

Özgür Özel mi dediniz?

Hiç sanmıyorum.

ÖZEL VE İMAMOĞLU

Lider adayları arasında adı geçen Özel, İmamoğlu'nun araladığı değişim kapısından girdi.

Özel'in yalnız olmadığını, Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın onunla hareket ettiğini biliyorum. Grup başkanlığına getirilmesiyle bugün en kudretli isim haline geldi, Özel.

Kuşkusuz, doğal lider adayı.

Ancak ‘Kaybeden takımda santrafor olmak yerine kazanan takımda her mevkide oynarım’ sözünü boşuna söylemedi.

Özel, şartlar gerektirdiğinde, İmamoğlu ile hareket edebileceğini düşündürüyor.

İmamoğlu, sözünü ettiği kadroya partinin ‘ana damarını' temsil eden Özel'i alır; aksayan ‘sol' mevkisini ‘Değişim İçin Biz’ grubu lideri İlhan Cihaner ile takviye ederse, eli güçlenecektir.

SALICI SUSKUN

Bu arada CHP'de üçüncü bir ağırlık merkezi daha var ki henüz konuşmuyor.

Onlar ise Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, MYK üyeleri Zeynel Emre ve Gökçe Gökçen'den oluşuyor.

Adı liderlik için anılan Salıcı'yı aradım.

Yorum yapmak istemedi.

Salıcı ve arkadaşları, Kılıçdaroğlu'ndan yana duruyor.”

Editör: İdris YILMAZ