‘İlk öpücük’te yeni tespitler

Abone Ol

Öpüşmenin kökenine ilişkin yapılan araştırmalarda yeni verilere ulaşıldı. Yapılan yeni bir araştırma, öpüşmenin kökenlerinin bundan 4 bin 500 yıl öncesine dayandığını gösterdi. Daha önceki araştırmalar, 3 bin 500 yıl öncesine işaret ediyordu.

AJANS65 TV - İlk öpüşmeye ilişkin yeni veriler elde edildi. Oxford Üniversitesi ve Kopenhag Üniversitesi'nden akademisyenler tarafından yürütülen yeni bir araştırma, öpüşmenin antik Orta Doğu'da, düşünülenden en az bin yıl önce kültürel bir uygulama olduğunu ortaya çıkardı.

Daha önce yapılan çalışmalar, insanların dudaktan öpüştüğüne dair ilk kanıtların özellikle Güney Asya'da yaklaşık 3 bin 500 yıl önce başladığını ileri sürüyordu. Bu yeni araştırmaya göre ise öpüşmenin kökenleri bundan 4 bin 500 yıl öncesine dayanıyor.

'ROMANTİK YAKINLIĞIN BİR PARÇASI OLARAK ALGILANIYORDU'

Euronews'ün aktardığına göre, araştırmacılar Dr. Troels Pank Arbøll ve Dr. Sophie Lund Rasmussen, en eski Mezopotamya toplumlarına ait çeşitli yazılı kaynaklara dayanarak, öpüşmenin 4 bin 500 yıl önce Orta Doğu'da zaten köklü bir uygulama olduğunu ortaya koydu.

Dr. Arbøll, "Eski Mezopotamya'da, bugün Irak ve Suriye sınırları içinde kalan Fırat ve Dicle nehirleri arasında yaşayan ilk insan kültürlerinde insanlar kil tabletler üzerine yazmak için çivi yazısı kullanıyorlardı. Bu kil tabletlerin binlercesi korunmuş ve öpüşmenin eski çağlarda romantik yakınlığın bir parçası olarak algılandığını, tıpkı arkadaşlıkların ve aile ilişkilerinin bir parçası olabildiğini açıkça gösteriyor" dedi.

Daha önce yapılan çalışmalar, insanların dudaktan öpüştüğüne dair ilk kanıtların özellikle Güney Asya'da yaklaşık 3 bin 500 yıl önce başladığını öne sürüyordu. Hatta, bunun öpüşmeyle geçen herpes simpleks virüsünün (uçuk) yayılmasını da hızlandırdığı düşünülüyordu.

'ÖPÜŞMENİN ETKİSİ MUHTEMELEN NİSPETEN SABİT OLURDU'

 Araştırma ekibi, ayrıca sosyal ve cinsel öneminin yanı sıra öpüşme eyleminin istemeden de olsa mikroorganizmaların bulaşmasını kolaylaştırarak virüslerin insanlar arasında potansiyel olarak yayılmasına yol açmış olabileceğini ifade etti. Dr. Rasmussen, "Eğer öpüşmek çeşitli eski toplumlarda yaygın ve köklü bir uygulama olsaydı, patojen bulaşması açısından öpüşmenin etkisi muhtemelen nispeten sabit olurdu" açıklamasında bulundu.

Öte yandan, araştırmacılar, öpüşmenin belirli patojenlerin yayılması için ani bir biyolojik tetikleyici görevi gördüğü fikrine şüpheyle yaklaştı. Bazı araştırmacıların öpüşmenin başlamasıyla hızlanmış olabileceğini öne sürdüğü herpes simpleks virüsünün yayılmasını ise buna en iyi örnek olarak gösterdiler.