İliç Doğa ve Çevre Platformu Doğa Severleri Sahiplenmeye Davet Etti

Abone Ol

Erzincan İliç’teki maden alanını üç kat artırmak isteyen Anagold Şirketi ile yerli ortağı Çalık Holding’in bu talebinin mahkemece reddedilmesi için tüm doğa severleri 30 Kasım’da Erzincan İdare Mahkemesi önüne davet etti. Sosyal Medya hesaplarından yapılan açıklamada, “66 milyon ton siyanürü buharlaştırıp atmosfere verecek olan, doğamızı sağlığımızı hiçe sayan bu kapasite artışını istemiyoruz!” ifadelerine yer verildi.

Ajans65 Haber Merkezi - Doğada yarattığı tahribat ile gündeme gelen Erzincan İliç’teki altın madenine yönelik tepkiler devam ederken, maden şirketi, maden alanının genişletilmesi talebinde bulundu. Bunun üzerine harekete geçen İliç Doğa ve Çevre Platformu, sosyal medya platformu Twitter’de yazılı bir açıklama yayımlayarak tüm doğa severlere dayanışma çağrısında bulundu. Yazılı olarak yapılan açıklamada, “Türkiye’nin ikinci en büyük altın madeni olan Erzincan İliç'de faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeni alanı 3 kat daha genişletilmek isteniyor. 66 milyon ton siyanürü buharlaştırıp atmosfere verecek olan, doğamızı sağlığımızı hiçe sayan bu kapasite artışını istemiyoruz” denildi.

‘Coğrafyamızı yaşanmaz hale getirdi’

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Altın Madeni 2010 yılından beri Kanadalı Anagold Şirketi ve Yerli ortağı Çalık Holding ile beraber yürütülen vahşi altın madenciliği faaliyetleri kadim coğrafyamızı yaşanmaz hale getirmiştir. Basra Körfezi'ne kadar etkisi olabilecek bir alanı tehdit etmektedir! Karadeniz'deki tüm kıyıyı etkisi altına alan ve kazanın üzerinden yıllar geçmesine rağmen etkilerinin devam ettiği, kanser oranlarının artışına sebep olan Çernobilin ikinci versiyonu İliç'te yaşanan siyanür kazaları ve aktif siyanür kullanımı ile İliç'te de yaşanacaktır!”

‘Kaz Dağlarındaki maden sahasının üç katı büyüklükte’

Açıklamada Çöpler, Kazdağları’ndaki 350 bin ağacın katledildiği maden sahasından üç katı büyüklüğünde olduğuna dikkat çekilerek, “bin 746,52 hektar gibi büyük bir alanı kaplayan Çöpler Altın Madeni Kompleksi, Ekim 2021'de onaylanan ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporu ile ikinci kez kapasite artırımı izni aldı” denilerek şu ifadelere yer verildi: “TMMOB’un ÇED kararının iptali davasının yarın 30 Kasım saat 10.30'da da bu iptal davasının duruşması Erzincan İdari Mahkemesi'nde görülecek. Doğa ve yaşam savunucuları olarak kararın iptal edilmesini ve kapasite artışının asla gerçekleşmemesini istiyoruz! Anagold'un Ankara Merkez ofisi ve ortağı Çalık grubunun İstanbul binalarında saat 10.30'da Çed kararının iptal edilmesi ve kapasite artışının gerçekleşmemesini muhataplarına haykırmak için tüm doğa ve yaşam savunucularını şirket binaları önünde toplanmaya davet ediyoruz!”

Siyanür sızıntısı ile gündeme gelmişti

Erzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni'ni işleten Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş., maden sahasında siyanür sızıntısı ile gündeme gelmiş, firma yetkilileri de bunu doğrulamış, akabinde bir de açıklamada bulurarak, sızıntı miktarının 8 kg olduğu belirtilmiş, bölgenin hemen temizlendiği belirtilmişti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise, altın madeninin faaliyetinin durdurulduğunu duyurmuştu. Bakanlıkça yapılan açıklamada şöyle denilmişti: "çevresel iyileştirme çalışmalarının tamamlandığı tespit edilene kadar tesisin çalışmasına izin verilmeyeceği."

Suç duyurusunda bulunulmuştu

Sızıntıyı kamuoyu ile paylaşan Erzincan sakini Sedat Cezayirlioğlu, olayın ardından İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'na Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileriyle Çevre Denetimi Daire Başkanı Barış Ecevit Akgün hakkında "görevi kötüye kullanma, suç delillerini gizleme, değiştirme ve yok etme, temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak üzere yarar sağlama, çevrenin kasten kirletilmesi"; Anagold Madencilik A.Ş. Yönetim Kurulu üyeleri hakkında "çevrenin kirletilmesi, içme suyuna zehirli madde katma, temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak üzere yarar sağlama" suçlamalarıyla ayrı ayrı suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusu dilekçesinde, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri su akışının olduğu dereyi kasten kuru dere olarak göstermek suretiyle TCK 281. madde 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçunu işlemişlerdir. Böylece sudan analiz yapılmasını ve su alıcı ortamındaki siyanür ve diğer zehirli maddelerin ortaya çıkmasını engellemeye çalışan kamu görevlileri suç delillerini gizledikleri gibi, görevi kötüye kullanma suçu da işlemişlerdir" ifadelerine yer verilmişti.