Manşet

Hatimoğulları: Kaybettirme Siyaseti Yeterli Değil, Birlikte Yönetmeye Talibiz

Abone Ol

Partisinin Mart 2023 yerel seçimleri stratejisine dair konuşan HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Sadece kaybettirme üzerine kurulacak bir siyaset bizim için yeterli olmayacaktır. Birlikte yönetmeye talibiz” dedi.

AJANS65 TV - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Kadın Meclisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkezi’nde toplandı. Toplantıya çok sayıda kadın katıldı. HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, toplantı öncesi güncel gelişmelere dair açıklamalarda bulundu. Hatimoğulları, bir süre önce gerçekleşen büyük kongrede emeği geçenlere ve önceki dönem görev yapan tüm kadın siyasetçilere teşekkür etti.   

KÜRT VE FİLİSTİN SORUNLARI

Hatimoğulları, Gazze'ye dönük saldırılar sürerken, Kuzey ve Doğu Suriye'nin de bombalandığını söyledi. Hatimoğulları, şunları söyledi: "Rojava’da elektrik santralleri, hastaneler, yakıt istasyonları, okullar yani bütün sivil alanlar bombalanıyordu. 5 milyon insan hedeflenmiştir bu sivil saldırıların içerisinde. İsrail, Gazze’de yaşayan Filistinlileri, Mısır kabul etmezse şayet  necef çöllerine sürmek istiyor. Türkiye'deki iktidar buna karşı çıkarken, aynısını Efrin’de gerçekleştirdi. Efrin’e kara harekatı düzenleyerek, Efrin’de yaşayan Kürt halkı ve diğer halkı Efrin’den sürüp orada büyük demografik değişimi üzerinde çalıştılar. Şimdi bu projeyi bütün Rojava üzerinden sürmek istiyorlar. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Ortadoğu'nun kaynayan  2 temel  yarası var; biri Kürt sorunu biri Filistin sorunu. Bu iki sorun ulus devlet anlayışının dışında demokratik bir zeminde çözülmediği sürece, çözümlü demokratik konfederal bir yönetimle çözülmediği müddetçe ne yazık ki bölgenin rahat bir nefes almaya imkan yoktur.  

TÜRKİYE SURİYE'DEN ÇEKİLMELİ

İsrail’in Filistin saldırılarını acilen durdurması lazım. Türkiye’deki iktidarın emriyle Rojava toprakları üzerindeki saldırıları derhal durdurulmalı. Türkiye’nin bütün silahlı unsurları Suriye’den derhal çekilmelidir. Türkiye başta olmak üzere Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesinin anahtarı bulunmalı ve dört parça Kürdistan'da Kürt halkının barış adil, eşit ve kardeşçe yaşayabileceği ve bunun anayasal güvence altına alındığı bir süreci inşa etmek durumundayız. Gelin hep birlikte Kürt halkının ve mazlum Filistin halkının yanında daha çok olalım.   

KADINLARIN İRADESİNE KAYYUM

Türkiye’de iktidar kadınların başına savaştan da büyük felaketler örmeye devam ediyor. Kadınların yaşam güvencesi olan, kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında çok önemli olan İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçtiler. Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet ilkesini suç sayarak kadınların iradesine kayyım atadılar. Özellikle Mayıs seçimlerinden sonra kültürel ve ideolojik hegemonyası kurmak konusunda daha kararlı adımlarla ilerleyen bu otoriter ve faşist rejim kadınların günlük hayatlarına müdahale zerre geri adım atmadığı gibi daha da ileri gidiyor. Kadınların yaşam tarzlarına, giyim kuşamlarına, yaşam biçimlerine, kaç çocuk doğuracaklarına kadar müdahale ediliyor. Tıpkı Hitler’in Almanya'da yaptığını şuan burada da bu rejim gerçekleştiriyor.  

Kadının adını yok sayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın temsilcisi Sayın Bakana buradan sesleniyorum; sizin göreviniz kadınların kazanılmış haklarına göz dikmek değildir. Bu hakları korumak ve güçlendirmektir. Kadına yönelik şiddet ve katliamları engelleyecek yasal düzenlemeleri yapmak ve bunları hayata geçirmektir. Kadınların şiddetsiz, sömürüsüz bir toplumda başlarına her an bir şey gelecek kaygısı yaşamadan hayatlarını sürdürebilecek güvenceyi hukuku sağlamaktır sizin göreviniz.   

YEREL SEÇİMLER STRATEJİSİ

Hatimoğulları, konuşmasının devamında yaklaşan yerel seçimlere de değindi. Kayyım atamalarına tepki gösteren Hatimoğulları, partisinin yerel seçimler stratejisine değindi. Hatimoğulları, şunları söyledi: "Bizim bu konuda esas en temel ilkelerimiz var. Bu ilkeler ışığında rol alacağız. En önemlisi belediyelerimizi kayyımlardan geri alacağız. Belediyelerimize yeni belediyeler ekleyeceğiz. 'Batı kentleri ile ilgili yerel seçim stratejimiz 2019 stratejisi gibi devam edecek mi' sorusuna bizim en temel yanıtımız; sadece kaybettirme üzerine kurulacak bir siyaset bizim için yeterli olmayacaktır. Bizler birlikte yönetmeye talibiz. Bizler sadece birileri kaybetsin stratejimizi doğru olmakla beraber bunu daha fazla tartışma yürütmek üzere bir planlama içindeyiz. Bu nedenle Amed, Mardin, Van ve İstanbul’da kadın atölyelerimiz gerçekleşecek. Bu atölyelerimizde nasıl bir yerel yönetim modeli stratejisi izleyeceğimizi hep birlikte kadınlarla kararlaştıracağız. Daha sonra yapacağımız konferansımızda esas stratejimizi belirleyecek ve kamuoyuna gerekli bilgilendirmeyi yapacağız.

SIÇRAMA YAPABİLİRİZ

Bizler 3'üncü Yol'da kadın ittifakını, dayanışmasını büyüterek yeni yaşamı oya gibi sımsıkı bir şekilde ilmek ilmek hep birlikte öreceğiz. Bu konuda ataerkil sisteme karşı verdiğimiz mücadelemiz 5 bin yıldır erkek egemen sistemi karşı mücadelesi bu güne kadar geldi. Türkiye kadın hareketi ve Kürt kadın hareketi el ele vererek, çok güzel deneyimlere imza attılar. Şu anda otoriter rejim omuzlarımızdaki yükü, ayaklarımızdaki prangayı daha da ağırlaştırıyor. 80 askeri cunta döneminin ilk kitlesel çıkışı kadınlar ‘Kadınlar Dayağa Karşı Dayanışmaya’ yürüyüşü Türkiye’de kadın hareketi için her anlamda ileriye bir sıçrama yaşadı, bu karma siyasete örnek olan önemli bir çıkıştı. Kadın mücadele tarihi böyle örneklere çokça tanıklık etmiş. Bu tarihten alacağımız bilinç ve feyzle, otoriter rejimin kitlesel mücadelelerin üzerine serpmiş olduğu toprağı hep birlikten üzerimizden atabiliriz. Bir sıçrama yapabiliriz bunun olanakları mevcut.

SOKAK SOKAK, MAHALLE MAHALLE MÜCADELE

Şimdi dayanışma, örgütlenme ve ileriye sıçramanın zamanı. Başta Kadın Meclisimiz olmak üzere kapı kapı, sokak sokak, mahalle mahalle örgütleneceğiz. 'Evinize gidin sadece yemek yapın, çocuk doğurun' diyen anlayışa karşı yerel örgütlenmelerimize güçlendirmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Bunu yapacağımıza yürekten inanıyorum.”

Hatimoğulları'nın açıklamaları sonrası  toplantı basına kapalı bir biçimde devam etti. (MA)