Genel

Erciş'te Gazetecilerin Açtığı Davayı Savcılık Reddetti

Erciş'te Gazeteciler Yılmaz ve Akbaş'a Saldırı: Yılmaz'a Hapis, Yağar'a İdari Ceza; MLSA İtiraz Edecek

Abone Ol

HABER MERKEZİ

Ajans65- Van Erciş'te, belediyenin sahil yolu projesiyle ilgili haber yapan gazeteciler İdris Yılmaz ve Erhan Akbaş, müteahhit Şahin Yağar'ın saldırısına uğradı. Yılmaz'a darp suçlamasıyla hapis cezası verilirken, Yağar'a ise daha hafif bir ceza uygulandı. Gazeteciler, savcılığın takipsizlik kararına itiraz edecek.

Van Erciş'te 2017 yılında belediyenin sahil yolu projesi üzerine haber yapmak isteyen gazeteciler İdris Yılmaz ve Erhan Akbaş, müteahhit Şahin Yağar ve yakınları tarafından saldırıya uğradı. Bu olay sonrasında açılan davada, gazeteci Yılmaz’a “kasten yaralama” iddiasıyla 4 ay 15 gün hapis cezası verilirken, müteahhit Yağar ise “Kasten yaralama” suçundan 3 bin 800 TL idari para cezası ve 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme ayrıca, Yılmaz’ın kamerasının kırılması ve Akbaş’a hakaret edilmesi nedeniyle Yağar ve yakınları hakkında “mala zarar verme” ve “hakaret” suçlarından da suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

Ancak, bu suç duyuruları ile ilgili Erciş Cumhuriyet Savcılığı, 2024 Ocak ayında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi, bu karar delil yetersizliği gerekçesiyle açıklandı. Gazeteci Yılmaz ve MLSA (Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği) Hukuk Birimi, bu karara itiraz edeceklerini açıkladı. Bu karar, hukukun tarafsızlık ilkesine ve usule aykırı olduğu gerekçesiyle eleştiri konusu oldu. Bu olay, gazetecilerin toplumsal çıkarları savundukları için hem hukuki hem de fiziki saldırılara maruz kaldıkları genel bir durumu yansıtıyor.

Konu ile ilgili açıklamada bulunan Yılmaz şu ifadelere dikkat çekti:

 "Türkiye'de, toplumun yararına olan haberler yapmak bazen gazetecileri yargısal zorluklarla karşı karşıya bırakabiliyor. Çeşitli haberler nedeniyle bazı meslektaşlarımız zor durumlarla karşılaşmıştır. Halen onlarca arkadaşımız cezaevinde sıradan ve basit gerekçelerle yazdıkları haberler nedeniyle tutulmaktadır. Demokratik bir toplumda, gazetecilik, iktidar ve diğer güç odaklarına eleştirel bir bakış açısı sunar. İlgili müteahhit ile ilgili kamuoyunda farklı iddialar yer almaktadır. Ancak yargı süreçlerinde, hukukun genel ilkeleri ve tarafsızlık ön planda olmalıdır. Mahkemede yaşananlar ve sosyal medyadaki ifadelerle ilgili, tüm delillerin adil bir şekilde değerlendirilmesi önemlidir. Kameraların zarar görmesi ve diğer belgelerin dikkate alınmaması konusunda endişelerimiz var. Bu konuyu kamuoyunun vicdanına sunuyoruz."

Bu olayın geçmişine bakıldığında, gazeteciler Yılmaz ve Akbaş, belediye tarafından verilen sahil yolu projesi ihalesinin müteahhitti Yağar’ın belediyeye ait iş makinelerini ve işçilerini kullanıp kullanmadığını araştırmak için 14 Ekim 2017’de Yağar’la görüşmek üzere şantiyeye gitmişlerdi. Ancak Yağar ve yakınları tarafından saldırıya uğrayan gazeteciler, Erciş Devlet Hastanesine giderek tedavi oldular. Bu olayın ardından polis tarafından gözaltına alınan gazeteciler, serbest bırakıldıktan sonra saldırganlar hakkında suç duyurusunda bulundular. Yağar ve yakınları da gazetecilerden şikayetçi oldu. Bu olayın ardından gazeteciler ve saldırganlar arasında karşılıklı suçlamalar ve yargı süreçleri başladı.

Bu durum, gazetecilik mesleğinin zorluklarını ve gazetecilerin toplumsal meseleleri araştırırken karşılaşabilecekleri riskleri gözler önüne seriyor. Ayrıca, bu tip olaylarda adaletin sağlanması ve gazetecilerin korunması konusunda daha fazla önlem alınması gerektiğini vurguluyor. Gazetecilere yönelik şiddet ve adaletsizlik, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü gibi temel hakların ihlali anlamına gelmektedir. Bu konudaki gelişmeleri ve ilgili kurumların atacağı adımları takip etmek önem taşıyor.