Gazeteci Dicle Müftüoğlu’nun tutuklu yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Tanık Kerem Gökalp’ın beyanlarının ardından mütalaasını açıklayan savcı, Müftüoğlu’nun tutukluluğunun devamını istedi.
AJANS65 TV - Ankara merkezli soruşturma kapsamında 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu hakkında açılan davanın ikinci duruşması Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Mesleki faaliyetleri nedeniyle 'terör örgütü üyesi olmak' ve 'terör örgütü yöneticiliği' iddialarıyla yargılanan Müftüoğlu, tutuklu bulunduğu Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya bağlandı. Müftüoğlu’nun avukatları da duruşmada hazır bulundu.
DFG, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), DİSK Basın-İş, Türkiye Gazeteciler Derneği (TGS), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) isimlerin yanı sıra çok sayıda gazeteci ile siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi duruşmayı izliyor.
'GAZETECİLİK FAALİYETİM YARGILANIYOR'
Gazeteci Dicle Müftüoğlu, tanık dinledikten sonra konuşacağını söyledi. Tanık hazır edilmediği için savunmasına başlayan Dicle Müftüoğlu, duruşmaya katılanlara teşekkür etti ve "3 Mayıs'tan bu yana 9 aydır tutukluyum, bu davada gazetecilik faaliyetim yargılanıyor" dedi. Müftüoğlu, şunları söyledi:
"Bu tablo basın özgürlüğünü engelyen bir duruma geldi. Bu durum hem gazetecileri hem de halkı mağdur ediyor. Gerçekleri yazdığımız için yargılanıyoruz. Özellikle Kürt gazeteciler üzerinde büyük bir baskı var. Ben de bunlardan biriyim. Tanık ifadeleri asılsız. Tanığın yurt dışında olduğumu söylediği tarihte hastanede tedavi goruyordum. 2017'de Irak'a, oradaki referandumu takip etmek ve haber yapmak için gittim. Bir gazeteci olay nerdeyse, haber nerdeyse oraya gitmekle mükelleftir.
'TANIK BEYANLARI ASILSIZ'
Tanık ifadesine gerek yok. İnternette arama yapıldığında Mezopotamya Ajansında çalıştığım, haber yaptığım görülecektir. DFG yasal bir dernek. Gazeteciler daha özgür şartlarda haber yapması için DFG’yi kurduk. Bu tüzükte de var.”
Gazetecilik yaptığını vurgulayan Müftüoğlu, “Bunlar örgütsel faaliyet değil, hepsi legal. Kamuoyuna açık. Tanık beyanları asılsız. İddianamede meslektaşlarımla ve haber kaynakları görüşme kayıtları yer almış. Gazeteci meslektaşlarımla görüşmek kadar doğal bir şey yok. Bunlar iddianameyi şişirmek için konulmuş” şeklinde konuştu.
'YAPTIĞIM HER HAREKET İDDİANAME SUÇ OLARAK GÖSTERİLMİŞ'
Diyarbakır adliyesine haber takibi için geldiğini söyleyen Müftüoğlu, “Haber kaynağım avukatlarla ortak baz istasyonu bilgilerinin çıkması doğal. Evimden çıkan kitap suç gerekçesi yapılmış. Gazeteciyim, kitap da okuyorum. Yüzlerce kitap arasından seçilen bir kitabın suç olarak gösterilmesi doğru değil. Yaptığım her hareket iddianamede suç olarak gösterilmiş. Öğrenciyken dostlarımın bana gönderdiği burs suç olarak gösterilmiş. Gazeteci meslektaşlarıma gönderdigim telif ücreti suç olarak gösterilmiş. Dokuz aydır tutukluyum ve gazetecilik faaliyetim yargılanıyor. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
SAVCI, TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ
Tanık Kerem Gökalp SEGBİS üzerinden dinlenmeye başlandı. İddianamedeki ifadelerini tekrar eden tanık, Müftüoğlu’nu suçladı Tanığın, KCK basın komitesi faaliyeti kapsamında eğitim aldığı yönündeki suçlamasına karşı çıkan Müftüoğlu, “Bu doğru değil, önceki savunmamda da bunu söyledim” dedi.
Savcı mütalaasında tutukluluk halinin devamını istedi. Müftüoğlu buna karşı, “Ben gazeteciyim herhangi örgütsel faaliyetim yok. 15 yıldır gerçekleri aktarmak için çalıştım. Gazeteciliğin özgür bir ortamda çalışması için mücadele ettim. Bir gazetecinin haberlerinden dolayı yargılanması gazetecilere yönelik tehdittir. Gazetecilik suç değildir. Tahliyemi istiyorum” dedi.(HABER MERKEZİ)