Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023 için halktan destek isteyerek, “2023’te milletten kendi adımıza son kez istediğimiz destekten alacağımız güç ile Türkiye yüzyılı inşasını başlatıp bu kutlu bayrağı gençlere teslim edeceğiz” dedi.
Ajans65 Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun'da Cumhuriyet Meydanı'nda toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, konuşmasında "2023'te milletten kendi adımıza son kez istediğimiz destekten alacağımız güçle Türkiye Yüzyılı inşasını başlatıp bu kutlu bayrağı gençlere teslim edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta açıkladığı ekonomi danışmanı Jeremy Rifkin'e tepki göstererek, "Öyle ithal danışmanlarla yürümedik biz bu yollarda, siz varsınız yeter. Nedir o ithal danışman falan, geç o işleri geç" diye seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsun'un Milli Mücadele'nin ilk adımının şehri, istikbalin de istiklalin de kıymetini en iyi bilen şehir olduğunu belirterek, "Anadolu'daki bin yıllık varlığımızın neredeyse her günü istiklal mücadelesiyle geçmiştir. Bugün de aynı mücadeleyi farklı amaçlarla vermeyi sürdürüyoruz. Ülkemizin yönetimini üstlendiğimiz 20 yıl boyunca da sayısız örneğiyle bu mücadelenin içinde yer aldık” dedi.
‘Altılı Masa'yı hep birlikte çökerteceğiz’
Muhalefete yönelik sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, “Yeri geldi sinsi oyunlarla asırlık yurtlarımızı bizden kopardılar. Yeri geldi kayıplarımızın acısıyla bizi iki büklüm ettiler. Yeri geldi mezhep, yeri geldi köken farklılıkları üzerinden birbirimize düşürdüler. Yeri geldi içimizdeki tetikçilerini üzerimize saldılar. Yeri geldi terör örgütleri üzerinden terbiye edilmeye çalışıldık. Ama biz bunların hiçbirini yutmadık” diyerek, “İnşallah 2023'te artık parlamentomuz gerçek sahipleriyle ihya olacak, inşa olacak. Bu altılı masayı, bunları hep birlikte çökerteceğinize inanıyorum” ifadelerine yer verdi.
Erdoğan şu ifadelere yer verdi:
“Dünyanın dört bir yanına ürettiğimiz aşıları, ilaçları gönderdik. Niye? Çünkü biz veren eldik. Ve ne dedik? 'Veren el, alan elden hayırlıdır.' Küresel emtia ve tedarik krizinde üretim altyapımızın gücünü gördük. Ekonomide küçülmenin konuşulduğu bir dönemde istihdam kapasitemizin gücünü gördük. Enerji krizinde imkanlarımızı en üst seviyede harekete geçirmek için yaptığımız yatırımların gücünü gördük. Velhasıl her krizde, kendi gücümüze dayanarak, yeni fırsatları değerlendirme potansiyelimizi biraz daha ileriye taşıdık. Türkiye Yüzyılı'na işte böyle bir iklimde giriyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı, bunu beraber kuracağız.
2023’te son kez destek istiyoruz
İnşallah 2023'te milletimizden kendi adımıza son defa istediğimiz destekten alacağımız güçle Türkiye Yüzyılı'nın inşasını başlatıp bu kutlu bayrağı gençlerimize teslim edeceğiz. Bizim büyüklerimizden devraldığımız Türkiye ile gençlerimize devredeceğimiz Türkiye arasındaki asırlık farkı akıl ve vicdan sahibi herkes görmektedir.
Öyle ithal danışmanlarla yürümedik biz bu yollarda
Kardeşlerim, yaklaşık yarım asrı bulan siyasi hayatımız neredeyse her gün hangi sıfatla, hangi konumla olursa olsun, hep milletimizin içinde ona hizmet etmekle geçti. Bu kardeşiniz 50 yıldır siyasetin içinde 50 yıldır sadece halkıyla beraber yürüdü, halkıyla beraber yattı, kalktı ve dört bir yanını ülkemizin dolaştık. Buralara böyle geldik. Biz milletimize karşı daima hasbi olduk, hesabi olmadık. Hep milletimizin diliyle konuştuk. Milletimizin sevinciyle sevindik. Milletimizin öfkesiyle öfkelendik. Ve üstat ne diyor? 'Ey düşmanım. Sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın.' Öyle ithal danışmanlarla yürümedik biz bu yollarda. Siz varsınız yeter. Nedir o ithal danışmanlar filan falan. Geç o işleri geç. Gözümüzle, kalbimizle hep milletimize baktık. Hamdolsun geçtiğimiz tüm imkanları, istikametimizi bozmadan vermeyi başardık.
Bunca yıldır ülkeyi yöneten bir kişinin eksikleri de hataları da olabilir
İnsan, nisyan ile maluldür. Bunca yıldır ülkeyi yöneten bir kişinin elbette eksikleri de hatta hataları da olabilir. Eski Türkiye'nin en büyük sorunu, milletin yetki verdiklerinden ülkeye ve millete vermedikleri hizmetlerin hesabının sorulmamasıydı. Biz bu muhasebeyi kimseye bırakmadan, kendi kendimize yapıyoruz. Ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleri vazifemizin gereği olarak görüyoruz. Bununla kalmıyor, söz verip de yapamadıklarımızın, yapmamız gerekip de henüz başaramadıklarımızın peşinden koşuyoruz.”