Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 'halktan kendi adına son kez destek istediği' açıklamasını detaylandırarak, 'üçüncü kez aday olamayacağını ancak siyasetten de çekilmeyeceğini' söyledi.
Ajans65 Haber Merkezi - Erdoğan, Türkmenistan dönüşü uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayarak, “Samsun'da 2023'te milletimizden kendi adımıza son defa istediğimiz destekten alacağımız güçle Türkiye Yüzyılı'nın inşasını başlatıp bu kutlu bayrağı gençlere teslim edeceğiz' dediniz. Bu, siyaset serüveninizde ne anlam taşıyor?” sorusu üzerine, şu ifadeleri kullandı:
‘Tayip Erdoğan’ın siyaseten çekilmesi anlamına gelmez’
"Şu anda cumhurbaşkanı adayı olarak iki kez seçime girme, aday olma şansınız var. Üçüncü kez böyle bir şans yok. Dolayısıyla tabii AK Parti'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde artık işin içinden çekilmesi anlamına gelmez ve Tayyip Erdoğan'ın da siyasetten çekilmesi anlamına gelmez. Öncelikle biz bu seçimde Cumhur İttifakı olarak adayız, şu anda çalışıyoruz. Milletimizin teveccühünün olması halinde cumhurbaşkanı olarak görevimize inşallah devam edeceğiz. Parlamentoda da ciddi bir desteği milletimizden almamız halinde parlamentoda da güçlü bir görüntüyle inşallah bundan sonraki 5 seneyi de başarılı bir şekilde sürdüreceğiz. Gerek altyapı gerek üstyapıda bugüne kadar 20 yılda ne gibi başarılar ortaya koyduysak, bundan sonra da aynı başarıları inşallah devam ettireceğiz."
‘Ben bu partiden ayrılır mıyım?’
Euronews’te yer alan haberde Erdoğan, "'Bir sonraki dönem için Cumhurbaşkanı adayı olamam ama bu siyaseti bırakacağım anlamına gelmez' dediniz. Siyaseti bırakmadığınız zaman neler yapacaksınız?" sorusuna, "AK Partiliyim. Ben bu partimden ayrılır mıyım? Ben kurmuşum bu partiyi. Bu arkadaşlarımı yalnız bırakmam mümkün mü? Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey AK Parti'yi söylüyor." cevabını verdi.
'Suriye ile üçlü görüşme teklifine Putin sıcak baktı'
"Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiniz. Orada Suriye başlığı adı altında Soçi Mutabakatı'nı hatırlattınız. Sonrasında Putin'in Orta Doğu Temsilcisi, 'Türkiye ile görüşmeler devam edecek' dedi ve 'Bir kara operasyonu yapılmaması yönünde ikna çalışmalarımızı sürdüreceğiz' ifadesini kullandı. Siz de 'Birlikte karar ve uygulama noktasında destek istedik.' dediniz. Bu kapsamda acaba ortak bir operasyon veya ortak bir çalışma mekanizması mı söz konusu olacak? Nedir bu birlikte karar ve uygulama?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Burada, her ikisinde de şu anda belki gündemde olmayan ama daha sonra gelişmelerle gündeme gelebilecek birçok başlık söz konusu. Ama dikkat ederseniz bir şeyi daha açıkladım. O da şu, biz, şu an itibarıyla Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz. Bunun için de önce istihbarat örgütlerimiz bir araya gelsin, ardından savunma bakanlarımız bir araya gelsin, daha sonra dışişleri bakanlarımız bir araya gelsin. Onların yaptığı görüşmelerden sonra da biz liderler olarak bir araya gelelim. Bunu da Sayın Putin'e teklif ettim. O da buna olumlu baktı. Böylece bir dizi görüşmeler zincirini başlatmış olacağız. Süratle adım atılması gereken bir diğer konu daha var. O da nedir? Terör örgütleri Suriye'de, özellikle Suriye'nin kuzeyinde rahat durmuyorlar. Zaman zaman ülkemizi oradan tehdit, tahrik ediyorlar, her şeyi yapıyorlar. Bizim de Soçi Mutabakatı olsun, Astana olsun buralarda verilmiş kararımız var. Nedir bu karar? Sınırımızdan 30 kilometre güneyde biz rahatsız edildiğimiz zaman bu bizim güvenlik koridorumuzdur. Bu güvenlik koridorunda biz her türlü adımı atarız."
Bunun yeni bir şey olmadığını, Astana'da da gündemde olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Daha sonra Soçi'de de görüştük, konuştuk. Yapılan iş bu. Kaldı ki bizim Suriye'de Rusya'yla olan koordinasyonumuz da yeni değil. Suriye'de bir de koalisyon güçleri olayı var. Bu koalisyon güçlerinin içinde kim var? Başta Amerika var. Yanında Fransası, Almanyası, İngilteresi var. Bütün bunların olduğu bir coğrafyada biz, ülkemizin güvenliği için tedbirlerimizi alıyoruz." dedi.
'Borrel muhatabım değil'
"AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 'Türkiye'nin Avrupa Birliği üyesi ülkeler gibi Rusya'ya karşı yaptırımlara uyması' yönünde konuştu. Nasıl değerlendiriyorsunuz? Avrupa Birliği'ndeki liderler arasında, muhataplarınız arasında Rusya-Ukrayna politikası konusunda kendi politikanıza nispetle en yakın hangi lideri buluyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, "Borrell'yi muhatap olarak almıyorum. O, olsa olsa Mevlüt Bey'in muhatabı olabilir. Yaptığı açıklama hiç şık değil. Yani bir defa bizim Rusya'yla ilişkilerimizi Borrell tayin, tanzim edemez. O, bu konularda böyle bir karar verecek ne kalitededir ne kapasitededir. Çok çirkin bir açıklama." dedi.
Başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti tarafından TBMM'ye sunulan başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifine ilişkin İYİ Parti Genel İdare Kurulu'ndan çıkan "Anayasa değişikliğini ağırlıklı olarak destekleyebiliriz" eğilimi ve Kılıçdaroğlu'nun "Eğer verdiğimiz kanun teklifine aykırı bir şey yoksa, biz de düşünürüz" ifadelerine ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:
"Doğrusu olumlu gelişmeler bekliyorum. Yani olay 336 imzayla gitti ama Meclis'te başta İYİ Parti olmak üzere buraya destekler gelecek diye düşünüyorum. Eğer HDP'den destek gelirse buna da şaşmayın. Oradan da yeşil ışıklar yanıyor. Dolayısıyla CHP'den de gelecektir. Kaldı ki bu anayasa değişikliğinde sadece başörtüsü olayı yok. Aile olayı var. Aile olayı parlamentodaki bütün siyasi partileri ciddi manada ilgilendiriyor. Çünkü bizim için aile kutsalımızdır. Doğrusu ben parlamentoda, kutsalımız olan aileyi dışlayacak bir parti göremiyorum. Şu ana kadar arkadaşlarımızın yaptıkları görüşmelerde de olumlu istikamette beyanlar var. Temennim odur ki Meclis'te bu iş görüşme safhasına geldiğinde inşallah yanılmayız ve buradan olumlu neticeyi de alırız."