Kartal Meydanı’nda düzenlediği miting ile seçim startı veren Emek ve Özgürlük İttifakı, “İktidarı bizler göndereceğiz” mesajı verdi. “Savaşa, yoksulluğa, baskılara dur diyelim. Birlikte değiştirelim” şiarıyla gerçekleştirilen miting, on binlerce kişi katıldı.
HDP’nin temel bileşeni olduğu “Emek ve Özgürlük İttifakı” İstanbul Kartal Meydanı’nda gerçekleştirdiği miting ile seçim startı verdi. İttifak temsilcilerinin hazır bulunduğu mitinge onbinlerce kişinin katıldığı belirtildi.
TÖP: İktidarı göndermeye söz veriyoruz
Mezopotamya Ajans’ta yer alan haberde, mitingde ilk konuşmayı Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Juliana Gözen yaptı. Gözen, 15 Ocak 2023 tarihini kimsenin unutmayacağını söyleyerek, “Bu tarih Türk halkıyla Kürt halkının kendi seçeneğini yarattığı tarih olarak kayıtlara düşecek. İşçilerin insanca çalışabildiği, onurlu bir yaşam sürebildiği günlere bir adım daha atıyoruz” dedi. İktidara yönelik sert açıklamalarda da bulunan Gözen, “yargılanacağı günler yakın diye korkuyorlar, korksunlar, korkmakta haklılar. Çünkü her birinden tek tek hesap soracağız. Bizden çaldıkları ne varsa geri alacağız. Bizden çaldıkları hayatları hakları geri alacağız. Söz bitti artık kardeşler, saflar netleşti. Dibine kadar suça batmış bu faşist iktidar kendi koltuğunu korumak pahasına halka savaş açmış” ifadelerine yer verdi.
‘Savaşı bırak Kürt halkı ile barış’
Göze’den sonra konuşan Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, iktidarın Kürt halkına savaş açtığını söyledi. Öztürk, "Bu ülkede bir Kürt meselesi var. Gelin bunu çözün dedik. Onlar gittiler ne yaptılar, Diyarbakır’da, Mardin’de, Şırnak’ta, Van’da ne yaptılar? Ne yaptılar, Selahattin Demirtaş’ı dört duvar arasına koydular. Bunu kabul eder miyiz biz? Kabul etmeyiz. 'Suriye sınırını geçeceğiz' dediler, 'Irak sınırını geçeceğiz' dediler. 'Bir gece ansızın geleceğiz' dediler. Savaşları bırak, Kürt halkıyla barış” dedi.
'Son gülen iyi güler'
Halkın yoksulluğa ve sefalete karşı yaşam mücadelesi verdiğini belirten Öztürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomik kriz altında her geçen gün ezilen emekçilere “müjde” diye açıkladığı ücret zamlarına değindi. Öztürk, "Bu arada, işçi ücretleri açıklandı, Erdoğan açıklarken ‘bizim sırtımızda yumurta küfesi var’ dedi. Sarayda kameralara bakarak gülümsedi. Soruyorum burada, Erdoğan kimin için gülümsedin. 5’li çete için mi gülümsedin, yoksa vicdansız hükümetin için mi gülümsedin. Erdoğan sakın unutma, orada güldün ama son gülen iyi güler. Halk, bu işin sonunda çok iyi gülecek. Birleşiyoruz, kuvvetleniyoruz, birleşen bir halkı asla hiçbir kuvvet yenemez. Halkımız burada, korkmadı, yenilmedi. Seni yeneceğiz AKP, seni göndereceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakı seni gönderecek” şeklinde konuştu.
Akdeniz: Gelin birleşelim
Öztürk’ten sonra Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz konuştu. Akdeniz şöyle konuştu: "HDP’ye atanan kayyımlar neyse İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne uygulanmak istenen aynı şeydir. Emek ve Özgürlük ittifakı olmadan, Diyarbakır’ı yanınıza almadan, İstanbul'da bu ablukayı dağıtamayız. Gelin birleşelim, bu ülkeyi birlikte özgürleştirelim. Tek adam yönetimini, çete, mafya düzenini bizler göndereceğiz. Halk gönderecek, halk birden büyüktür. Burada dipten gelen bir dalga var. Bu dalgaya kulak verin. Grev yasağını dinlemediler işçiler, Erdoğan’ın kararını dinlemediler ve kazandılar. EYT’liler uzun süre mücadele ettiler ve kazandılar. Adana’da saya işçileri, Amed’te fırın işçileri, gıda sektöründeki işçiler ayakta. Birleşe, birleşe geliyoruz.”
Buldan: Seçimlere damga vuracağız
Sonrasında konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuştu. Buldan şu konuşmayı yaptı:
“Bugün savaşa karşı yoksulluğa karşı baskılara dur demek için buradayız. Tecrit politikalarına, savaş politikalarına, siyasi irade gaspına, kayyım rejimine dur demek için buradayız. Evet bugün kadınların ve gençlerin özgürlüğü için buradayız ama aynı zamanda jin jiyan azadî demek için buradayız. Doğa talanına, yaşam talanına, hukuk talanına dur demek için buradayız sevgili arkadaşlarım. Demokrasinin şehri güzel İstanbul’u karanlığın merkezi yapmaya çalışan AKP-MHP rejimine karşı, dur demek için buradayız. Bugün Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ilk mitingini İstanbul’da gerçekleştiriyoruz. Bu daha başlangıç sevgili arkadaşlarımız. Herkes 82 milyon bu havayı hissedecek, bu rüzgarı hissedecek bu havayı soluyacak ve seçimlerde İstanbul bir kez daha kendisini ispat edecek. Bundan hiç kimsenin kaygısı ve kuşkusu olmasın. Çünkü asıl hikaye bizim hikayemizdir. 7 Haziran’da başlayan bir başarı hikayemiz var. Bu başarı hikayesini şimdi ülkeyi yönetme hikayesine çevireceğiz. Halklarımızla birlikte, dostlarımızla, bileşenlerimizle, ittifaklarımızla birlikte seçimlere damgamızı vuracağız sevgili arkadaşlarım.
‘Seçimlerin startını veriyoruz’
Bizim mücadelemiz İstanbul kadar büyüktür, İstanbul kadar kararlıdır. Bunun için diyoruz ki bizim ittifakımız İstanbul kadar güzeldir, İstanbul’un bahçesidir. Hepimiz bu ittifak hayırlı uğurlu olsun. Sevgili arkadaşlarım İstanbul demek elbete ki Türkiye demek. Seçimlerde İstanbul’da kazandık mı Türkiye’de de kazandık demektir. Çünkü şunu biliyoruz İstanbul Amed’tir, Cizra Botan’dır, Serhat’tır, Akdeniz’dir, Karadeniz’dir, Ege’dir, Çukurova’dır. Yani kısacası İstanbul HDP’dir. Ama şunu da ifade etmek isterim ki bu meydan Mahirlerin, Kemallerin, İboların, Mazlumların, Orhan Doğanların, Berkin Elvanların, Mehmet Sincarların, Musa Anterlerin meydanıdır. İşte bu meydandan yapılacak olan seçimlerin startını verdiğimizi ilan ediyoruz.
‘Kendi cumhurbaşkanımızı belirleyeceğiz’
Elbette ki hedefimiz daha da büyümektir, bu ittifak daha da büyüyecek, daha da genişleyecek ve bu düzeni mutlaka değiştirecek bu ittifak. Bunun için bu seçimler tarihi öneme sahiptir. Yapılacak olan seçimler aydınlık ile karanlık arasında yapılacak olan bir tercih olacaktır. Demokrasi ile faşizm arasında yapılacak olan bir tercih seçimi olacaktır. Aynı zamanda bu seçimler AKP ve MHP ittifakının fişini çekeceğimiz bir seçim olacaktır. Onurlu bir barışın yolunu açacaktır, bu seçimler tecride son verileceğinin, bu seçimler aynı zamanda İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğimiz bir seçim olacaktır. Buradan kadınlara bunun sözünü veriyorum. Ama bir şey daha ifade etmek isterim. İşte şimdiden seçimlere gece demeden, gündüz demeden, 7’den 70’e, Kürdüyle, Türküyle, Alevisiyle Sünnisiyle Ermenisiyle, Süryanisiyle hepimiz her birimiz çalışacağız kazanacağız ve başaracağız. Kazanacağız arkadaşlar başarı bizimdir. Serkeftin hevalno. An azadi, an azadi, an serkeftin. Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum."
Buldan’dan sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Emek ve Özgürlük İttifakı Türkiye halklarının bütün renklerinin bulunduğu bu şehirde kucaklaşmaya geliyor” dedi.
Sancar şu ifadeleri kullandı:
‘İstanbul’u demokrasinin üssü yapacağız’
“Neden İstanbul’dan başladık çünkü bu zulüm ve yıkım iktidarı İstanbul’u faşizmin üssü yapmak istiyor. Türkiye’ye giydirmek istedikleri rejimi burada pişirmek istiyorlar ama biz dedik ki: ‘Hayır, İstanbul faşizme karşı dimdik duracak ve bunu bu meydanda gösterecek’ dedik, İşte gösteriyoruz hep birlikte. ‘İstanbul’u emeğin ve özgürlüğün, demokrasinin üssü yapacağız’ dedik. İşte sözümüzün karşılığı sizin yüreklerinizin gümbür gümbür sesidir. Geliyor Emek ve Özgürlük İttifakı. Bütün baskılara, sömürüye, savaş politikalarına, polis baskınlarına kumpas davalarına rağmen HDP ile birlikte yürüyor Emek ve Özgürlük İttifakı. Büyüyerek geliyor. Bu ülkeyi güzelleştirmeye geliyor, bu iktidarı göndermeye geliyor, bu düzeni değiştirmeye geliyor Emek ve Özgürlük İttifakı.
‘Savaşa karşı barışın ittifakını kuracağız’
Değiştireceğiz bu düzeni ve göndereceğiz bu iktidarı. Bu iktidar ve düzen savaştan ve sömürüden besleniyor, talandan yalandan besleniyor. Biz de diyoruz ki: Hep birlikte savaş oyunlarını bozacağız. Savaşa karşı barışın en güçlü ittifakını kuracağız. Her savaş ve operasyonu aşımızdan, ekmeğimizden çalmak demektir. Savaş politikalarıyla yoksul halkı daha da yoksullaştırıyorlar. Ekmeği, aşı çalıyorlar. Bu ülkenin geleceğini gasp etmek istiyorlar. Bu ülke halkını daha da yoksullaştırıyorlar. İşte biz buna dur diyoruz, savaşa hayır diyoruz. Yaşasın barış ittifakı. ‘Değiştirmeye geliyoruz’ dedik. Burada başlıyoruz. Seçimler var önümüzde seçimlerle birlikte hayatın her alanında mücadeleyi büyüteceğiz. Bu ittifakı genişleterek geleceğin inşasının merkezi gücü haline getireceğiz. Yeni bir başlangıç, demokrasi ve barış emek ve özgürlük üzerine kurulacak yeni bir cumhuriyet, demokratik cumhuriyet için geliyoruz, eşit yurttaşlık için doğanın hakları için, kadın hakları için, gençlerin hakları için geliyoruz. Halklar birleşiyor, inançlar, gençler, kadınlar, birleşiyor. Halkların görkemli mücadelesi bu denizi büyütüyor, gençler önümüzü açıyor. Geliyoruz, değiştirmeye geliyoruz. Savaşa karşı barışı, sömürüye karşı onurlu barışı kurmak için geliyoruz. Yalana karşı hakikati kurmak için geliyoruz. Bu iktidarı göndereceğiz, bu düzeni değiştireceğiz burada olan olmayan bütün yoldaşlarımızla birlikte bu inançla yürüyeceğiz. Kazanacağız, mutlaka kazanacağız kimsenin şüphesi olmasın. Bu güç bu ülkeyi demokrasiye barışa emek ve özgürlüğün olduğu bir geleceğe taşıyacak. Emê bi serkevin, bawer bikin, serkeftin ji bo me. Mutlaka kazanacağız. Hepinizi bu inançla bu kararlılıkla yürekten selamlıyorum.”
Kayaoğlu: Birlikte başaracağız
Sancar’dan sonra Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Sözcüsü Barış Kayaoğlu konuştu. Kayaoğlu, mevcut AKP ve MHP iktidarının, kendisinden olmayan tüm farklılıkları "damgalayıp" ötekileştirdiğini söyledi. Kayaoğlu, "İktidarın faşist politikalarının bir yansıması olarak HDP’nin hazine hesaplarına bloke konuldu. Hep birlikte bu gidişata dur demezsek, bu faşist abluka her geçen gün büyüyecek. Parlamentoda 2023 bütçe görüşmelerinde işçiler emekçilerden alıp zengine verdiler. Savaşa yatırım yaptılar. Bıçağın keskin ucunu dar gelirliye, işçiye, emekçiye ödetmeye çalışıyorlar. Biliyoruz sahip oldukları servet, bizden çaldıklarıdır, işçi ve emekçiden çaldıklarıdır. Bu soygun düzenine, bu zulüm çarkına dur diyeceğiz. Daha adil bir dünyada yaşayabiliriz. İşte Emek ve Özgürlük ittifakı bunun en güzel örneğidir. Daha da önemlisi artık sermaye partileri arasında tercih yapmaya mecbur değiliz. Tüm sorunlarımızı aşabiliriz. Bu yolda birlikte yürüyeceğiz, birlikte başaracağız” şeklinde konuştu.
‘Sermaye partileri arasında tercih yapmaya mecbur değiliz’
Kayaoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Hepinizin bildiği gibi geçen gün iktidarın faşist politikalarını bir yansıması olarak HDP’nin hazine yardıma bloke konuldu. Hep birlikte bu gidişata dur demezsek, birlikte değiştirmek için ısrar etmezsek bu faşist abluka her geçen gün daha da büyüyecek. Hepinizin bildiği gibi parlamentoda 2023 bütçe görüşmelerinde işçiden, emekçiden, yoksuldan alıp zengine verdiler, eğitime bilime istihdama değil savaşa yatırım yaptılar. Bıçağın keskin ucunu emekçiye doğrultup krizin faturasını dar gelirliye, emekçiye ödetmeye çalışıyorlar. İşçiden emekçiden alıp zenginlere veriyorlar. Biz biliyoruz sahip oldukları servet bizden çaldıklarıdır. Onların sahip olduğu servet işçiden emekçiden çalıntıdır. Bu soygun düzenine, bu bezirgan saltanatına, bu zulüm çarkına dur diyeceğiz. Birlikte değiştireceğiz.”