Özellikle 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan seçimlerle büyük bir patlama gerçekleştiren HDP, biranda meclisteki üçüncü parti oldu. Anamuhalefet partisi olma yolunda büyük bir adım atılmıştı. Atılan bu büyük ve önemli adımın temelinde ise kurulan doğru ittifaklar vardı.

Öncesinden de benzer ittifaklar kurulmuşsa da ilk kez bu düzeyde verimli bir ittifak kurulmuştu. Bunu devam ettirerek ana muhalefet olmayı, hatta iktidar alternatifi olmayı hedefleyen HDP, çok sayıda yönelim ile karşı karşıya kalmasına rağmen, ittifakları sürdürmede kararlı bir duruş sergiledi. Zamanla bunu daha da genişleterek, muhalif olan her kesimi ittifaka dahil etmeyi hedefledi.

HDP’nin ittifaklar politikası, özellikle de Türk Solu ile kurulan ittifaklar bir çok kesim tarafından acımasızca eleştirildi. Ancak buna rağmen ittifakta direten HDP, sonunda kapatılma ile karşı karşıya kaldı.

HDP’nin Türkiye’yi demokratikleştirme hamlesinin bir parçası olarak geliştirdiği ittifaklar, zaman zaman kendisini vuran bumerang çubuğuna da dönmedi değil!

Örneğin; 14 Mayıs 2023 seçimlerinde CHP’nin içinde yer aldığı Millet İttifakı’nı destekleme kararı alan DEM PARTİ, kapalı kapılar ardında yapılan gizli protokollerle adeta şoke oldu! Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kapalı kapılar ardında Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile yaptığı gizli protokol, ahlaki sınırları da aşan, ülkeyi AKP-MHP koalisyonunun da gerisine düşüren bir protokol niteliğindeydi. Bu protokoller ile kayyımlar resmileştirmenin de ötesindeydi!

CHP ve dolayısıyla Millet İttifakı adayının desteklenmesi kararı bir nevi ihanet olarak DEM PARTİ’ye geri dönmüştü!

Yapılan bu ittifak DEM PARTİ seçmerleri tarafından büyük eleştirilere sebep oldu ve DEM PARTİ yöneticileri son derece acımasızca eleştirilidi.

DEM PARTİ yöneticilerinin acımasızca eleştirildiği bir diğer ittifak ise Türkiye İşçi Partisi(TİP) ile yapılan ittifak oldu. Başından beri DEM PARTİ seçmenlerinin sert muhalefetine rağmen TİP ile yapılan ittifak, DEM PARTİ seçmeninden hiçbir şekilde destek almamıştı, sonrasında seçmenin haklı olduğu ortaya çıktı.

Ortaya atılan iddialara göre CHP, DEM PARTİ’yi geriletmek için TİP’e para vermiş ve gizliden desteklemişti. Her ne kadar TİP’liler tarafından bu iddia reddidildiyse de kimseyi inandıramadılar.

Özellikle de TİP’lilerin yaptığı kimi açıklamaların basına yansıması ile ipler iyice koptu. Kimi TİP’lilerin vekil olarak meclise taşınması DEM PARTİ seçmeni tarafından hiçbir şekilde hazmedilemedi. Seçmene göre TİP, partilerinin içindeki truva atıydı!

Şimdi yeniden bir ittifak sözkonusu! Ancak bu ittifaka DEM PARTİ dahil değil! DEM PARTİ’nin sırtından kendilerini tanıtan, hayatları boyunca görmedikleri kadar ‘itibar’ sahibi olan, tabiri caizse siyaset yapmayı öğrenen, onların sayesinde meclise girerek vekil olanlar, dikkate alınanlar, şimdi de DEM PARTİ kazanmasın diye ittifak kuruyorlar! Bu gruplar da, Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Emek ve Özgürlük Cephesi (EÖC) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) şeklindedir.

TMMOB İç Mimarlar Odası Van Temsilciliğine Ferdi Özgökçe Atandı TMMOB İç Mimarlar Odası Van Temsilciliğine Ferdi Özgökçe Atandı

Evet, yanlış okumadınız, DEM PARTİ şemsiyesi altında yer alan bu gruplar, Dersim’de DEM PARTİ’ye karşı ittifak kurarak, belediyeyi kazanmasını engellemeye çalışıyorlar! Belki de bu tespitimi abartılı bulabilirsiniz, ancak kesinlikle abartılı değil!

Geride bıraktığımız son bir yıl büyük derslerle doludur! Aynı şekilde her kesin suratına tutulan hakikat gerçeği, kişilerin gerçekliğini net bir şekilde orta yere seriyor! Kendisine solcu-sosyalist diyen birçok kişinin içindeki ırkçı-şövenist canavar, harekete geçmeye başladı! Yani saflar iyice netleşmeye başladı.

Dersim’de yapılan ittifakta bir değişiklik olmazsa, sonraki süreçler ve ittifaklara ilişkin DEM PARTİ’yi zor günler bekliyor! Nitekim seçmenleri, ittifaklar konusunda DEM PARTİ’ye daha ciddi baskılar yapacak ve özellikle ittifaklar konusunda tabiri caizse ensesinde olacak.

Ayrıca DEM PARTİ’nin de ittifaklar anlayışını yeniden gözden geçirmesi gerekecek. Bana kalırsa, Dersim’deki ittifak devam etsin veya etmesin, DEM PARTİ herhalükarda ittifaklar politikasını gözden geçirmek durumundadır.

Çünkü DEM PARTİ seçmeni artık bazı kesimleri sırttaki kambur olarak görüyor ve onlardan kurtulmak için partilerine inanılmaz baskı yapmakta kararlılar. Seçmenlerine rağmen DEM PARTİ yetkililerinin bildikleri ittifak modelinde ısrarlı olmaları da zor gibi görünüyor.

Fakat cin şişeden çıktı, akla kara netleşti! Sosyalist devrimi gerçekleştirmek maksadıyla yüzyılı aşkın bir süredir yola çıkanlar, bir arpa boyu dahi yol alamamışken, azıcık da olsa güç sahibi oldukları anda, en büyük desteği aldıkları yere karşı bayrak açtılar!

Ne deniliyordu; Halkların Kendi Kaderini Tayin Hakkı! Bu gruplar da kendi kaderlerini tayin hakkını kullandılar ve bana kalırsa bu haklarını sonuna kadar desteklemek gerekiyor…

Editör: İdris YILMAZ