Manşet

DEM PARTİ’li Hatimoğulları: Parlamentoda Yeri Olmayanlar Savaş Çığırtkanlığı Yapanlardır

Abone Ol

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin 'DEM Parti'nin Meclis'te yeri yok' sözlerine tepki gösteren Hatimoğulları, "Parlamentoda yeri olmayanlar savaş çığırtkanlığı yapanlardır" dedi.

AJANS65 TV  - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, haftalık Meclis grup toplantısında gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hatimoğulları'nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Öncelikle yaşamını yitiren askerlere Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Acının rengi olmaz ama acının sınıfı vardır. Bizler dilimiz döndüğünce Türkiye ve dünya kamuoyuna bu acının sınıfsal karakterini anlatmaya çalıştık.

Bugün gelen asker cenazelerinin ailelerine dönüp baktığımız zaman, her biri kerpiç evlerde yaşayan, çadırlarda yaşamak zorunda kalan aileler. Yoksul ailelerin çocuklarının askerlik yaptığını ve ölüm haberleri onların aldığını görüyoruz. Saray ve yandaşlarından hiç kimse böylesi haberler almaz, alınmaz.

Deprem sonrasında çadırda kalmak zorunda kalan asker aileleri sürekli basında gösterildi. Daha da vahim olanı bu çadıra cenaze haberi geldikten sonra, o bayrak oraya asıldıktan sonra elektrikli ısıtıcılar oraya bırakıldı ve bu basına servis edildi. İşte acının o nedenle sınıfsal olduğunu düşünüyoruz.

Ve şu bilinsin ki cenazeleri gelen askerlerin anaların acısını en iyi Kürt anneleri anlayabilir.

BAHÇELİ'YE YANIT

Bu sabah Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında bir konuşma yaptı. Konuşmasında, bu acıların ortaklığını ve bu acıların bitmesi için hiç bir irade göstermeyeceklerini de bir kere daha görmüş olduk. Bizler kendilerinden elbette öyle bir irade beklemiyoruz. Bahçeli diyor ki; Karamanoğlu Mehmet zamanında Türkiye konuşmayan bu topraklarda yaşayamazmış. Bu ırklı söylemden hareketle Türkiye konuşmayanların Meclis'te yeri yok diyerek DEM Parti'nin parlementoda yeri olmadığını söylüyor. Bizler çok net olarak şunu söylüyoruz: Cellatların ve cellatlığı çağrıştıracak bir anlayışın parlemantoda yeri yok.

'BİZİM YERİMİZ PARLAMENTODUR'

Parlemento sözün kurulduğu, siyasetin konuştuğu, savaşların, çatışmaların ve ülkede yaşanan bütün sorunların konuşulup çözüm bulunduğu bie siyaset alanıdır. Parlementoyu bunun dışında, adeta cellatları parlementoya çağırıcasına 'Kürtçe konuşanların burada yeri yoktur', 'DEM Partililerin burada yeri yoktur' diyenlere yanıtımız çok net olarak şudur: Biz DEM Partililer olarak sadece Kürtçe konuşmuyoruz. Arapça da Türkçe de Süryanice de konuşuyoruz. Anadolu ve Mezopotamya topraklarının bütün kadim dillerini konuşan bir siyasi partiyiz. Bizim yerimiz parlementodur. Parlementoda yeri olmayanlar savaş çığırtkanlığı yapanlardır, Çatışmaları derinleştirenlerdir. Bizim yerimiz burasıdır."

Bakın, bu acı haberler geldikte elbette biz, bütün halkların üzüntüsünü yüreğimizin en derininde hissediyoruz. Yine asker ölümlerinin hemen akabinde Rojava bombalanmaya başlandı ve orada siviller katlediliyor. Elektrik santrelleri ve gıda siloları ve hastaneler... Sivillerin yaşam alanları. Bu kürsünün dili olsa konuşsa. Biz her seferinde bunları dile getirdik. Sivillerden intikam almak hangi ahlaka hangi anlayışa sığar? Ama evet, Rojava şu an bombalanıyor. Rojava deyince aklımıza ne geliyor? IŞİD'e karşı en onurlu mücadeleyi veren Kürt halkı ve ittifak ettiği Arap halkı geliyor. Sadece IŞİD'in hayalini kurduğu Irak-Şam İslam Devlet topraklarında değil, IŞİD aynı zamanda ABD için de Fransa için de Batı için de bir tehlikedir. Rojava hakları bütün dünyayı bu tehlikeden kurtarmak üzere mücadele vermiştir.

'BİZİM YOLUMUZ BARIŞIN YOLUDUR'

Bizler bir kez daha diyoruz ki: Yürüdüğünüz yol, yol değildir. Barışın yolunu siyasi partilere ve tüm topluma birkez daha öneriyoruz. Bizim yolumuz barışın yoludur, bizim yolumuz müzakere yoludur, bizim yolumuz çözüm sürecinin üretilmesinin yoludur, bizim yolumuz 40 yıldır devam eden savaş ve çatışmaların barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesinin yoludur. Onurlu bi barışın tesis edilmesinin yoludur ve asla vazgeçmeyeceğiz. Kararlı adımlarla mücadelemizi devam ettireceğiz.(HABER MERKEZİ)