Kendisi hakkında sert ifadeler kullanan ve 'serak Ahmet' diye seslenen Devlet Bahçeli'ye Ahmet Davutoğlu’ndan yanıt gecikmedi. Davutoğlu, "Ser sera ser çava" şeklinde yanıtı verdi. Diyarbakır'daki imam tartışması hakkında da konuşan Davutoğlu, "Kaymakam ceza makamı değildir" dedi.
AJANS65 TV - Saadet Partisi ve Gelecek Partisi TBMM'de ortak grup toplantısı düzenledi.
Gündeme dair konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Diyelim imam şehitlerimizle ilgili 2 paragrafı unuttu, bilerek ya da sehven okumadı. Bir kaymakamın yapması gereken, bunu not alması ve sonra idari soruşturmayla gereğini yapmasıdır. Kaymakam veya vali ceza makamı değildir. Ceza makamı mahkemedir. Eğer herkes ceza uygulamaya başlarsa toplumda hukuk kalmaz. Daha sonra kaymakamı destekleyen diğer kaymakamlar ve Memur Sen açıklama yaptı. Devletin bürokratı sendika değildir, kaymakamlar tek tek devleti temsil ederler. Devlet bürokratı devlet adına konuşur. Eğer siyasi iktidar gerçekten iktidarsa önce iktidar konuşur, sonra temsilcileri konuşur. İmamın tek kimliği vardır İslam, kaymakamın tek kimliği vardır devlet” şeklinde konuştu.
Bahçeli’nin söylemlerini hatırlatan Davutoğlu, “Biz bunları söyledik diye itirazlarıma sert eleştiriler yöneltildi. Hutbede bağırılmaz” dedi.
'ODANIZDAKİ SAAT 17.25'E AYARLIYDI'
Davutoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Bahçeli, doğrudan benim ismimi de vererek 'münafık' suçlamasında bulundu. Özellikle dini kavramları kullanırken kalpten dile giden yolsa 50 filtre olması gerekir. Size edep sınırları içinde hitap etmek istiyorum. Sizin peşinizde koştuğunuz başbakanlık koltuğunu terk ettik.
Soralım; koalisyon görüşmeleri için gittiğimizde, odanızda saat 17.25'e ayarlıydı. 2015 yılında önce masanıza koyduğunuz yolsuzluk meseleleri bir çözülsün ondan sonra hükümet kuralım dediniz. Ne oldu o günden bugüne sayın Bahçeli? Olduğunuz gibi görünecekseniz yüce divanı işletin, göründüğünüz gibi olacaksanız bir daha yolsuzluk lafını ağzınıza almayın.
'SEROK AHMET' CEVABI
Serok Ahmet diyerek bana atıfta bulunmuş bu topraklardaki her dil azizdir. Bana her Serok Ahmet dendiğinde Kürtçe olarak, burada da yabancı bir dil olarak geçmesin, Sersera Sev çeva derim, göz baş üzere derim. Ama yörük abalarında doğmuş yörük Ahmet'im ben.
NİYE ANKARA'DAN HUTBE GÖNDERİLİYOR?
İmamlarımıza güveniyor muyuz? Niye Ankara'dan merkezi hutbe gönderiliyor? Niye Türkiye'nin her yerinde Milli Güvenlik Kurulu bildirisi gibi okunur?
Çekin elinizi dinimizin üzerinden. Bırakın din adamlarımız özgürce konuşsun. Gençler siyasi bildiri dinlememek için camilerden uzaklaştılar. İmamlarımız iyi yetişmişse şehitlerimizin fatihasını önce onlar okutur. Eğer okutmuyorsa dönüp de kendinize bakın; bu imam hatiplerden bu imamlar nasıl çıktı diye.”(HABER MERKEZİ)