Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı tarafından cumhurbaşkanı adayı olarak açıklaması sonrasında Kürt seçmenin hangi cumhurbaşkanı adayına oy vereceği de merak konusu oldu.
AJANS65 TV - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olmasından sonra Deutsche Welle bölgede Kılıçdaroğlu'nun adaylığının nasıl karşılandığıyla ilgili bir analiz haber yayınladı.
"Türkiye’de son yıllarda yapılan neredeyse tüm seçimlerin belirleyicisi olan Kürt seçmenler, yaklaşık 2 ay sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde de bu rollerini koruyacakmış gibi görünüyor" denilen analizde, "Henüz seçim atmosferine girilmemesi nedeniyle yeteri kadar konuşulmasa da seçimi kazanmak için Kürt oylarına ihtiyaç duyulduğu artık herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir gerçek" değerlendirmesi yapıldı. Analizin devamında, "Bu da her iki ittifakın da Kürt seçmenler üzerinden hesap yapmasını zorunlu kılıyor" görüşüne yer verildi.
AKP Bölgedeki pozisyonunu kaybetmiş görünüyor'
Deutsche Welle'nin bölge seçmeni nezdinde ittifakların durumu analiz ettiği haberin detayları şöyle:
20 yıldır bölgede muhafazakâr Kürtlerin oylarını alan ve HDP’den sonra ikinci parti olan AK Parti, Cumhur ittifakındaki milliyetçi ortakları nedeniyle bu pozisyonunu kaybetmiş görünüyor. 2018 yılında yapılan genel seçimlerde Diyarbakır’da yüzde 21,5 oy alan AK Parti’nin oy oranının yüzde 7’lere kadar düştüğü tahmin ediliyor.
AKP'nin Kürt seçmen nezdinde itibar kaybetmesinin nedeni ne?
AK Parti’nin yaşadığı kan kaybının tek sebebi MHP ve BBP ile ittifak kurması değil. HDP’ye yönelik tutumlar, kayyum atamaları, Kürt sorununa yönelik güvenlikçi politikalar, iktidarın son yıllarda kullandığı milliyetçi söylem ve ekonomik kriz, AK Parti’nin Kürt seçmen nezdinde itibar kaybetmesinin ana sebeplerini oluşturuyor.
'AKP'nin kan kaybettiği yerde CHP'ye yönelik sempati gelişiyor'
Son 20 yıldır muhafazakâr Kürtlerden ciddi destek alan AK Parti’nin kan kaybına uğradığı bölgede CHP için ise tam tersi bir tablo ortaya çıkıyor. Geçmiş yıllarda Kürt seçmenin mesafeli durduğu CHP'ye yönelik sempatinin ciddi şekilde arttı göze çarpıyor.
Uzmanlar bu durumu Kemal Kılıçdaroğlu’nun uyguladığı politika ve partideki dönüşüme bağlıyor. Öyle ki, Mayıs ayında yapılması planlanan seçimlerde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğlu’nun isminin açıklanması, CHP’nin güçlü olduğu kentler kadar ülkenin doğusunda da heyecan yarattı.
'CHP'deki değişim Kürt seçmenin ilgisini çekiyor'
Bölgede siyasi araştırmalar yapan Rawest Araştırma Şirketi Genel Müdürü Roj Girasun da bu durumu Kılıçdaroğlu’nun 2010 yılından beri CHP’de yarattığı değişim ve dönüşüme bağlıyor. Kürt seçmenlerin bu durumu yakından takip ettiğine dikkat çeken Girasun’a göre, önceleri ilgiyle takip edilen dönüşüm daha sonra bir beğeniye dönüştü.
'Kılıçdaroğlu, Kürt seçmenin kolaylıkla oy verebileceği bir isim'
Girasun bugün itibariyle bu ilgi ve beğeninin desteğe dönüştüğü görüşünde. Griasun, "Kürt seçmenler nezdinde Kılıçdaroğlu ismi, artık adaylar içerisinde en çok karşılık bulmaya başlayan aday olarak öne çıkıyor. Kılıçdaroğlu’nun Kürt seçmenlerin kolaylıkla oy verebileceği bir isim olduğundan bahsedebiliriz.
'Kılıçdaroğlu'na duyulan güven CHP'ye duyulan güvenin önünde'
Zaten Kılıçdaroğlu’na Kürt seçmen tarafından duyulan güven, CHP’nin kurumsal kimliğine duyulan güvenin çok fazlasıyla önünde seyrediyordu. Bu güveni altılı masanın diğer birleşenleri ve HDP'nin desteğiyle biraraya getirdiğimizde Kılçdaroğlu’nun Kürt seçmenden ciddi bir destek alabileceğini söylemek zor değil" diyor.
Kürt siyasetinin merkezi konumunda olan 2 milyon nüfuslu Diyarbakır’da yakın zamana kadar sokağın gündemi deprem ve ekonomik krizdi.
Depremin vurduğu 11 kentten biri olan Diyarbakır’da 409 kişi hayatını kaybetti, binlerce insan ağır hasarlı olan evlerinden göç etmek zorunda kaldı. Ekonomik krizin uzun zamandır yoğun şekilde hissedildiği kentin sokaklarında Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ciddi heyecan yarattı.
HDP’nin 2018 seçimlerinde yüzde 65,5 oy aldığı Diyarbakır’da uzun zamandan sonra sokağın gündemi yeniden siyaset oldu. Sokaklarda HDP’nin cumhurbaşkanı adayı göstermemesi olasılığına da ciddi destek var.
'HDP'ye oy verilen kentlerde Kılıçdaroğlu'nun ismi öne çıkıyor'
Parlamento seçimlerinde ekserisi HDP’ye oy verecek olan kentte, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise Kılıçdaroğlu’nun adı öne çıkıyor.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde uzun yıllardır çaycılık yapan Nizam Özbek siyaseti de yakından takip ediyor.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığını olumlu bulan ve desteklenmesi gerektiğini söyleyen Özbek, "Bence ondan daha iyisi olamazdı" diyor. Dürüst, samimi ve sözünün arkasında bir insan olduğuna inandığı Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olması durumunda eşit bir vatandaşlık olacağını söyleyen Özbek, "Türkiye’nin hali malum. Kısa dönemde kendisinden bir şey beklemem. Ama zaman verilirse çok şeyi düzelteceğine inanıyorum" diyor.
'Kılıçdaroğlu'ndan beklenti, Kürt Sorununun sivil yollarla çözülmesidir'
Kürt seçmenlerin Kılıçdaroğlu’ndan en önemli beklentisi ise Kürt sorunu ile ilgili. Kürt sorununun artık sivil yollarla çözülmesi gerektiğini söyleyen seçmenler, güvenlikçi politikaların sonuçlarının ortada olduğu görüşünde.
Diyarbakır’daki özel bir sağlık kuruluşunda çalışan Birgün, Demirtaş Kılıçdaroğlu’nu olumlu karşıladığını, ittifaka yönelik ise genel bir güvensizlik olduğunu ifade ediyor.
'Cumhurbaşkanı olacak kişinin Kürt halkının taleplerine kulak vermesi lazım'
Cumhurbaşkanı olacak kişinin öncelikle Kürt halkının taleplerine kulak vermesi gerektiğini belirten Demirtaş, "Kürt halkı kendilerinin farkında olunmasını istiyor. Başka bir talebi de yok. Zaten Mithat Sancar da o şekilde belirtti" diyor.
Diyarbakır sokaklarında Kılıçdaroğlu’na destek verenler çoğunlukta. Ancak az da olsa adaylığına karşı çıkanlar da var. AK Parti seçmeni olduğunu belirten Filiz Karataş onlardan biri.
Kılıçdaroğlu ve Altılı Masa'yı asla desteklemeyeceğini söyleyen Karataş, onların Türkiye’ye bir şey kazandırmayacağını, aksine çok şey kaybettireceklerini düşünüyor.
Erdoğan'ın bugüne kadar Türkiye’ye çok şey kazandırdığını ifade eden Karataş, "Kılıçdaroğlu’ndan beklentiniz nedir?" sorusuna ise "Ülkemize ferahlık getirmesini istiyorum. Bu zamlı fiyatları düşürmesini istiyorum. Bugün aldığımızı bir hafta sonra aynı fiyatla alamıyoruz. Doğalgaz, elektrik, su faturalarımız çok çok yüklü geliyor" şeklinde cevap veriyor.
Peki, HDP’ye mesafeli duran İYİ Parti'nin olduğu Millet İttifakı Kürt seçmenden destek görür mü?
Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Girasun’a göre, Kürtlerin İYİ Parti’den çekinceleri olsa da masanın asıl sahibinin Kılıçdaroğlu olduğunun bilincindeler: "Masada başka denge unsurları da var.
DEVA, Gelecek ve Saadet partileri gibi Kürt meselesiyle alakalı kısmı taleplere olumlu yaklaşan, Kürt meselesiyle alakalı açılımlarıyla da hatırlanan isimler var. Bunlar da orada bir denge oluyor. Sadece CHP ve İYİ parti ortaklığı olsaydı Kürt seçmendeki endişe duygusu daha yüksek olabilirdi.
Zaten Kürt seçmenler Kılıçdaroğlu'na verdikleri destekte majör taleplerinin hemen karşılanacağı beklentisinde değiller. Kürt meselesinde nefes alacak bir alan beklentisindeler. Kayyum atamaları, Kürtçe ile alakalı bazı adımlar atılması, OHAL kalkmış olsa bile uygulamalarının ve milliyetçi dilin esnetilmesine dönük talepleri var.
Cezaevlerinde önemli oranda Kürt siyasetçi var. Bu siyasetcilerin de değişen iktidarla beraber serbest bırakılacağına dair umut yaratan bir hava olduğunu biliyoruz. Bunların hepsi Kürt seçmenlerin oy verme davranışını yönlendirecek bir etkiye sahip"