HABER: İDRİS YILMAZ
Van’ın Erciş ilçesi Zilan Kanyonu’nda, Zortul Çevre Platformu öncülüğünde gerçekleştirilen çevre etkinliğinde, bölgedeki çöpler toplandı ve çevreye duyarlılık çağrısı yapıldı. Etkinliğe Süphan Dağcılık ve Doğa Derneği, Zilan Ekoloji Platformu, ÇEV-DER ve Türkiye Ekoloji Birliği temsilcilerinin yanı sıra çevreye duyarlı çocuklar da katıldı. "Zilan gelecektir geleceği koru', "10 Bin Yıldır Bereket Akıyordum; Bana B...K akıtmayın" pankartları taşındı. Katılımcılar, ailelerin çocuklarına doğa bilincini aşılamalarının önemine vurgu yaparak, doğayı koruma mücadelesine devam edeceklerini belirtti.
'Çocuklara Doğa Bilinci Aşılarsak Yaşam Anlam Kazanır'
Zortul Çevre Grubunun Eş Sözcüsü Zeynep Demir, her yıl düzenlenen bu tür çevre etkinliklerinin önemine dikkat çekerek, ailelerin çocuklarına doğayı koruma bilinci kazandırması gerektiğini ifade etti. Demir, "Çocukların çeşitli etkinliklerle bilinçlenmesi, gelecekte çevreye duyarlı bireyler olmalarını sağlar," ifadesinde bulundu. Demir ayrıca, ebeveynlerin davranışlarının çocuklara örnek teşkil ettiğini vurgulayarak, "Yere çöp atmamak gibi basit davranışlar, çocukların çevre bilincini şekillendirmede etkili olacaktır," dedi.
'Ekolojik Tahribatlarla Mücadele Yaşam Kadar Önemlidir'
Zortul Çevre Grubunun Eş Sözcüsü Yusuf Ege Adalı ise son dört yıldır çeşitli bölgelerde çevre ve ekoloji sorunlarıyla mücadele ettiklerini dile getirdi. Adalı, "Buraya gelme sebebimiz, genel anlamda doğanın önemini ve ekolojik tahribatların dünyamıza verdiği zararları anlatabilmektir," dedi. Gençlerin bu mücadelenin çocuklara çevre bilinci aşılamak açısından da önemli bir adım olduğunu belirtti. Zilan’ın ekolojik döngü ve tarihsel önemi açısından kritik bir alan olduğunu vurgulayan Adalı, "Burası hem geçmişin izleri hem de gelecek için önemli bir yerdir. Zilan’ın güzelliklerini gelecek nesillere taşımamız için bizlere önemli sorumluluklar düşmektedir," dedi.
'Zilan’daki Çevre Mücadelesinin Etkileri Sonuç Gösterdi'
Zilan Ekoloji Platformu Eş Sözcüsü Mir Bahattin Demir, Zilan için yıllardır verdikleri mücadeleye dikkat çekti. Demir, Zilan sularının maden ocakları ve kanalizasyon suları nedeniyle kirletildiğini belirterek, yapılan çalışmalar sonucunda suların %60-70 oranında temizlendiğini ve bu durumun olumlu etkiler gösterdiğini ifade etti. Demir, "Küresel ısınma ve iklim krizi gibi sorunlar çevre bilincinin artırılmasını gerektiriyor. İnsanların daha fazla bilinçlenmesi gerekiyor," dedi. Ayrıca, doğaya atılan çöplerin tahribatı artırdığını belirtti ve bu konuda bilinçlenmenin gerekliliğini vurguladı. "Her ebeveyn çocuklarını çevre konusunda eğitirse ve bu bilinci aşılarsa, onlara güzel bir dünya bırakırız," dedi.
Gençlerin Çevre Bilincindeki Rolü Önemldir'
Suphan Çevre ve Doğa Derneği ve Türkiye Ekoloji Birliği Temsilcisi Selçuk Aladağ, "Doğayı korumak adına yapılan bu mücadele, gelecek nesiller için kritik öneme sahiptir," dedi. Aladağ, doğanın tahrip edilmesi ve bunun sonuçları üzerinde durulması gerektiğine dikkat çekerek, "Gençlerin bu konuda sahip olduğu bilinç, gelecekteki çevre sorunlarının çözümüne katkı sağlayabilir," dedi. Aladağ, yerel dernekler ve Türkiye Ekoloji Birliği’nin gençlere destek olmak ve çevre bilincini yaymak için çeşitli faaliyetler düzenlediğini belirtti. Bu tür birlikteliklerin toplumsal farkındalığı artıracağını vurguladı. Çevre bilincinin, tarihi dönemlerden günümüze kadar insanın yaşama biçimini etkileyen üç temel unsur üzerine kurulu olduğunu ifade etti: toprak, hava ve su kalitesi.
Toprağın, Havanın ve Suyun Kutsiyeti
ÇEV-DER adına konuşan yönetim kurulu üyesi Zeynel Abidin Çelebi ise, "Dünyada üç önemli element vardır: toprak, hava ve su. Bunların korunması yaşam kalitesinin artırılması için hayati önem taşır," dedi. Çelebi, doğa bilincinin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı ve "Doğaya saygı duymadığımız sürece, yaşama olanaklarımız her geçen gün daralacaktır," dedi. Ayrıca, kirletilen doğanın sonuçlarının yaşam koşullarımızı olumsuz etkilediğini belirtti. Çelebi, "Doğayı korumak için mücadele etmek, geleceğimiz için kritik öneme sahiptir. Ayrıca, doğa bilinci yalnızca fidan dikmekle sınırlı değildir; havaya, toprağa ve suya saygı duymak fidan ekmek kadar önemlidir. Yaşam kalitemizi artırmak için doğal kaynaklara saygı duymalıyız," dedi. Bu saygının, günlük yaşam koşullarımızı ve geleceğimizi şekillendireceğini vurguladı.